(3) Edirne Müstahkem Mevkiinde Türk Hava Harekatı:
Edirne'ye gönderilecek olan uçakların hareketi biraz gecikmişti.
Genel Karargah: "İlgili personele emir bildirildirilmesine rağmen, Edirne
kalesine gönderilecek uçak müfrezesinin henüz hareket etmediği
haber alındığından acele olarak gönderilmeleri ve elde bulunan
uçakların yedek malzemelerinin yeter miktarda olmadığı öğrenilmiş
bulunduğundan, uygun miktarda yedek malzemenin imal ve satın alınması
ve sonucun Fen Kıt'ası Müfettişliğine" yazısı ile bu uçakların
hareketlerinin çabuklaştırılması istenilmişti.
Edirne'ye gidecek olan uçaklar yola çıkmış fakat Bulgarların
ileri hareketi nedeniyle yollar kesildiği gibi birliklerin yer değiştirmesi
dolayısiyle sağlam bir temes kurma ve iletişim de kalmamıştı.
Başkomutanlık bu uçaklardan keşif ve irtibat amacıyla
yararlanmak istemiş ve bunların Çorlu veya Çerkezköy'ünde
kurularak göreve başlamaları arzu edilmiş ise de Başkomutanlık
ile Harbiye Nezareti arasında gönderilen telgraflar ve yazılardan
anlaşıldığına göre vagonlar üzerinde bulunan uçakları
bulmak mümkün olamamış ve uçaklar Yeşilköy'e getirilerek uçuşa
hazırlanmıştır.
Bu suretle Edirne kalesine ayrılmış olan uçaklar oraya gönderilmeyerek
verilecek görevleri yapmak üzere Yeşilköy'de uçuşa hazır bir
hale getirilmişti. Edirne'ye gönderilemeyen uçaklar yanında
balondan da yararlanılamıyordu.
6 Kasım 1912'de gerek morali yükseltmek ve gerekse keşif için
mevcut olan bağlı balon ilk kez uçurulmak istenmiş ancak yeterli
miktarda gazın bulunmayışı ve balonu yönetecek yetişmiş
personelin olmayışı nedeniyle bundan da yararlanılamamıştı.
Bu arada Edirne Müstahkem Mevkii Komutanı Şükrü Paşa, 8 Kasım
1912 gün ve çok acele olarak gönderdiği bir şifreli
telgrafta:
"Düşman
hattının ve özellikle topçularının tuttukları mevziler
yeteri kadar keşif ve değerlendirme yapılamadığından topçularımız
çok fazla zorluk çekmektedir. Balondan, gerek gazının
bulunmayışı ve gerekse kötü hava şartlarına
direncinin zayıf olması nedeniyle yararlanma imkanı yoktur. Bu
nedenle her ne suretle ve her ne araçla olursa olsun hiç
olmazsa bir uçağın kaleye acele olarak gönderilmesi ve bir
yanlışlığın olmaması için Edirne'ye varış tarihinin
önceden bildirilmesi önemle arz olunur." |
denilerek
uçak istenmekte idi.
Karadan uçak göndermek imkanı bulunmadığına göre bu işin
havadan yapılması gerekiyordu. Bunun için bir uçağın uçarak
Edirne'ye gitmesi uygun görülmüş ve Fen Kıt'ası Genel Müfettişliği
aracılığı ile Yeşilköy Uçak Okulu Müdürlüğüne emir
verilmişti.
5 Kasım 1912'de aradan bir iki gün geçtiği halde uçağın
Edirne'ye gönderildiğine dair Uçak Okulundan bir haber çıkmayınca,
10-11 Kasım 1912 gün ve Başkomutanlık Genelkurmay 1 nci Şubesinden
yazılan bir yazı ile bu uçağın derhal hareket etmesi
istenilmektedir. Bu yazıda:
"Edirne'ye
gönderilmesi daha önce bildirilen uçak henüz hareket
etmediğinden, söz konusu uçağın Topçu Teğmeni Mitat
efendi de beraber olmak üzere hemen hareketi ve diğer bir uçağın
Yüzbaşı Fevzi efendi ile Çatalca yönüne sevk edilmesi önemle
tavsiye olunur." |
denilmektedir.
Pilotların tecrübesizliği, uçabilinlerin uzun uçuşlara alışık
olmaması, uçakların o zamanki ilkel hali, saatte ne miktar benzin harcandığının
bilinmemesi yüzünden, İstanbul ile Edirne arasındaki 210
kilometrelik yolun aşılması gerçekten zordu. Bunun için Hava
Okulu Müdürlüğü elindeki uçağı göndermeden önce uçağın
havada kalma süresini ve benzin harcamısını kesin olarak
bilmek istiyordu.
Edirne'ye uçak götürmekle görevlendirilen yabancı pilot
Granil'in kullandığı uçağın özelliklerini bilmesi gerekir.
Bununla beraber bu yabancının kaleye giderek kuşatma altında
kalmak istememesi veya Edirne'ye giderken Bulgarların eline düşmekten
çekinmesi nedeniyle bildiklerini gizlemiş olması olasılığı
vardır.
11 Kasım 1912 tarihli Fen Kıt'asından, Hadımköy'ünde bulunan
Başkomutanlığa yazılan bir telgraf bu konuda neler düşünüldüğünü
açıkça anlatmaktadır. Bu telgrafta:
Uçağın
Edirne'ye kadar olan mesafeyi bir defada gidip gidemiyeceği,
belirli bir zamandaki benzin harcaması kesin olarak
incelenmek üzere Pilot Granil ve Teğmen Mitat'ın bugün
havanın uygun olması halinde öğleden sonra saat 15.00'de
Hadımköy'üne kadar bir deneme uçuşu yapmaları kaçınılmaz
olmakla yanlışlığa yer vermemek için ilgililere emir ve
uyarıda bulunulması" |
" belirtilmektedir.
Bu denemeden elde edilen sonuç belli olmamakla beraber Başkomutanlık
Vekaletinin 18 Kasım 1912 tarihli yazısına göre uçağın
Edirne'ye gidebileceğine kanaat getirildiği anlaşılmaktadır.
Harbiye
Nezaretine
"Yarından itibaren herhangi bir zamanda Yeşilköy'de
bulunan iki uçaktan birinin Edirne'ye ve diğerinin de Yüzbaşı
Fevzi'ye verilen talimat gereğince Çatalca hattındaki düşmanı
keşfetmek üzere hemen hareket ettirilmesi önemle tavsiye
olunur." |
|