|
|
|
|
|
ÇOCUKLARDAKİ PSİKOLOJİK BOZUKLUKLAR
|
|
|
UYUM: Bireyin sahip olduğu özelliklerin kendi benliği ile ve içinde
bulunduğu çevre arasında dengeli bir ilişki kurabilme ve
sürdürebilmesidir.
UYUMSUZ ÇOCUKLAR: Kendi benliği ve çevresiyle dengeli ve etkili
ilişki kurma,geliştirme ve sürdürebilmede güçlük çeken ve bu
yüzden gelişimleri sekteye uğrayan ve çevresindekilerin olağan
çabaları ile düzelmeyen davranış kalıplarına sahip
olan çocuklara denir.
UYUMSUZLUĞUN NEDENLERİ:
1. Kalıtım : uyumsuzluğun ortaya çıkmasında
kalıtımın etkili olduğu bilinmekle beraber,uygun eğitim
ortamı ve koruyucu davranışlarla bu etkinin ortadan
kaldırılacağı ya da en aza indirileceği bir
gerçektir.
2. Bedensel Nedenler: Uzun süren hastalıklar (epilepsi,beyin
zedelenmeleri.zeka engelleri,sağırlık,körlük...)
3. Temel gereksinimlerinin doyurulmaması: Biyolojik ve
fizyolojik,psikolojik ve sosyolojik.
4. Yanlış Eğitim: Anne-babanın yanlış
tutumları,otoriter olma ya da aşırı
hoşgörü,ceza,dayak,tutarsız eğitim...
ÇOCUKLARDA SIKLIKLA GÖRÜLEN BOZUKLUKLAR:
1. ÖĞRENME GÜÇLÜKLERİ
2. KEKELEME
3. FONOLOJİK BOZUKLUK
4. DİKKAT EKSİKLİĞİ VE HİPERAKTİVİTE
BOZUKLUĞU -ÖĞRENME GÜÇLÜĞÜ
Çocuklardaki öğrenme güçlüğü bazı alanlarda çocuğun
zeka düzeyi ve yaşına uygun gelişim düzeyinin çok altında
başarı göstermesi ile karakterizedir. Bu alanlar matematik
öğrenme güçlüğü , yazılı anlatım güçlüğü
,okuma güçlüğü şeklinde özetlenebilir. Özel öğrenme
güçlüklerinin görünümü çocuğun zeka seviyesi normal olmasına
rağmen yukarıda bahsedilen alanlarda gerekli performansı-
başka bir psikiyatrik veya organik bir neden olmadan-gösterememesidir.
Özel öğrenme güçlüklerinin tanısı klinik görünüm ve
yapılan testlerle belli olmaktadır.Özel öğrenme
güçlüğünün ayrıcı tanısında okullardaki normal
olarak gelişen sapmalar ,eğitim ve öğretimde fırsat
eksikliği , çocuğa verilen yetersiz öğrenim durumu göz önüne
alınmalıdır. Ayrıca görme ve işitme veya herhangi bir
duyu bozukluklarında , zeka problemi olan çocuklarda , yaygın
gelişimsel geriliği olan çocuklarda görülen o bozukluğa
bağlı öğrenme güçlüğünden bu mevcut durum ayırt
edilmelidir. Okuma bozukluğunda çocuğun zeka düzeyi ve
aldığı eğitim göz önüne alındığında
çocuğun ondan beklenen seviyenin önemli derecede altında okuma
becerisi göstermesidir. Okuma bozukluğu olan çocuklarda sesli okumada
çarpıklıklar , yanlış sözcük kullanma ve sözcük
atlamaları olur. Okuma bozukluğu yüksek IQ ile beraberse , erken
tanı ve tedavi ile sonuç iyi olmaktadır. Matematik ve
yazılı anlatım bozukluğunda da okuma bozukluğunda
olduğu gibi IQ seviyesi ve aldığı eğitim göz önüne
alındığında önemli derecede yetersizlik görülür.Bu durum
çocuğun okul performansını ders başarısını
önemli derecede etkiler , Aileler normalde çocuklarının zeka
düzeyine baktıklarında belli bir başarı beklemelerine
karşın çocuklardan yukarıda bahsedilen alanlarda önemli
derecede sıkıntı olmaktadır. Bu durumda çocuğun kendi
özgüveni bozulmakta , aile ile olan ilişkilerde sorunlar
yaşanmaktadır. Özel öğrenme güçlüklerine başka
psikiyatrik durumlar da eşlik edebilir. Özellikle dikkat eksikliği ve
hiperaktivite bozukluğu ile sık bir şekilde bir arada olabilir.
Bu iki durumun ayırıcı tanısı bazı standart
testler ve çocuğun klinik durumu ile kesinleştirilmektedir. Tedavide
özel öğrenme güçlüğüne yönelik eğitimin verilmesi ile
tedavi gerçekleşebilir. Ancak bu durumun tedavisi uzun bir süre almakta ,
bazı problemler yaşam boyu devam edebilmektedir.
2-KEKELEME BOZUKLUĞU
Çocuğun konuşmasının zamanlamasında ve
akıcılığında bozulma söz konusudur,seslerin ve
hecelerin sık uzatılması ve tekrar edilmesi olabilir. Hece ve
kelimeleri söylerken duraklama olabilir .Bazen söyleyemediği kelimeyi
konuşmamak için kişi başka kelimeler kullanmaya
çalışabilir. Kelime yinelemeleri olabileceği gibi hece yinelemeleri de
olabilir. Genelde 2-4 yaşları arasında olan kekemelik normal
olarak karşılanır . Kekemeliğin %90 geçici olmakla beraber
%10 kadarı kalıcı olabilir . Israr eden kekemeliklerde gerekli
müdahalenin yapılması gerekir.Bazı durumlarda kekemelik
dalgalanmalar şeklinde değişik dönemlerde görülebilir. Ailenin
çocuğun kekemeliğine dikkat çekmemesi gerekir . Çocuk kekelemeye
başladığında sanki normal konuşuyormuş gibi
davranmak önemli bir noktadır .Eğer dikkat çekerse , uyarırsa
çocuğun anksiyetesi daha da artar , bu da konuşmanın daha da
bozulmasına neden olur . Kekemelik durumunu değişik stres
etkenlerinin , kaygı durumlarının , aşırı
kontrolcü ebeveyn davranışlarının , yeni hayat
aşamasında ( kardeş doğumu , okula başlama gibi ) uyum
güçlüklerinin kekemeliğin şiddetini artırdığı
konusunda klinik veriler mevcuttur . Kekemelik belli bir süre geçmez ise anne
babaların zaman kaybetmeden çocuklarını çocuk psikiyatrisine
getirmeleri gerekir. Belli bir yaştan sonra kekeleme için konuşma ,
nefes ve ritim egzersizleri verilir . Bu egzersizler ile çocuğun durumuna
eşlik eden kaygı durumlarını azaltmak amacı ile ilaç
tedavisi de uygulanabilir. Yurt dışında konuşma terapisti
yetiştiren dört senelik fakülteler olmasına karşın
ülkemizde kekemelik profesyonel anlamda ele alınmamaktadır . Bu arada
kekemelikten dolayı çocukta gelişebilecek özgüvenin zedelenmesi ,
sosyal ortamlara girmek istememe ile birlikte sosyal fobi , etrafta
konuşmaktan kaçınma , arkadaş ilişkilerinde bozulmalar ,
ders ve okulda konuşmak istemediği için uyum güçlükleri , içe
çekilme , kendini ifade etmekte zorluk , kronik depresyon gibi durumlar
görülebilir. Bu nedenle eşlik eden bazı psikiyatrik
sıkıntılar için psikoterapi ve ek ilaç desteği
yapılmalıdır. . 3-FONOLOJİK BOZUKLUKLAR
Fonolojik bozukluğu kekelemeden ayırt etmek gerekir, Fonolojik
bozuklukta bazı harflerin ve hecelerin telaffuz edilmesinde problem
vardır. Fonolojik bozukluğun tedavisi de kekelemeye benzerdir. Ancak
burada yaklaşım ve altta yatan psikopatoloji farklıdır.
Fonolojik bozukluğu olan çocuklarda bu durum zeka gerilikleri ,
işitme ve duysal sorunlar ,konuşma ile ilgili motor bozukluklardan ,
merkezi sinir sistemi sorunlarından ayırt edilmelidir. Hafif dereceli
fonolojik bozuklukta çocuğun konuşması aile üyeleri
tarafından anlaşılmasına rağmen çevre tarafından
anlaşılmaz. Ağır derecede fonolojik bozuklukta ise aile
üyeleri tarafından da konuşma anlaşılamaz. Fonolojik
bozuklukta en sık r-s-k-ş gibi harflerin telaffuz edilmesinde sorunlar
vardır. Bu sorunlardan dolayı çocuk yaşıtları
arasında uyum güçlükleri ile karşılaşabilir .Özellikle
bu durumu fazla olan çocukların sosyalleşmelerinde sorun olabilir.
Çocuk konuşma sorunundan dolayı çok fazla sosyal ortamlara girmek
istemez , kendini toplum içerisinde ifade etmekten çekinir , bildiği
halde derste kalkıp soruları cevaplamak istemez , kronik depresyon
gelişebilir , arkadaş ilişkilerinde zorluklar yaşayabilir ,
kendine olan özgüveninde azalma olabilir. Bütün bu nedenlerden dolayı
fonolojik bozukluğu olan çocukların gerekli psikososyal desteğe
ihtiyaçları vardır. Gerekirse sıkıntının fazla
olduğu durumlarda ilaç tedavisi kullanılabilir.Fonolojik
bozukluğun tedavisinde çocuğun yaşına uygun olan
önerilerde bulunulur . Temel tedavi yöntemi ses çıkarma ,konuşma ve
telaffuz konusunda eğitim v egzersizdir.
4-DİKKAT EKSİKLİĞİ HİPERAKTİVİTE
BOZUKLUĞU
Dikkat Eksikliği Hiper Aktivite Bozukluğu’nun (DEHB) temel
özelliği, kalıcı ve sürekli olan dikkat süresinin
kısalığı, engellemeye yönelik denetim eksikliği
nedeniyle davranışlarda ya da bilişte ortaya çıkan
ataklık ve huzursuzluktur. Bunun sonucu olarak çocukta gelişimsel
olarak aşağıdaki 3 temel sorun ortaya çıkmaktadır: 1.
Kısa dikkat süresi (poor attention span) 2. Yetersiz dürtü kontrolü (weak
impulse control) 3. Aşırı hareketlilik (hyperactivity) Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu aşırı
hareketlilik,dikkat sorunları ve istekleri erteleyememe belirtileriyle
ortaya çıkan bir psikolojik bozukluktur. Bir çocukta Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu var denilebilmesi için
akranlarıyla kıyaslama doğrudur. Eğer akranlarıyla
karşılaştırıldığında hareketlilik ve
dikkat dağınıklığı çok fazlaysa,oyun
oynamasına ve akranlarıyla sağlıklı ilişkiler
kurmasına engel oluyorsa Dikkat Eksikliği Hiperaktivite
Bozukluğu’ndan söz edilebilir. Aileler yardım için gerekli yerlere
baş vurduğunda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan
ve özellikle aşırı hareketlilik belirtileri ön planda olan
çocuklarını “düz duvara tırmanır” , “onu bir yerde
zaptetmek imkansız”, “”ele avuca sığmaz”, “beş
dakikadan fazla yerinde oturmaz”, “oyun oynarken daldan dala konar” gibi
sözlerle anlatırlar. Belirtileri: -Aşırı Hareketlilik ve
Dürtüsellik Belirtileri:
1. Çoğu zaman elleri,ayakları kıpır kıpırdır
ya da oturduğu yerde kıpırdanıp durur.
2. Çoğu zaman oturması beklenen durumlarda oturduğu yerden
kalkar.
3. Çoğu zaman uygunsuz olan durumlarda koşuşturup durur ya da
tırmanır.
4. Çoğu zaman sakin bir biçimde,boş zamanları geçirme
etkinliklerine katılma ya da oyun oynama zorluğu vardır. 5.
Çoğu zaman hareket halindedir ya da motor tarafından
sürülüyormuş gibi davranır.
6. Çoğu zaman çok konuşur.
7. Çoğu zaman sorulan soruların soru tamamlanmadan önce
cevabını yapıştırır.
8. Çoğu zaman sırasını beklememe güçlüğü
vardır.
9. Çoğu zaman başkalarının sözünü keser ya da
yaptıklarının arasına girer.
10. Aşırı hareketlilik veya kıvranma
11. Yerinde oturmada güçlük
12. Dikkatin kolay dağılması
13. Sıklıkla bir şeyler kaybetme
14. Kuralları takip etmede güçlük
15. Sessizce oynamada güçlük
16. Oyunlarda sırasını beklemekte güçlük
17. Bir aktiviteden diğer aktiviteye kayma
18. Sıklıkla tehlikeli aktivitelerle uğraşma Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan bazı çocukların
annelerine,çocuğunda belirtilerin ne zaman başladığı
sorulduğunda alınan cevap çok ilginçtir. Anneler daha hamileyken
diğer çocuklarından daha hareketli olduğunu hissettiklerine
belirtmektedirler. Çoğu anne-baba ise çocuklarının farklı
olduğunu bebeklik döneminde ve erken çocuklukta algılarlar. Emekleme
döneminde bile bu çocukların bir taraftan diğer tarafa ,bir
oyuncaktan diğerine atladıkları ve kucağa
alınmaktan,kucağa alınsa bile kucağında olduğu
kişinin durmasından hoşlanmadıkları gözlenmektedir.
Sıklık: Kızlarda ve erkeklerde görülme
sıklığı farklılık gösterir. Erkeklerin
kızlardan 4-8 kat daha yüksek oranda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite
Bozukluğu olma olasılığı bulunmaktadır.
Ayrıca erkeklerde aşırı hareketlilik,yıkıcı
davranışlarda bulunma,dürtüsellik (istekleri erteleyememe)
belirtileri gösteren tip fazlayken,kızlarda daha çok dikkatsizlik
belirtileri gösteren tipin fazla olduğu bilinmektedir. Tüm toplumlarda
ortalama %3-5 sıklıkta görülmektedir. Yani ortalama olarak her 30-50
çocuktan birinin Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olduğu
düşünülmektedir. Dikkat Eksikliği Hiperaktivite
Bozukluğu’nun Nedenleri: . Dikkat Eksikliği Hiperaktivite
Bozukluğu’nun oluşumundan tek bir etkenin sorumlu
olmadığı,biyolojik,yapısal ve çevresel bir çok etkenin bir
araya gelmesiyle oluştuğu görülmektedir. Dikkat Eksikliği
Hiperaktivite Bozukluğu’na Eşlik Eden Sorunlar: Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan çocukların büyük bir
bölümü bu bozukluğun belirtilerinin yanı sıra diğer bir
çok alanda sorunlar yaşamaktadırlar. Bunlar arasında en
“Öğrenme Bozuklukları” gibi okul başarısını
düşüren etkenler “Karşıt Olma Karşı Gelme
Bozukluğu” gibi çocuğun topluma uyumunu zorlaştıran ve
“Depresyon ve Kaygı Bozuklukları” gibi önemli psikolojik
sorunlarla karşılaşılmaktadır. Dikkat Eksikliği
Hiperaktivite Bozukluğu’nun Olumlu Yanları: Dikkat Eksikliği
Hiperaktivite Bozukluğu’nun kişinin yaşantısını
zorlaştıran olumsuz tarafları olduğu gibi Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olanların iyi bir yönlendirme
ile yararlanılabilecekleri veya ortaya çıkarabilecekleri olumlu
yanları da vardır. Tarihte yer edinmiş olan Thomas Edison,Benjamin
Franklin,Albert Einstein,Ernest Hemingway ve Dustin Hoffman ‘ın Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu oldukları konusunda uzmanlar
arasında görüş birliği vardır.
Dikkatsizlik,aşırı hareketlilik ve acelecilik gibi Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtileriyle başa
çıkıp Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun olumlu
yönlerini iyi kullanan ve kendi yapılarına uygun meslekler seçen bu
kişilerin başarılı bir yaşamları olabilmektedir.
· Enerjik olma · Yaratıcılık · Sıcak
kanlılık,cana yakın olma · Hoşgörülü olma (bazen
gerekenden fazla,zarar verici oranda) · Esneklik · İyi bir espri
yeteneğine sahip olma · Risk alabilme (bazen gerekenden fazla,zarar verici
oranda) · İnsanlara kolaylıkla güvenebilme (bazen gerekenden
fazla,zarar verici oranda) Yukarıda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite
Bozukluğu’nun olumlu yönleri sıralanmıştır. Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan tüm çocuklarda Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu belirtilerinin hepsi
bulunmadığı gibi bu olumlu özelliklerin de hepsinin değilse
bile bazılarının bulunabileceği unutulmamalıdır.
Diğer yandan önemli bir konu tedavi sonucunda bu olumlu özelliklerin
istenmeyen özelliklerle beraber ortadan kalkıp
kalmadığıdır. Çünkü bir çok anne-baba Dikkat
Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu olan çocuklarının olumsuz
yanlarından şikayet
ederken,canlı,hoşgörülü,yaratıcı,girişken ve
sempatik özelliklerinden son derece memnundurlar. Burada iyi bir haber vermek
isterim ki tedavi sonucunda Dikkat Eksikliği Hiperaktivite
Bozukluğu’nun olumlu yönlerinin azalmadığı,olumsuz
özelliklerin ortadan kalkmasıyla daha fazla arttığı ve
verimli hale gelebildiğidir.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|