gökyüzühaberci havacılık gazatesinde okuduğum bir yorumu size göndermek istedim bilginiz olsun .

Türk Hava Yolları pilot almak için harekete geçti. Sizler medyada uçak alımı haberlerini okurken bunun son derece normal olduğunu savunabilirsiniz. Ancak işin doğrusu öyle değil. Çünkü THY’nin uçakları 2005 yıl sonundan itibaren gelmeye başlayacak. Yani şu anda THY’nin bu kadar pilotu neden aldığını onların dışında bilen ve bu duruma bir anlam veren de olduğunu sanmıyorum. Gerçi onların bile bunu nasıl açıkladıklarını şahsen duymak isterdim.
Burada biraz ihtiyaçtan çok rekabet edilen şirketlere ateş etmek gibi bir durum seziliyor aslında. Hem de devletin kasasından.
THY’nin yorumu biraz daha değişik. “Siz iç hatlarda istediğiniz rakama istediğiniz yere uçarken biz nasıl bir şey söyleyemediysek şu anda sizin de konuşmaya hakkınız yok” yorumunu içeren cümleleri beyan ettiklerini biliyoruz. Esasen doğru gibi gözüküyor. Peki, olaya bir de şöyle bakalım. Özel sektör iç hatlara girene kadar bilet fiyatları 200 milyon lira civarındaydı ve artarak gidiyordu. Şu anda 80-90 milyon liraya memleketin her köşesine uçabilmek mümkün. Üstelik akaryakıtın varili 50 doları geçtiği halde bu şirketler zam yapmamak için direnebiliyor. Unutulmaması gereken asıl önemli unsur THY’nin bir devlet şirketi olduğudur. Devletin amacı da vatandaşa hizmettir. Bugün devletin yapamadığını özel sektör yapabiliyorsa devlet bunun yok olması için girişimde bulunamaz. Bulunursa da devletin en üst makamları tarafından gerekli önlemin alınması gerekir.
Yeni uçaklar ne olacak?
Asıl sorun THY’nin 51 uçağı geldiğinde yaşanacak. Şimdi,“THY’nin bu kadar uçağa ihtiyacı var mıydı?” diye sormak için biraz geç olsa da bunun cevabı “Hayır”dır. Daha doğrusu kademeli olarak “Evet”tir. Siz birden bire 51 uçağı alır ve bir yıl içerisinde filoya sokarsanız bu kadar yolcuyu nereden bulacaksınız merak ediyorum. Elbette bu uçakların geri ödemeleri için de milyar dolarlar seviyesinde ciddi rakamlar gerekecek. Uçakları yerde yatırıp 10 lira zarar edeceğinize de uçurup 9 lira zarar edeceksiniz. İş, zararına uçmaya geldiğinde de özel sektörün elindeki yolcuyu almanız mümkündür. Elbette bugünden ahkam kesip 3 yıl sonra THY’nin zarar edeceğini söylemek için müneccim olmak gerek. Ama birden bu kadar uçağın alınmasının fizibilitesinin de çok doğru olmadığını söylemek sanırım hayalcilik olmasa gerek.
Şimdi ne olacak?
THY bu pilotları aldığı takdirde özel sektörün ilk etapta 20 uçağı yere inmiş olacak. Çünkü Türkiye’de bu sayıda uçağı uçuracak pilot bulunmuyor. Aslında bu durumu gören özel sektör kendi pilotunu yetiştirmek için gerekli girişimde bulundu. Ancak ellerinden senet bile alınarak yetiştirilen pilotlar kendilerine harcanan 30 bin Euroluk eğitim bedellerini hiçe sayarak mezuniyetlerinden birkaç ay sonra THY’ye gidiyorlar. Dolayısıyla da özel sektör THY’ye pilot yetiştiriyor oluyor. Bu durumun özel sektöre toplam kaybı da 4 milyon doların üzerinde olarak tahmin ediliyor.
Bu pilotları mahkemeye verse bile bir daha kendi şirketinde çalıştıramayacağını bilen özel havayolları ise asıl harcanan emeğe ve zamana acıyor. Çünkü gidenin yerine yenisini getirmek sadece 30 bin Euro harcamakla da olmuyor. Bunun için mutlaka bir sezonluk zamana ihtiyaç var.
Evet, şimdi pilotlar THY’ye gidiyor. Tıpkı eskiden THY’den özel sektöre gittiği gibi. Ama o zaman hava kuvvetleri vardı ve sektör oradan besleniyordu. Sonunda savaş uçaklarını uçuracak pilot kalmayınca da hava kuvvetleri kendi önlemini kendisi aldı. Bakalım bu savaşın sonucunda ne olacak? Temennimiz sektörün zarar görmemesidir.

Son olarak, THY'nin bu kadar uçak alması konusunda haklısınız. Buna rüşvette desek, aba altından sopa göstermekde desek her yol aynı kapıya çıkar. Türkiye'nin her anlamda güçlü olması için önce Türkiye'nin kendi içinde birleşmesi lazım. Bu tip pazarlıklar biz AB'ye girene kadar her şart altında yinelencek. Fransa'daki referandum'u önlemek için Airbus aldık. Almanyayada sus payı için Leopar tankı siparişi. İngiltere dahil bu 3 ülke AB'yi yönlendiren ülkeler, en fazla İtalyadanda araba ve helikopter alırsak bu döngü ve karlılıklı memnuniyet sağlanmış olacak. Malesef bugüne kadar, ben doğmadan önce imzalanan bir antlaşmanın gereğini neredeyse 40 yıldır yerine getirmeyen şahane Türk siyasetçilerinin ektiklerini biçiyoruz. Bana göre verilen tüm bedel ve ödünler bu zat-ı muhteremlerin kasten yapmadıkları (çünkü her biri bu işin altında kendi isimleri olsun diye diğerini paçasından aşağıya çekti) işlerin bedeli. Gün gelir Amerika'danda B747 alırız , hiç belli olmaz. Olan bizim vergilere olur. koca koca A320'lerde 10 kişi ile özel uçak seyahatleri yaparız :)

Sen hiç Sun Express'in Hamburg'da yapmış olduğu DLR testine katılmışmıydın?