ŞEHİT PİLOT YÜZBAŞI MEHMET FETHİ
BEY ( 901-4 )
İnsanlık tarihinin yeni ve önemli bir sayfasını oluşturan
havacılığın makinalaşma ve uçak üretimine geçildiği dönemlerinde
her ülkede olduğu gibi Türkiye' de de bu konuya karşı büyük
bir ilgi oluşmuştur. Havacılık sektörünün ve uçak
sanayiinin hızlı gelişiminin yanında uçağın etkin bir
savaş aracı olarak dünya ordularında yer alması, Türk
ordusunun da bu önemli ve güçlü silahı elde etmesi
gerekliliğini ortaya koymuştur. Bu amaçla; uçak alınmasına
ve bu uçağı kullanabilecek personel yetiştirilmesine karar
verilmişti. Dönemin Harbiye ve Bahriye Nezâretlerinin yani
bugünkü anlamda Milli Savunma Bakanlığı ile Deniz
Kuvvetlerinin yayınlamış olduğu bildirilerle yaptığı
havacılığa davet bildirisi bir çok gönüllü ve istekli
gencin katılımını sağlamıştır. Bu çağrıya gönüllü
olarak koşanlardan birisi de Mehmet Fethi Bey' dir. Havacılığın
temellerinin atılması için eğitim amacıyla ilk etapta
Avrupa' ya gönüllülerden seçilerek gönderilenler olmuştur.
Fethi Bey' de Deniz Kuvvetlerinin Makina sınıfından havacı
olması amacıyla seçilen ve Avrupa' ya eğitime gönderilen
ilk grup havacılarındandır.
Mehmet Fethi Bey, Milâdi 1887 (Rûmî 1303) yılında
Ayazpaşa/İSTANBUL’ da doğdu. İlkokulu Firuzağa İlkokulu’nda,
orta tahsilini ise Salıpazarı Fevziye Ortaokulu’nda yaptıktan
sonra 1901 yılında Deniz Çarkçı Lisesi’ne girmiştir.
Buradan 1908 yılında mezun olan Mehmet Fethi Bey, Çarkçı Üsteğmen
rütbesiyle fabrikaya tayin edilmiştir.
1910 yılında Hamidiye Kruvazöründe motor çarkçısı
olarak görevlendirilmiş, ardından 1911 yılında silah tamir
fabrikasına atanmıştır. Burada yaklaşık bir yıl görev
yaptıktan sonra uçak makinisti olarak yetiştirilmek üzere 3
Temmuz 1912 tarihinde İngiltere’ye eğitime gönderilmiştir.
Ancak uçuculuk konusunda büyük bir yeteneğe sahip olduğunun
anlaşılması üzerine Üsteğmen Mehmet Fethi Bey, makinist eğitimi
yerine pilotaj eğitimine alınmıştır. Eğitim gördüğü sıralarda
Balkan Savaşı’ nın çıkması nedeniyle pilotaj eğitimini
tamamlayamadan yurda dönmüş ve Fen Kıt’aları Genel Müfettişliği’nde
(Kıtâat-ı Fenniye Müfettiş-i Umûmîliği) pilot olarak görevlendirilmiştir.
Balkan Savaşı’nda gösterdiği başarılar nedeniyle
gümüş liyâkat madalyası ile ödüllendirilen Mehmet Fethi
Bey, aynı zamanda Türk Hava Kuvvetleri tarihinde ilk savaş görevi
alan sekiz Türk pilotundan birisidir. Yine Türk Hava
Kuvvetleri tarihinde (Şubat 1913) ilk gece uçuşunun yapılması,
yine uçaklarda ilk bombanın kullanılması ve düşman hatları
üzerinde havadan ilk defa (Bulgar hatları üzerine) bombanın
atılması da 1913 yılında Balkan Savaşları sırasında Üsteğmen
Fethi Bey tarafından gerçekleştirilmiştir.
14 Kasım 1913 tarihinde Hava Kuvvetlerinde ilk kol uçuş
görevi gerçekleştirilmiş, uçuşu gerçekleştiren Yüzbaşı
Fesa (EVRENSEV) liderliğindeki uçuş ekibinde Üsteğmen Fethi
Bey’ de görev almıştır.
Mehmet Fethi Bey, 9 Ocak 1914 tarihinde Yüzbaşı rütbesine
terfi etmiş ve aynı yıl Hava Kuvvetleri personeli arasından
seçilerek oluşturulan ve iki uçuş ekibi tarafından gerçekleştirilmesi
planlanan “İstanbul-Kahire” uçuşunun “1 nci Uçuş
Ekibi” nde pilot olarak görevlendirilmiştir.
Türk Havacılık Tarihi’nde “İstanbul-Kahire Hava
Seyahati” veya “İstanbul-Kahire Uçuşu” olarak yer alan
bu uçuş, 8 Şubat 1914 günü her iki uçuş ekibinin Yeşilköy/İSTANBUL’
dan havalanmalarıyla başlamıştır. “Muavenet-i Milliye”
adını taşıyan Bleriot-11B tipindeki çift kişilik keşif uçağı
ile uçuşa devam eden Pilot Yüzbaşı Mehmet Fethi Bey ve Râsıd
Yüzbaşı Sadık Bey (1 nci Uçuş Ekibi) uçuşun beşinci
etabında 11 Şubat 1914 günü 4000 metre irtifadan Toros Dağlarını
aşarak Türk Hava Kuvvetlerinin ilk yüksek irtifa rekorunu
elde etmişlerdir.
Yüzbaşı Fethi Bey ve Yüzbaşı Sadık Bey, onuncu
etap olan Şam-Kudüs hattına kadar uçuşu başarıyla devam
ettirmişler, ancak uçuşun onuncu etabını gerçekleştirmek
üzere 27 Şubat 1914 günü Şam’ dan havalandıktan kısa
bir süre sonra Taberiye Gölü civarında Küfrühar Kayalıkları
üzerinde uçak düşmüş, Yüzbaşı Fethi Bey ile Yüzbaşı
Sadık Bey şehit olmuşlardır. Türk Hava Kuvvetlerinin ilk
hava şehitleri olan Yüzbaşı Fethi Bey ve Yüzbaşı Sadık
Bey’ in cenazeleri Şam’ a getirilmiş ve Emeviye Camisinde
bulunan Selahaddin-i Eyyûbî Türbesinin yanına gömülmüşlerdir.
Bu iki kahraman havacının şehit olduğu Taberiye Gölü
doğusunda “Ayn Gev” yakınında bir anıt yaptırılmıştır.
Anılan anıtın üzerinde şu ifadeler yer almaktadır;
“ El Fatiha… Osmanlı Ordusunun ilâ-i mîsâli (şanını
yüceltme) için Mısır’ a gitmek üzere İstanbul’dan teyrân
ederek (uçarak) tesâdüf eylediği muhalefet-i havadan dolayı
bu noktada sukût eden (düşen) Muavenet-i Milliye tayyaresinin
süvarileri Şehit fedâkar Yüzbaşı Fethi ve Mülâzım-ı
Evvel Sadık Bey’lerin ruhuna…”
Yine bu uçuşun kahramanlarının anısına 1914 yılında
İstanbul’un Fatih semtinde bir anıt inşasına başlanmış
ve söz konusu anıt 1916 yılında bitirilmiştir.
Hava Kuvvetlerine pilot olarak katıldığı 1912 yılından
şehit olduğu güne (27 Şubat 1914) kadar vatanı için üstün
hizmetlerde bulunan ve uçuşla ilgili bir çok ilk’ i gerçekleştiren
Fethi Bey’in anısına, 1914 yılına kadar Muğla’nın
“Megri” (Makri) adıyla anılan ilçesinin isminin
“Fethiye” olarak değiştirilmesidir. Fethiyeliler ilçelerine
Fethi Bey’in büstünü dikmişlerdir. Şair Behçet Kemal ÇAĞLAR’ın
O’nun için yazmış olduğu dörtlük büstün
kaidesinde yer almaktadır.
Arslan
uçtu diye söylenir methi
Bu
kutsal toprağın çocuğu Fethi
Bak
“Fethiye” oldu sayende Megri
Arslanım,
gölgende hürdür vatan.
|