"Gelecegin en etkili silahi da, araci da, hiç kuskunuz olmasin, uçaklardir. Bir gün insanoglu

uçaksiz da göklerde yürüyecek, gezegenlere gidecek, belki de aydan bize mesajlar yollayacaktir. Bu

mucizenin gerçeklesmesi için 2000 yilini beklemeye gerek kalmayacaktir. Gelisen teknoloji bize daha

simdiden bunu müjdeliyor. Bize düsen görev ise, Bati'dan bu konuda fazla geri kalmamayi temindir."

Eskisehir Tayyare Alayi - 1936

Mustafa Kemal Atatürk, 1936 yilinda ziyaret ettigi Eskisehir'deki Tayyare (Uçak) Alayi'nda bu öngörüsünü

alayin onur defterine yazarken, uzay teknolojisinin insanoglunu, hem de 2000 yilindan önce, hangi yüce 

noktaya getirebilecegini biliyordu ama... Iki adim ötesindeki komsu il Bursa'nin bir köyünde o yil köy

ilkokuluna baslayan bir çocugun, bu teknolojik basariyi gerçeklestirecek olan bilim adamlari ekibinin

ön siralarinda yer alacagini elbette bilmiyordu. O yil Zeytinbagi köyü ilkokulunda ögrenimine baslayan

alti yasindaki Ismail Akbay ise, ilkokulda önce harfleri taniyip, sonra okumayi 

yazmayi ögrenirken, iki adim ötedeki komsu il Eskisehir'de, büyük önder Mustafa Kemal Atatürk'ün, bu

ileri görüsünü açikladigini elbette bilmiyordu.  Biz ise simdi, o yildan sonra nasil oldugunu

bilmiyoruz ama, ne oldugunu çok iyi biliyoruz. Zeytinbagi köyü ilkokul ögrencisi Ismail Akbay, 

Mustafa Kemal Atatürk'ün bu öngörüsünü gerçeklestirmeyi kendine görev edinmiscesine,

"Istikbal göklerdedir" rotasini izleyerek onun izinden uzaya yöneldi.

Sanki bir öngörüsü gerçeklestirmek için teknoloji üreten bilimadami olarak degil de, kendini bir savin

dogrulugunu kanitlamaya adayan bir hukuk adami inanmisligiyla Ismail Akbay, Mustafa Kemal Atatürk'ün

yukaridaki öngörüsünün gerçeklestirildigi çalismalarda ön siralarda görev yapti.

Insanoglunu uzaya ve aya ulastiran çalismalarin amaca ulastirildigi NASA'nin Marshall Uzay Merkezi'nde bir

bilim adami olarak 30 yil süreyle, takdirle karsilanan önemli görevler gerçeklestirdi.

NASA'nin en üst düzey sorumlusu ünlü uzay bilimadami Wernher von Braun'un imzayla kendisine verilen

takdirnamelerden bir bölümünü, bu sayimizda size de gösteriyoruz. Bütün Dünya yönetimi simdi, bu

belgelerin varliginda, Mustafa Kemal Atatürk'ün bir öngörüsünün kanitlanmis ve hatta bir buyrugunun

gerçeklestirilmis olmasinin mutlulugunu da sizle paylasmaktadir, sizle yasamaktadir...

 Mete Akyol - Bütün Dünya

Öncelikle, biraz daha ayrıntı ekleyerek kapağımızdaki haberimizi yineleyelim: İnsanoğlunun çağımıza damgasını vuran “uzaya yükselme ve aya ayak  basma”   başarılarının büyük hak sahiplerinden biri de, bir Türk’tür.

Sonralıkla ise, kapağımızdaki o Türk’ü tanıtalım:

Bir “köylü çocuğu” olan o Türk’ün adı, İsmail Akbay’dır. Doğduğu köyün adı da Zeytinbağı’dır. Zeytinbağı, Mudanya’nın bir köyüdür. 1930 yılında İsmail Akbay, eski adı Trilye olan bu köyde dünyaya gelmiştir. Geçimini topraktan kazanan orta gelir düzeyinde bir ailenin çocuğuydu.

İsmail Akbay, orta öğrenimini tamamladığı Bursa Erkek Lisesi ve İstanbul Haydarşapa Lisesi’nde okurken, zekası yanısıra, engin bilgisiyle de başta öğretmenleri olmak üzere tüm çevresinin dikkatini üzerine çekti. Kendisinde kesinlikle parlak bir gelecek gören yakınlarının desteğiyle 1953 yılında Amerika Birleşik Devletleri’ne gitti ve Tennessee Üniversitesi’nde fizik öğrenimine başladı. Dört yıl sonra üniversiteden üstün başarıyla mezun olduğunda, yine çevresindekilerin dikkatlerini üzere çeken bu kez bir fizik müdendisi idi. 

İsmail Akbay’a “göz koyan” kişilerden biri, ünlü roket bilimcisi Dr. Wernher von Braun’du. Onu yanında çalışması için  Marshall Uzay Merkezi’nde işe aldırdı ve o yıllarda üzerinde çalışmaya hazırlandığı Apollo Saturn V-S1C roketinin F1 motorunun yapımı ekibine seçti.

Lise ve üniversite yıllarında yaratıcı zekası ve engin bilgisiyle öğretmenlerinin hayranlığını kazanan İsmail Akbay, Marshall Uzay Merkezi’ndeki üstün çalışmalarıyla da, başta Von Braun olmak üzere, tüm çalışma arkadaşlarının takdir ve hayranlığını kazandı. İnsanlığın uzaya açılıp, yıldızlara doğru yükseldiği yolun “ana giriş kapısı”nı açan bu çalışmadaki başarısı,  İsmail Akbay’ın önündeki tüm bilimsel kapıların açılmasını da sağladı. 1960 yılında Amerikan vatandaşlığına geçtikten sonra İsmail Akbay, Apollo-Soyuz projesinde Saturn 1B/H-1 motor entegrasyon çalışmalarını yönetmekle görevlendirildi; 1963-1975 yıllarında ise NASA’nın Apollo, Skylab ve Apollo-Soyuz projelerinde üst düzey görevlere getirildi.

NASA’nın uzay ve aya gitme çalışmalarının hemen her adımındaki başarısı nedeniyle kendisine verilen özel takdirnameler, dünyanın en büyük projesini yürüten bu kuıruluşun yalnızca haranlık, takdir ve teşekkür duygularını simgelemekle kalmamakta, insanlığın “dünya dışındaki dünyalara” attığı her adımdaki başarıda, İsmail Akbay’ın da önemli bir pay sahibi olduğunu belgelemektedirler.

İsmail Akbay, Marshall Uzay Merkezi’nde otuz yılı aşkın bür süre çalıştıktan sonra 1994 yılında bu merkezin Teknoloji Kullanım Yöneticiliği görevinden emekliye ayrılmış ve bu tarihten sonra çalışmalarını, “Akbay Associates Inc.” adıyla kurduğu kendi şirketinin yöneticisi olarak özel sektörde sürdürmüştür.

Akbay, Amerikan hükümeti tarafından desteklenen teknolojik yeniliklerin etkin bir biçimde özel sektör şirketlerine ulaştırılmalarını bu şirketi aracılığıyla başlatmış ve bu teknolojik yeniliklerin halkın yaşamsal gereksinimleri doğrultusunda kullanılmasını sağlamıştır.

Tüm bu çalışmalarını gerçekleştirirken Türkiye’yle ve hatta doğduğu Zeytinbağı köyüyle ilişkisini sürekli olarak canlı tutan İsmail Akbay, Türkiye’ye zaman zaman yaptığı ziyaretlerinden birinde İzmir’de, özellikle çocukların yararlanmaları için bir Uzay Kampı kurulmasına da öncülük etmiştir.