(4) 1917 Yılı Hava Harekatı ve
Faaliyetleri:
Irak Cephesindeki muharebeler, 1917 yılında Türk kuvvetlerinin
aleyhine dönmüştü. 1916'da İngilizler Kütülamare'de teslim
olduktan sonra, 13 ncü Kolordu İran dolaylarına gönderilmiş,
Irak'da yalnız 18 nci Kolordu kalmıştı. Kolordu sayı ve
silah bakımından İngiliz kuvvetkerine oranla çok zayıftı. Buna
rağmen kahraman türk birlikleri aylarca yokluk içersinde büyük
bir fedakarlıkla düşmana karşı koymuş, mevziden mevziye çekilerek
savunma muharebeleri yapmıştı.
1917 yılı başında tarafların hava kuvvetleri şöyle idi:
-Türk hava birlikleri:
Dört uçakla 2 nci Tayyare Bölüğü Kütülamare dolaylarında Şamran
deresinin batısındaki köprünün beş kilometre kuzeyinde, 18 nci
Kolordu emrinde,
Uçaksız kalan 12 nci Tayyare Bölüğü, İran Cephesinde harekat
yapan 13 ncü Kolordu emrinde,
Tayyare Kıtaat Komutanlığı ve ordu parkı Musul'da bulunuyordu.
-İngiliz hava birlikleri:
Dicle dolaylarında, Kraliyet Deniz Tayyare Bölüğü ve 14
numaralı sabit balon takımı, 30 ncu Tayyare Bölüğü ve bu bölüğün
15 nci Tümen emrinde olan iki uçağı vardı.
(a) Dicle Nehri Dolaylarındaki
Kara-Hava Harekatı:
İngilizler 1916'da Kütülamare'de sarılmış olan kuvvetlerini
kurtarmak için Dicle nehrinin solunda giriştikleri taarruzi
harekatta başarı sağlayamamış ve bir türlü Felahiye mevziini
ele geçirememişlerdi. Bu nedenle 1917'de harekat planlarını değiştiren
düşman, büyük kuvvetlerle önce Dicle nehrinin sağ kıyısını
ele geçirmek, ondan sonra sol kıyıya geçmek ve Felahiye
mevziinin arkasını çevirerek oradaki Türk kuvvetlerini imha
etmeye karar vermişti.
(1)
İmamı Muhammet Muharebesi:
Düşmanın ileri harekatını kara ve hava keşifleriyle takip eden
Türk komutanlığı 2 Ocak 1917'de Gıraf dolaylarında Türk
savunma mevzilerine karşı üç İngiliz tümeninin toplanmış
olduğunu ve bu bölgede yoğun bir topçu birliği bulunduğunu
tespit etmişti.
Gerçekte düşman bu bölgeye bir kolordudan fazla bir kuvvet
tahsis etmişti. Yapılan hava keşiflerine göre İngilizlerin
Dicle'nin sağ kıyısından büyük kuvvetlerle harekata başladığı
anlaşılmıştı.
7 Ocak 1917'de Dicle nehrinin dağ kıyısında İmamı Mansur ve
Sin dolaylarında yapılan hava keşfinde İmamı Mansur'da dört,
Sin batısında altı piyade taburu görülmüştü.
Hava keşiflerine devam edilerek düşmanın hareketleri takip
edilmekte ise de yıpranan uçakların yerine yedekleri ve
yenilerinin konulamaması tayyare bölüğündeki uçak sayısını
kritik bir duruma sokmuştu. Bu durumu öğrenen 6 ncı Ordu
Komutanlığı Bağdat'dan 2 nci Tayyare Bölüğüne iki uçak daha
göndermişti.
Çeşitli kaynaklardan elde edilen bilgilerden İngilizlerin
Dicle'nin sağ kıyısında ileri harekata devam ederek Gıraf bölgesini
ele geçirmek istedikleri öğrenilmişti. İngiliz birlikleri önce
İmamı Muhammet'e taarruz ettiler. Düşmanın bu taarruzu Türk
birliklerinin azimli savunması ve karşı taarruzları ile
durduruldu. Bu esnada haerakat sahası üzerinde iki taraf arasında
hava muharebeleri de oluyordu.
18 Ocak'da üç İngiliz uçağı ile muharebe eden Türk uçağının
rasıtı vurularak şehit düşmüş, pilotu almış olduğu
yaralarla uçağı sağlam olarak alana getirmeyi başarmıştı.
İngilizler İmamı Muhammet bölgesindeki taarruzlarını başarıya
ulaştırmak için 20 Ocak'da kuvvetli topçu ateş desteği ile
taarruzlarına devam ederek mevziin sağ kanadını çökertmiş ve
buradaki tepeleri işgal etmişlerdi. Yapılan hava keşiflerinde düşmanın
bu bölgeye bir kısım kuvvet daha yönelttiği anlaşılmış olduğundan
18 nci Kolordu buradaki kuvvetlerini ikinci hatta çekti. Bu
muharebeler esnasında Türk uçaklarının harekatını engellemek
isteyen İngiliz uçakları Bağdat'da bulunan Türk hava alanına
ve cephaneliklerine taarruz etmişlerse de olumlu bir sonuç elde
edememişlerdi.
(2) Garraf Muharebesi:
İmamı Muhammet'deki Türk mevziilerini ele geçiren düşman ileri
harekata devam etti. Düşman durumunu izleyen Türk komutanlığı
21 ve 22 Ocak'da yaptırdığı hava keşiflerinde Garraf dolaylarındaki
düşmanın Garraf mevziilerine taarruza devam edeceği öğrenmişti.
Nitekim, 24 Ocak 1917'de çok kuvvetli topçu ateş desteği ile
taarruza geçen İngilizler Garraf mevziilerinin 1 nci Türk hattını
işgal ettiler.
Bu muharebeler sırasında, harekat sahası üzerinde görev yapan
bir Türk uçağı rastladığı üç düşman uçağına taarruz
ederek bunlardan birini düşürmüş, diğerini yaralamış ve
üçüncüsünü de muharebe sahasını terketmek zorunda bırakmıştı.
Üç uçakla savaşan bu cesur pilot liyakat madalyası ile ödüllendirilmişti.
1 Şubat 1917'ye kadar yapılan taarruz ve karşı taarruzlarla
devam eden Garraf muharebelerinde Türk birlikleri Garraf doğusundan
batısına ve daha sonra da gerilere çekilmek zorunda kalmışlardı.
Bu kanlı muharebelerde taraflar ağır kayıplar vermişlerdi.
1 Şubat 1917 günü Garraf mevzileri üzerinde topçu atış
tanzimi yapan düşman uçağına taarruz eden Türk pilotu vurulmuş
ve uçak düşerek parçalanmıştı.
Türk kuvvetleri büyük kısmıyla Dicle'nin sol kıyısında
Sanaiyat ile Şamran arasındaki bölgede kuvvetli savunma
tertibi almış, İngilizler de Kütülamare'yi almak için Şamran
ile Kütülamare arasındaki Dara devresini Türk kuvvetlerinden
temizlemek için gerekli hazırlıklara başlamışlardı.
(3)
Dara Devresi Muharebesi:
Hazırlıklarını tamamlayan İngilizler 15 Şubat 1917'de kuvvetli
topçu ateşi ile desteklenen kuvvetlerle Dicle'nin sağ kıyısında
Kütülamare ile Şamran yarımadası arasındaki bölgede taarruza
geçtiler. Bu taarruzu düşman uçakları da destekliyordu. İngiliz
uçakları kendi topçularıyla sıkı bir işbirliği yaparak Türk
topçu mevzilerinin ateş altında tutulmasına yardım etmişlerdi.
Kuvvetli birliklerle yapılan taarruzda Türk mevzileri ele geçirilmişti.
(4) Senaiyat ve Şamran Muharebeleri:
Dara devresini ele geçiren düşman Senaiyat
ile Şamran arasında Dicle sol kıyısında bulunan Türk
mevzilerini de ele geçirmek suretiyle Türk nakliyatına engel
olmak istiyordu. Bu amaçla düşman Senaiyat ile Şamran'a taarruza
geçmeye karar verdi.
17 Şubat 1917'de Senaiyat mevzilerine taarruz eden İngilizler
birinci savunma hattını ele geçirdiler.
18 Şubat 1917'de öğleye doğru harekat sahası üzerinde görev
yapan üç İngiliz uçağına taarruz eden Fokker uçağı aldığı
isabetlerden düşerek parçalanmış ve pilotu şehit olmuştu.
İngilizlerin Bağdat yönünde ilerlemesi 18 nci Kolorduyu ikmal üslerinden
yoksun bırakacağı gibi İran'da harekat yapan 13 ncü Kolordunun
da arka tarafını kesmesi bakımından tehlikeli bir durum
yaratmakta idi. Bu nedenle ordu komutanlığı İran'da bulunan 13
ncü Kolordunun süratle Hanikin yönünde yürüyüşe geçmesini
emretti.
Türk birliklerini fazla kayıp vermeden geri çekmek, Türk
kuvvetlerini takip eden düşman birliklerinin durumunu devamlı
devamlı olarak tespit etmek gerekiyordu. Bu amaçla 27 Şubat
1917'de yapılan hava keşfinde düşmanın iki büyük, iki küçük
gambotunun harekete hazır bir durumda olduğu, bir tümenlik
ordugahın Şadi bataklığının kuzey batısında olduğu, Nehrükelek'in
12 kilometre kuzey doğusunda da süvari tümeninin bulunduğu, çekilen Türk
kuvvetlerinin Aziziye'ye yaklaştığı tespit edildi.
1 Mart 1917'de yapılan hava keşfiyle İngilizlerin batıya doğru
ilerlediği ve süvari birliklerinin Aziziye'ye yaklaştığı,
piyade birliklerinin de yürüyüşe devam ettiği görülmüştü.
2 Mart'ta yapılan hava keşfiyle, İngilizlerin Aziziye'ye girdiği
ve 4 Mart'ta ise düşman birliklerinin Aziziye'de toplandığı ve
henüz Türk birlikleriyle temasa geçmediği tespit edildi.
6 Mart'ta yapılan hava keşfinde, üç süvari bölüğünün
Diyale nehri ağzının 10 kilometre doğusunda ve bir süvari tümeninin
18 kilometre güney doğusunda ordugaha girdiği ve üç piyade tümeninin
20 kilometre güney doğusuna geldiği görülmüştü
(5) Türk Birliklerinin Bağdat'dan çekilmesi:
İngilizler Diyale'ye doğru ilerlerken İngiliz
uçakları da keşif, gözetleme ve taarruzi harekata devam
ediyordu.
7 Mart 1917'de bir İngiliz uçağı Belt yakınlarına inerek o çevredeki
köprünün altına dinamit koymuştu. Uçak ekibinin bu faaliyetini
gören Türk jandarmaları süratle köprüye giderek dinamiti
patlamadan çıkarıp tahrip etmişler ve böylece tehlikeli bir
olayı önlemişlerdi. Eğer bu köprü tahrip edilseydi Türk
birliklerinin bu yoldan çekilmeleri zorlaşmış olacaktı.
Aylardan beri üstün düşman kuvvetlerinin ağır baskısı
altında kalan ve moralleri bozulan 18 nci Kolordunun tamamen esir
ve imha edilmesinden çekinen 6 ncı Ordu Komutanlığı, kolordunun
10/11 Mart gecesi Bağdat'ı boşaltarak Dicle boyunca kuzeye doğru
çekilmesini ve bu çekilmeye paralel olarak Fırat müfrezesinin
Felluce'ye giderek Fırat vadisini düşmana kapaması, İngiliz ve
Rus kuvvetleri arasında sıkışıp kalması tehlikesi karşısında
evvelce verilen emir gereğince 13 ncü Kolordunun Hanikin'de
toplanmasını emretmişti.
Ordu emrini alan 18 nci Kolordu birlikleri fena hava şartları altında
Bağdat'ı boşaltmaya başlamışlardı. Boşaltma sırasında fırtına
yüzünden uçurulamayan ve vagonlara yüklenmesine fırsat
bulunamayan üç uçak düşman süvarisinin yaklaşması üzerine
tahrip edildi. Böylece 2 nci Tayyare Bölüğünde kalan bir Fokker
ve bir Albatros uçağı Samarra'ya intikal etti.
Bir süre sonra Bağdat'ı işgal eden İngilizler süratle hava
birliklerini buraya naklederek keşif görevlerine başlamış ve Türk
kuvvetlerinin kuzeye doğru çekilmekte olduğunu ve artçılarının
Bağdat'ın 30 kilometre kuzeyinde ve demiryolunun iki tarafında
bulunduğunu öğrenmişlerdi.
(b) Düşmanın Dicle ve Diyale nehri ve İran yönünden
ilerlemesi:
Düşman 14 Mart 1917'de kuvvetlerinin bir kısmıyla
Dicle'nin iki tarafından, diğer kısmıyla da Bakube yönünde
ilerlemeye başlamıştı. İlerleyen düşman birliklerinin
durumunu meydana çıkarmak için 15 Mart 1917'de başlayan hava keşfiyle,
İngilizlerin bir süvari tümeninin Dicle nehrinin batısında Müşahade
ile Dicle arasında toplu bir durumda, iki piyade tugayının ileri
birlikleriyle Bağdat'ın 16 kilometre kuzeyinde; bir piyade tümeninin
Kazımiye dolaylarında açık ordugahta bulunduğu; Dicle'nin doğusunda
ise bir süvari alayı ile bir piyade tugayının Bağdat'ın 15
kilometre kuzeyinde yürüyüş halinde bulunduğu, 16 Mart'ta düşmanın
bir kolu ile Dicle'nin sağında Müşahade'ye doğru, diğer kolu
ile de Bakube'ye doğru ilerlemekte olduğu görüldü.
18 Mart 1917 sabahı keşif yapan Türk uçuş ekibi Müşahade
istasyonu yakınında iki piyade taburu görmüş; bu bölgedeki
piyade ve süvari kuvvetlerini yerinde bulamamıştı. Görülemeyen
bu düşman kuvvetlerinin Kazımiye veya Bağdat hurmalıkları içerisinde
mi oldukları yoksa başka bir yöne mi hareket ettikleri anlaşılamamıştı.
Dicle nehrinin sol tarafında, Bağdat'ın 40 kilometre kuzeyinde
iki piyade, iki süvari alayı ve üç batarya görülmüştü.
19 Mart 1917 sabahı Dicle dolaylarında yapılan hava keşfinde
sekiz piyade taburu ve bir süvari alayının Müşahade ve Taciye
istasyonları arasında açık ordugahta olduğu, Kazımiye'de bir tümenlik
ordugahın bulunduğu; Azamiye dolaylarında bir tümenlik ordugahın,
Elcedide ile kuzeyinde altı piyade taburu ve bir süvari alayının
görüldüğü, bir tümenin Bağdat-Bakube yönünde yürüyüş
halinde olduğu tespit edilmişti.
13 ncü Kolordu bir kısım kuvvetlerini Paytak geçidinde bırakarak
büyük kısmıyla Kasrışirin yönünde yürüyüşüne devam
etti. Fakat kolordunun emrinde uçak bulunmadığı için düşman
kuvvetlerini hava keşfiyle tespit edemiyordu. Hava keşfi yapamadığını
Ordu Komutanlığına arz ederek emrine uçak verilmesini istedi.
Kolordunun bu önerisi Ordu Komutanlığı tarafından uygun
bulunarak kolordu emrine bir Albatros uçağının gönderileceği
ve bu uçak için Hanikin'de bir hangar kurulması emredildi. Ordu
Komutanlığının bu emri Musul'daki Tayyare Kıtaat Komutanlığına (Tayyare
Birlikleri Komutanlığı) da ulaştırıldı. Eldeki uçaklardan
Albatros tipindekinin Hanikin'e gönderilmesi, Samarra'da da bir
Fokker uçağının 18 nci Kolorduda kalması emredildi.
(1)
Şehriban Muharebesi:
21 Mart 1917'de 18 nci Kolordu Dicle
nehrinin sol kıyısına geçmeye başlamıştı. 13 ncü Kolordu
cephesinde Şehriban müfrezesi ile temasta bulunan İngiliz süvari
tümeni topçularıyla Şehriban'ı bombardıman etti. Paytak geçidindeki
Türk müfrezelerine de Ruslar taarruza devam ettiler.
22 Mart'da Şehriban'a taarruza başlayan İngiliz kuvvetleri karşısında
22/23 Mart gecesi 13 ncü Kolordu birlikleri burasını boşaltarak
Cebelihamrin'e çekildiler.
23 Mart'ta Şehriban İngilizlerin eline geçti. Paytak'taki Türk müfrezesine
taarruz eden Ruslar geri püskürtüldü. Samarra'dan Hanikin'e gönderilen
Albatros uçağı, Şehriban dolaylarında düşmanın büyük
piyade birliklerinin bulunduğunu görerek komutanlığa rapor etmişti.
24 Mart'ta Hanikin'den kalkan uçakla yapılan hava keşfinde
Balduruz kanalı üzerinde bir köprünün kurulduğu ve bu bölgede
düşmanın piyade birlikleri ve dört bataryasının bulunduğu, Şehriban,
Kızılreyat şosesi dolaylarında 11 piyade taburu ile bir kısım
süvari birliklerinin görüldüğü bildirildi.
25 Mart 1917'de 13 ncü Kolordu cephesinde düşman
birliklerinin yerleri ve miktarları tespit edilmiş, 26 Mart'ta 13
ncü Kolordu Şehriban dolaylarındaki İngiliz kuvvetlerine
taarruza geçerek düşmanı Balduruz kanalı gerisine atmıştı.
(2) 13 ncü Kolordunun Diyale nehri batısına
geçişi:
Bu taarruzdan sonra düşman durumunun havadan keşfedilmesine devam
edildi. Kolordunun taarruzu başarılı olmuşsa da 27 Mart'tan
itibaren iaşe gönderilmesi zorlaşmıştı. Bu bakımdan
Diyale'nin doğusundan batısına geçilmesine karar verilmiş, çok
zor şartlar altında geçiş başlamıştı. Bu esnada yapılan
hava keşfinde düşmanın Sendiye-Hannehrivan hattında ve hemen
arkasında iki piyade tugayı, üç batarya, altı süvari bölüğü,
Kasrin ve Deliabbas dolaylarında bazı kuvvetleri tespit edildi.
28
Mart 1917'de 13 ncü ve 18 nci Kolordu cephelerinde yapılan hava
keşfinde;
Şehriban'da 18 tabur ve 10 batarya, Bakube'de bir piyade taburu,
Bakube'nin kuzey batısında dört piyade taburu, iki süvari bölüğü,
dört batarya,
Hannehrivan, Cedide ve Sindiye dolaylarında 16 piyade taburu, üç
süvari bölüğü, altı batarya,
Kasrin'den Cediye'ye doğru yürüyüş halinde dört piyade taburu,
bir süvari bölüğü ve dört batarya,
Kasrin'de iki piyade taburu ve Kerare'de dört piyade taburu,
Bağdat dolaylarında dört piyade taburu, bir süvari bölüğü,
Bağdat Müşahade yolu üzerinde öncüleri Taciye'de iki piyade
taburu, iki süvari bölüğü ve bir batarya tespit edilmişti.
Düşman hakkında elde edilen bu bilgilere göre, İngilizlerin
Dicle nehri dolaylarında iki kolla Dicle'nin sağ ve solunda kuzeye
doğru ilerledikleri ve daha küçük kuvvetlerinin de Diyale
nehrinin iki tarafından hareket ettikleri görülüyordu.
(3)
Sindiye Muharebeleri:
29 Mart 1917'de Sindiye'deki düşman
birliklerinin taarruza geçtiği ve bu sırada yapılan hava keşifleriyle
Sindiye'nin güneyinde altı tabur, dört batarya görüldüğü,
saat 04.10'dan sonra da Harabe kuzey doğusunda yere inmiş iki süvari
alayının Türklerin sol kanadına doğru açılarak ilerlediği,
Cedide ve Tikana dolaylarında bir süvari alayı ile bir piyade
taburu ve Cedide'nin kuzey doğusunda dört piyade taburu, iki süvari
alayı ve dört bataryanın Sindiye ve Sindiye'nin kuzey doğusunda
ilerledikleri, Şehriban ve Bakube dolylarında düşman
birliklerinin bulunduğu öğrenilmişti. Bu keşif raporlarına göre
düşmanın Dicle nehri solundan Türk birliklerini kuşatmak istediği
anlaşılmıştı.
Düşmanın bu tehlikeli harekatına kahramanca karşı koyan Türk
birlikleri tehlikeyi önlemiş ve tümen Etem çayı batısına çekilmeyi
başarmıştı. 52 nci Tümenin bu başarısı 18 nci Kolordu ve 6
ncı Ordu Komutanlıkları tarafından takdirle karşılanmıştı.
Sindiye
muharebelerinden sonra düşman durumu havadan takip edilmiş ve 30
Mart 1917'de İngilizlerin Hannehrivan ve Cedide'ye doğru bir kısım
kuvvetlerinin yürüyüş halinde olduğu görülmüştü.
Sindiye muharebesinde büyük kayıplar veren düşman birliklerinin
geri çekilmek zorunda kaldığı hava keşfiyle de doğrulanmıştı.
(4) Nisan 1917'de yapılan muharebeler:
2 nci Tayyare Bölüğü Nisan ayında hemem
her gün keşif ve gözetleme görevi yapmış, 13 ncü ve 18 nci
Kolordu Komutanlıklarına düşman hakkında çok faydalı bilgiler
toplamıştı.
Keşif görevleri genel olarak Belt-Simege-Müşahade,
Sindiye-Hannehrivan, Cedide, Deltare, Şehrivan ve Deliabbas
dolaylarında yerine getirilmişti. Bu görevler sırasında düşmanla
hava muharebeleri de yapılmıştı. Bu muharebelerden biri de 3
Nisan'da 2 nci Tayyare Bölük Komutanı Yüzbaşı Schütz'ün Belt
ve Simige dolaylarında yaptığı keşif sırasında olmuştu.
Türk-Alman pilotu Hor (Şelaviye bataklığı) dolaylarında keşif
yaparken kendisine bir İngiliz uçağı taarruz etmiş, çok yakın
mesafede cereyan eden hava muharebesinde Yüzbaşı Schütz
pervanesiyle İngiliz uçağının sol kanadını koparmış ve düşman
helozonlar çizerek mecburi iniş yapmıştı.
Aynı gün harekat alanı üzerinde keşif yapan Türk uçağı
Sindiye üzerinden geçerken yerden açılan ateşle isabet alarak
inmek zorunda kalmış, uçuş ekibi uçaktaki makineli tüfeği sökerek
uçağı yakmıştı. Bu keşifte Bağdat, Deltora, Simige dolaylarında
33 piyade taburu, sekiz süvari alayı ve 11 batarya tespit edilmişti.
18 nci Kolordu Komutanlığı, düşmanın başlangıçta Bakube,
Semdiye hattını tahkim ederek burada savunmada kalmasını ve
sonradan bir kısım kuvvetlerle buradan, büyük kuvvetlerle de
Simige yönünde taarruza geçmesini muhtemel gördüğünden
birliklerine gereken tertibi aldırmıştı.
6 Nisan'da yapılan hava keşiflerinde 13 ncü Kolordu bölgesinde
Deliabbas'ın İngiliz süvarileri tarafından ele geçirildiği, iki
Rus süvari alayının da Hanikin'den Kızılrebat'a doğru yürüyüşte
olduğu, üçüncü bir alayın da Hanikin ile Dicle nehri arasında
bulunduğu öğrenilmişti.
(I) Belt Muharebesi:
7 Nisan'da yapılan hava keşfiyle, düşmanın Etem çayı batısında
ve Belt kuzeyindeki savunan 51 ve 52 nci Tümenlerine karşı
Dicle nehrinin sağ ve solundan iki kolla harekete geçtiği öğrenilmişti.
İlerleyen düşman birlikleri 8 Nisan'da Belt istasyonunu ele
geçirmiş ve bu bölgedeki 51 nci Türk Tümeninin emniyet
birliklerini geri atmıştı.
Düşman kuvvetleri Belt kuzeyinde 51 nci Türk Tümenine taarruza
devam ederken 13 ncü Türk Kolordusu, 18 nci Kolorduya yardım
etmek amacıyla Deliabbas dolaylarındaki İngiliz kuvvetlerine
taarruza geçerek Deliabbas'ı geri aldı. Bu taarruz sırasında
Ruslar da 13 ncü Kolorduya karşı taarruza geçmişlerse de Türk
birlikleri tarafından geri atılmışlardı.
12 Nisan 1917'de Samarra'ya gelen bir düşman uçağı 2 nci
Tayyare Bölüğüne ait alandaki hangarlara ve demiryolu
tamirhanesine sekiz bomba atarak birkaç eri yaralamış, su
deposunu imha etmiş ve bu taarruzdan sonra üç uçaktan kurulu bir
düşman filosu da alanın üzerinde uçmuştu.
Düşman 13 ncü ve 18 nci Kolorduları ayrı ayrı yenmek amacıyla
hareket etmekteydi. 14 Nisan'da 13 ncü Kolorduya taarruza geçen İngilizler
başarı sağlayamamışlardı.
15 Nisan'da İstablat mevkiini keşfetmek üzere yapılan düşman
taarruzu püskürtülmüş, bu taarruzu destekleyen İngiliz uçaklarından
çift kanatlı B.E. tipindeki bir İngiliz uçağı 2 nci Bölük
Komutanı Yüzbaşı Schütz tarafından düşürülmüş içindekiler
ölmüştü.
(II) Etem çayı Muharebesi:
Düşman uçakları aralıksız olarak keşiflerine
devam etmekte ve özellikle Etem çayı batısında Türk
mevzilerini alçak irtifadan gözetlemekteydiler.
Düşmanın Türk mevzileri üzerinde yaptığı yoğun hava keşifleri
buradan bir taarruzun yapılacağına işaret sayılmasına ve Etem
çayında savunma yapan Türk müfreze komutanınınbu bölgedeki düşman
faaliyetlerinin arttığını ve Etem çayı üzerinde bir köprünün
kurulduğunu bildirmesine rağmen Türk uçakları bu faaliyetleri
keşfedememiş ve İngilizlerin İstablat mevzilerine karşı geniş
ölçüde hazırlık yaptıklarını öğrenememişlerdi.
Bu güne kadar hava keşiflerinden çok faydalı bilgiler alan ve bu
nedenle havacılara çok güveni bulunan 18 nci Kolordu Komutanlığı
Etem çayı mevzii karşısındaki düşman durumunda bir değişiklik
olmadığını ve düşmanın daha çok İstablat mevzii karşısında
faaliyetlerini arttırdığı fikrini korumuştu. Fakat düşman
18 Nisan 1917'de üstün kuvvetlerle Etem çayı müfrezesine
taarruz etmiş ve müfrezeyi mevzilerinden atarak takibe başlamıştı.
Türk uçaklarının Etem çayındaki düşman faaliyetlerini keşfedememesi,
düşmanın bu bölgedeki kuvvetlerini çok iyi gizlemiş olmasındandı.
Beklenilmeyen bu durum karşısında Kolordu Komutanlığı Etem çayı
bölgesinde yeniden hava keşfi yaptırmış ve Türk müfrezesini
yenerek takibe geçen düşman yürüyüş kolları hakkında
gereken bilgiyi elde etmişti.
Bu muharebede Etem çayındaki müfrezenin 40 ncı Alayı düşmana
esir düşmüş ve diğer kuvvetler Samarra yakınlarına kadar çekilmişlerdi.
İngilizlerin 18 nci Kolorduya karşı üstün kuvvetlerle taarruza
geçmesi ve taarruzun gelişmesi üzerine 6 ncı Ordu Komutanlığı
13 ncü Kolordunun 18 nci Kolorduya yardım etmesi için Etem çayına
doğru harekete geçmesini emretti.
(III) İstablat Muharebesi:
20 Nisan 1917 akşamı yapılan hava keşfiyle
düşmanın İstablat mevzii karşısında dört piyade ve bir süvari
tugayı topladığı ve bunların taarruz için hazırlandıkları görülmüştü.
Nitekim 21 Nisan'da üstün kuvvetlerle taarruza geçen düşman İstablat
mevziinin bir kısmını ele geçirdi.
Kanlı çarpışmalardan sonra 18 nci Kolordu Tikrit'e doğru geri
çekilmek zorunda kalmış ve hava birliklerinin desteğinden
faydalanan düşman da Samarra'ya kadar ilerlemişti. Düşmanın
Samarra'ya yaklaşması üzerine burada bulunan 2 nci Tayyare bölüğü
Tikrit'e intikal etmişti.
Bu muharebeler sırasında 6 ncı Ordu Komutanlığının emriyle
Etem çayına doğru ilerleyen 13 ncü Kolordu, elinde uçak
bulunmadığından düşman hakkında bilgi elde edemiyordu. Bu
durumdan şikayet eden kolordu komutanı, Musul'a gelen uçaklardan
kolorduya verilmesini orduya teklif etti. Bu teklifi inceleyen 6 ncı
Ordu, Başkomutanlıktan orduya uçak verilinceye kadar 13 ncü
Kolordunun keşif isteklerinin 18 nci Kolordu uçakları tarafından
yapılmasını emretti.
Düşman uçakları aralıksız keşif yapmakta ve 2 nci Türk
Tayyare Bölüğü de düşman uçaklarının keşiflerine engel
olmaya çalışmaktaydı. 28 Nisan'da Türk mevzileri üzerinde keşif
yapan iki İngiliz uçağına karşı havalanan 2 nci Tayyare Bölük
Komutanı Yüzbaşı Schütz düşmanın B.E. tipindeki uçağını
düşürmüş ve yere vuran düşman uçağı yanmış kurtulan
pilot Türkler tarafından esir alınmıştı
(5) Mayıs 1917'de yapılan muharebeler:
Mayıs ayı başında tarafların durumu şöyleydi.
-Türk Kuvvetleri:
13
ncü Kolorduya bağlı 6 ncı Tümen Deliabbas'da, 2 nci Tümen Etem
çayı kıyısında Köy mevkii yakınlarında,
14
ncü Tümen Demirkapı'dan kuzeye ilerlemekte,
13
ncü Kolordu karargahı ve 2 nci Tümene bağlı bir alay Kızılrebat'ın
30 kilometre kuzeyinde,
18 nci Kolorduya bağlı 51 ve 52 nci Tümenkeriyle, 166 ncı Piyade
Alayı Tikrit ve İmamdur kuzeyindeki bölgede,
2 nci Tayyare Bölüğü kolordu karargahı yanında Tikrit'te.
-İngiliz Kuvvetleri:
Bir piyade tümeni ve bir süvari tugayı, 2
nci Türk Tümeni karşısında Köy mevkii dolaylarında,
Bir piyade tümeni Etem çayının Dicle ile birleştiği yerle Han
mevkii arasında Dicle nehri sağ kıyısında,
Bir piyade tümeni Deltava batısında,
Üç piyade, iki süvari tugayı ve bir topçu tugayı Samarra bölgesinde
Dicle nehri batısında bulunuyordu.
6 Mayıs 1917'de Samarra dolaylarında yapılan keşifte, düşmanın
durumunu muhafaza ettiği görülmüştü. Aynı gün öğleden
sonra Tikrit hava alanını bombardımana gelen üç İngiliz uçağı
ile hava muharebesi yapan Türk uçağı düşman uçaklarından
birini İmamdur'un kuzeyindeki sahaya inmeye mecbur etmiş, inişte
kırılan uçağın pilotu yaralı olarak ele geçirilmişti.
6 ncı Ordu Komutnlığı, Etem çayı ile Diyale nehri dolaylarında
bulunan 13 ncü Kolordunun evvelce kolordu için teklif ettiği keşif
uçaklarının verilmesine karar vermiş ve 13 Mayıs'ta iki, 28 Mayıs'ta
bir Albatros uçağını kolordu emrine göndermişti. Böylece 12
nci Tayyare Bölüğü tekrar faaliyete geçmiş oldu.
Devamlı hava faaliyetlerinden dolayı uçak yakıtı azalmış ve
ordu tarafından kısa zamanda ikmali mümkün görülemeyen yakıt
durumu nedeni ile kolordunun hava keşiflerini önemli görevlere
göre planlaması emredilmişti.
(6)
Haziran 1917'de yapılan muharebeler:
4
Haziran 1917'de Tikrit-İmamdur-Samarra-Belt ve İstablat dolaylarında
yapılan hava keşfinde; Diclenin sağ kıyısında Elaşık ile
Samarra ve Samarra istasyonu arasında 5-6 alay ile yedi batarya ve
bazı ordugahların bulunduğu, Samarra istasyonunun yakınında bir
hava alanının görüldüğü rapor edilmişti.
2 nci ve 12 nci Tayyare bölüklerinin yaptıkları keşiflerle düşman
hakkında elde edilen bilgilere göre; 13 ncü Kolordu karşısındaki
Rus kuvvetlerinin çekilmeye başladığı, 18 nci Kolordu
cephesinde ise İstablat'taki Türk savunma mevzilerine karşı İngilizlerin
kuvvet topladığı anlaşılıyordu.
(7) Temmuz 1917'de yapılan muharebeler:
13 ncü ve 18 nci Kolordu cephelerinde önemli
kara harekatı yapılmıyordu. 6 ncı Ordu, emrindeki Fırat grubu bölgesinde
hava keşfi yapılarak düşman durumunun keşfedilmesi için 2 nci
Tayyare Bölüğü keşif uçaklarından ikisinin grup emrine gönderilmesini
istemişti. Bu istek üzerine 6 Temmuz 1917'de Remadiye'ye gitmek üzere
havalanan iki uçaktan biri, motor arızasından dolayı Samarra'nın
30 kilometre güney batısına inmek zorunda kalınca, diğer uçakta
ona yardım etmek için aynı bölgeye inmişti. Arızası
giderilemeyen uçak düşman eline geçmemesi için pilotu tarafından
yakılmıştı. Diğer uçağa binen pilotla havalanılmış ancak
Remadiye'ye varılamamıştı. Kayıp uçağı bulmak için 13 ncü
Kolordu uçaklarıyla yapılan aramalardan bir sonuç alınamamış
ve uçağın kayıp olduğuna kanaat getirilmişti.
(8)
Ağustos 1917'de yapılan muharebeler:
Ağustos ayı içinde 18 nci Kolordu cephesinde 2 nci Tayyare Bölüğünün
yaptığı keşifler ile Elaşık dolaylarındaki düşman durumunda
değişiklik olmadığı öğrenildi.
Kolordu, İngilizlerin İstablat'ta kuvvet topladığına dair
elde ettiği bilgilerin doğruluğunu öğrenmek için 18 Ağustos
1917'de Elaşık, İstablat ve Belt yönlerinde yeniden hava keşfi
yaptırmış ve düşmanın İstablat mevziine karşı kuvvet
topladığına dair bir emare elde edememişti.
6 ncı Ordu Komutanlığı, hava keşifleriyel daha çabuk ve daha
aydınlatıcı bilgi toplamak amacıyla 20 Ağustos 1917'de bir
emirle 13 ncü ve 18 nci Kolordulardaki uçak sayılarını, her
kolordunun hava keşif bölgelerini belirlemişti. Bu emirde:
''13 ncü ve 18 nci Kolordulardaki tayyare bölüklerinin üçer keşif
uçağı ile takviye edileceği,
Kolorduların ikişer keşif uçağı ile ve düzenli bir proğrama
göre kısa zamanda İngiliz mevzileri üzerinde uzak keşif görevlerine
başlamaları ve yapacakları keşiflerden aşağıdaki noktaların
meydana çıkarılması istenmişti:
Düşman birliklerinin kuvveti ve dağılışı (hava birlikleri, yürüyüş
kolları ve gemiler);
Düşman savunma mevzileri ve inşa tarzı;
Cephane depoları, topçu gereç depoları, menzil depoları, nehir
iskeleleri, demiryolları, yeni yollar ve büyük inşaatlar (uçak
bombalarıyla vurulabilecek önemli hedefler);
Düşman mevzilerinin haritaya uygulanabilecek şekide fotoğraflarının
çekilmesi ve önemli görülen hedeflerin fotoğrafla tespiti;
Yapılacak bu görevlerde kolorduların keşif hudutları;
18 nci Kolordu: Sindiye hariç Diclenin Sindiye'ye kadar olan her
iki kıyısı ve Etem çayının aşağı kısmı ve ayrıca
Dicle'nin batısından Fırat'a kadar olan arazi;
13 ncü Kolordu: Sindiye dahil Dicle nehriyle Diyale nehri (dahil)
arasındaki Bağdat'a kadar olan arazi kısmı;
Bağdat'ın her iki kolordu tarafından keşif edileceği, keşiflerin
şimdilik Selmanpak'dan daha güneye geçmiyeceği;
Ordu Hava Kıtaat Komutanlığının yapılacak hava keşifleri için
18 nci Kolordu uçaklarına Remadiye dolaylarında geçici bir uçak
hangarı yeri tespit edilmesi;
13 ncü Kolordunun, emrindeki tayyare bölüğünü Narin köprü
veyahut Karatepeye nakletmesi, Şehriban'da uçakların inmelerine
uygun bir alan hazırlayarak yerini işaretlemesi, hava keşif
raporlarının şimdilik telgraf ve telsizle orduya bildirilmesi ve
ayrıca yazılı rapor gönderilmesi, keşiflere dair kroki ve fotoğrafların
ordu kıtaat komutanlığına ulaştırlması'' istenmişti.
Emri alan kolordu komutanlıkları, tayyare bölüklerine yapacakları
işleri bildirmişlerdi.
23 Ağustos'da düşman Bakube, Beldruz'da topladığı kuvvetlerle
Şehriban'ı işgal etmiş ve bir kısım kuvvetle de Cebelihamrin'e
doğru ilerlemek istemişse de 13 ncü Kolordu birliklerinin karşı
koymasıyla harekatı geliştirememişti. Deliabbas yönündeki
harekat ise bu bölgedeki Türk birliklerinin azimli savunmasıyla
durdurulmuştu.
(9) Eylül 1917'de yapılan muharebeler:
Eylül ayı başında 6 ncı Ordu Komutanlığı kolordular
emrinde görev yapan tayyare bölüklerinin uçak sayıları
ile tiplerinin belirleyen bir emir yayınlamıştı. Bu emirde:
13 ncü Kolordu emrindeki 12 nci Tayyare Bölüğünde Rampler
tipinde üç uçağın,
18 nci Kolordu Komutanlığı emrindeki emrindeki 2 nci Tayyare Bölüğünde
Rampler, Halberstadt ve Albatros tipinde üç uçağın bulunacağını
bildirmişti.
Ordu Komutanlığının emrettiği uygulamalar yerine getirilirken düşman
uçaklarının Fırat nehrinde Remadiye Türk grubu mevzileri üzerinde
yoğun keşif ve gözetleme faaliyetleri başlamıştı.
Düşman uçaklarının Remadiye üzerindeki faaliyetleri ve düşman
hakkında elde edilen diğer bilgiler, İngilizlerin Remadiye'deki Fırat
grubuna taarruza geçmek için hazırlık yapmakta
olduğunu gösteriyordu.
25 Eylül 1917'de Tikrit yakınlarına gelen RE - 8 tipindeki iki İngiliz
uçağı ile hava muharebesine giren bir Türk uçağı düşman uçaklarını
düşürmüş, uçucuları esir edilmişti.
28 Eylül 1917'de Remadiye'ye taarruz eden düşman 29 Eylül'de Fırat
grubunu kuşatmış ve daha sonra çekilme hattını keserek grubu
tamamen esir almıştı.
Remadiye muharebelerinde Türk birliklerinin 6 ncı Ordu ile olan
muhabere bağlantıları kesilmişti. Ordu Komutanlığı düşmanın
Fırat grubunu kuşattığına dair bir çok haber almıştı. Bu
haberlerin doğru olup olmadığını öğrenmek için 30 Eylül
1917 sabahı 18 nci Kolordudan iki uçağın Remadiye dolaylarında
keşif yapmasını ve keşiften sonra Remadiye üzerinden geçerek
Hit'e inmeleri ve raporlarını telsiz telgrafla orduya, telgrafla
da Yıldırım Ordular Grubuna ulaştırmalarını emretmişti.
Remadiye'ye gönderilen iki Albatros uçağından birisi gerekli keşfi
yaparak Tikrit'e dönmüş ve Remadiye'nin İngiliz birlikleri tarafından
işgal ve Türk müfrezesinin esir edildiğini, şehrin 15 kilometre
batısında düşman süvari birliğinin bulunduğunu, elde edilen
bu bilgileri Hit'e inerek telsiz ve telgrafla ordu ve ordular
grubuna bildirmişti. Sonradan alınan tamamlayıcı bilgiler hava
keşfini doğrulamıştı.
Sonuç olarak; Remadiye muharebesinde 4 ncü Alayın tümünün esir
edilmesinin önemli sebeplerinden birisi, Türk birliklerinin yan ve
gerilerinde hava ve kara keşifleri yapılarak düşman durumu hakkında
zamanında bilgi alınamaması idi.
(10) Ekim 1917'de yapılan muharebeler:
Ruslar Diyale'den çekildikten sonra Mendeli, Beldru'yu işgal etmiş
olan İngilizler sağ ve yan gerilerini emniyet altına almak ve Türklerin
İran yönünde ilerlemelerini engellemek üzere 13 ncü Türk
Kolordusunun tuttuğu Cebeli Hamrin'i işgal etmek üzere 16 Ekim'de
taarruza geçtiler. Üstün düşman taarruzları karşısında bir
süre direnen 13 ncü Kolordu birlikleri Diyale nehri batısına çekilerek
köprüleri tahrip etmiş ve düşman da 20 Ekim'de Kızılrebat'a
girmişti. Bu muharebeler sırasında üç düşman uçağı
Selahiye'yi bombardıman ederek buradaki 12 nci Tayyare Bölüğünün
uçaklarından ikisini tahrip etmiş ve bu akın sırasında düşman
uçaklarından biri Türk ateşleriyle inişe zorlanmıştı.
31 Ekim'de beş İngiliz uçağı yeniden Selahiye'yi bombardıman
etmiş, bunlardan dördü düşürülmüş veya hasara uğratılmış
yalnız biri üssüne dönebilmişti.
Ekim 1917 içinde 13 ncü ve 18 nci Kolordu emirlerindeki Türk
tayyare bölükleri almış oldukları görevleri mükemmel şekilde
yapmışlar ve özellikle 11 nci Topçu Rasat Tayyare Bölüğü ile
takviye edilen 2 nci Tayyare Bölüğünden Teğmen Basri ve Abdülhalim
düşman hakkında önemli bilgiler toplamışlardı.
(11) Kasım 1917'de yapılan
muharebeler:
Her nekadar yapılan keşifler memnunluk verici idiyse de kolordu
komutanlıkları ile tayyare bölük komutanlıkları arasında hava
birliklerinin kullanılmasında bazı aksaklıklar ve anlaşmazlıklar
oluyordu. Bu aksaklıkları gidermek için ordu tarafından 1 Kasım
1917'de verilen emirde:
Şimdiye kadar kolordular tarafından tayyare bölüklerine verilen
keşif görevlerinde bazı aksaklıklar olduğu ve uçuculara görev
verilirken belirli bir yolun takip edilmesini emretmenin doğru
olmayacağı, görev veren komutanların keşif bölgesi ile keşif
amacını veyahut da keşif hedefini tayin etmelerini ve böylece görevi
yapan uçuş ekibine bir serbestiyet tanımanın uygun olacağını
bildirdi. Ayrıca, tayyare bölük komutanlıklarının kolordularda
uçakların kullanılması ile ilgili bilgi verebilecek uzman müşavirleri
olduğunu, uçuculara verilecek görevlerin imkan oldukça sözlü
olarak ve haritalar üzerinde detaylı bir şekilde verilmelerini;
kolorduların yaptıkları toplantılara tayyare bölüklerinin
sorumlu komutanlarının da katılmalarının sağlanmasıyla görevin
yapılma zamanı bildirilmeli ve bu görev için uçakların hareket
etme zamanı, takip edecekleri yollar, tayyare bölük komutanına bırakılmalı;
Yapılan hava harekat ve faaliyetlerinde rastlanan güçlüklere
dair fikir edinmek, keşif /gözetleme özellikleri hakkında tecrübe,
kanaat sahibi olmak üzere kolordu ve tümen karargahlarındaki
kurmay subaylara iki sorti uçuş yaptırılmasının uygun olacağı
ve bu uçuşların düşman cephesine kadar uzatılmaması; ordu
komutanlığına gönderilecek hava keşif raporlarına tayyare bölük
komutanlarının göreve ait özet olarak görüşlerini
bildirmeleri özellikle belirtilmişti.
1 Kasım 1917'de Elaşık dolaylarında yapılan hava keşfinde, düşmanın
Dicle sağ kıyısında Elaşık tahkimatının güneyinde enaz bir
piyade tugayı, üç süvari alayı ve iki batarya ile zırhlı
otomobillerden oluşan yürüyüş kollarının bulunduğu, dört
piyade taburu ile üç bataryanın nehrin sol kıyısına geçmek üzere
olduğu tespit edilmişti.
Hava keşfinde tespit edilen bu kuvvetler aslında zırhlı
otomobillerle takviyeli bir süvari tümeni ile bir piyade tümeninden
ibaret olup, 2 Kasım 1917 sabahı İmamdur mevzilerine bir kısım
kuvvetleriyle kuşatma amaçlı taarruza geçmişlerdi.
İmamdur mevziini ele geçiren düşman 3 Kasım 1917 tarihinde
Tikrit mevziine doğru ilerledi. Bu ileri harekat sırasında İngiliz
keşif uçaklarının Tikrit'in Türkler tarafından kuvvetli bir şekilde tahkim
edildiğini haber vermeleri üzerine, öğleden sonra İngilizler
ileri harekatını durdurarak geri çekilmeye başladılar.
Türk komutanlarının kanaatine göre; Düşman, Türklerin
durumunu anlamak için Tikrit'e karşı bir keşif taarruzu yapmış
ve Türk kuvvetlerinin kesin sonuçlu savunma için Fetha mevziine
çekildiğini anlamış ve bu mevziye iyi bir hazırlıktan sonra
daha uygun bir zamanda taarruza geçmenin doğru olacağını düşünmüş
olması varsayımı kuvvetli idi. Bu sebeple 18 nci Kolordu
birliklerinin vakit geçirmeden Fetha mevziilerini iyice tahkim
etmelerine karar verildi. Bundan sonra kolordu cephesinde geçici
bir süre için önemli bir kara harekatı olmamış, tarafların
hava harekat ve faaliyetleri devam etmişti.
(12) Aralık 1917'de yapılan
muharebeler:
İngilizler 13 ncü Kolorduya baskın şeklinde taarruz ederek sonuç
almak istiyorlardı. Baskının yapılabilmesi için Türk uçaklarının
İngiliz birlikleri üzerinde ve gerilerinde yapacağı keşiflere
engel olmak gerekiyordu. Bu maksatla düşman uçakları Aralık
1917'de Kifri'deki hava alanına taarruz ettiler. Bu akından sonra
2 aralık 1917'de başlayan İngiliz taarruzu Türk birliklerinin
azimli savunmasıyla karşılaşmıştı. Yapılan hava keşfinde düşmanın
Etem çayı boyunca Reveyzat'a kadar bir piyade tümeni ile dört süvari
alayının bulunduğu öğrenilmişti. Daha sonra yapılan hava keşifleriyle
Etem çayı dolaylarında düşman tümeninin yerinde olmadığı öğrenilmiş
ve düşmanın bu kuvvetleri Diyale nehri ve Cebeli Hamrin dolaylarına
kaydırmış olduğu ve buradan taarruza geçeceği anlaşılmıştı.
Nitekim 3 Aralık 1917'de İngilizler ilerlemelerine devam etmiş,
13 ncü Kolordu da Karatepe'ye çekilmişti.
Karatepe yönünde ilerleyen düşman 4 Aralık 1917 sabahı Türk
mevziilerine karşı taarruza başlamıştı. 5 Aralık'ta
taarruzuna hız veren düşman birliklerine uçakları da katılmış
ve topçularına hedef göstermek suretiyle atış tanzimi yaptırmış,
bomba ve makineli tüfeklerle alçaktan Türk mevziilerine taarruz
etmişlerdi. Bu taarruzlar karşısında çok sıkışık duruma
giren Türk birlikleri Karatepe'yi boşaltarak geri çekilmek
zorunda kaldılar.
8 Aralık'ta düşmanın Karatepe'yi boşaltarak Deliabbas yönünde
çekildiği anlaşıldı. 9 Aralık'da yapılan hava keşfinde düşmanın
Karatepe'den çekildiği doğrulanmış ve Türk süvari
birliklerinin Karatepe'ye yaklaştığı görülmüştü.
Bu muharebelerden sonra önemli bir kara harekatı olmadıysa da taraflar
arasındaki hava harekatı devam etti.
İngiliz hava birlikleri filolar halinde Türk hava alanlarına
taarruz ederek cephe üzerinde hava üstünlüğü sağlamaya çalışıyorlardı.
Bu hava akınlarından biri, 17 Aralık 1917'de yapıldı. Akına
sekiz düşman uçağı katılmıştı. Bünyan'a gelen ilk dört uçaktan
kurulu düşman filosuna Klauss yönetimindeki Türk uçağı hücum
etti. Yapılan hava muharebesinde düşman uçaklarından ikisi
isabet alarak Samarra yönünde uzaklaştı. Bu muharebeler sırasında
Türk uçağı da birkaç isabet almış ve pilot Klauss bacağından
yaralanmış olmsına rağmen büyük bir cesaret ve soğukkanlılıkla
düşman uçaklarını muharebe sahasından uzaklaştırmıştı.
İlk gelen dört uçağın dönüşünden bir saat sonra dört
düşman uçağı daha gelerek hava alanındaki tesisleri, karargah
ve Şirkot dolaylarına 30 bomba atmışlarsa da önemli bir hasar
yapamamışlardı.
Bu akında cesaret ve maharetle düşman uçaklarıyla hava
muharebesi yapan pilot Klauss'un 50 lira mükafat ve gümüş
liyakat madalyası ile ödüllendirilmesine karar verilmişti.
Düşman uçaklarının akınlarına karşı Türk uçakları da aynı
gün bir av uçağı himayesinde üç bombardıman uçağı ile
Samarra'daki düşman hava alanını bombardıman ederek üslerine dönmüşler
ve bombardıman sırasında düşman alanında ve dolaylarında gördükleri
önemli hedefleri tespit etmişlerdi.
19 Aralık 1917'de üç İngiliz uçağı Hurmaata'daki Türk
hava alanına taarruz etmişti. Bu taarruz sırasında havalanan iki
Türk uçağı düşmana karşı koymuşsa da Halberstadt tipindeki
Türk uçağının makineli tüfekleri tutukluk yaptığından
isabet alarak mecburi iniş yapmıştı.
Kara harekatının sakin geçtiği bu günlerde hava birliklerinin
faaliyetleri artmışti. 6 ncı Ordu Komutanlığı artan düşman
hava baskısını hafifletmek ve düşman hava akınlarını önlemek
amacıyla tayyare bölüklerindeki av uçaklarını yeniden düzenleyen
aşağıdaki emri vermişti. Bu emirde:
Ordu cephesinin geniş olması, teknik personel azlığı, malzeme
ve uçak yakıtının eksikliği sebebiyle bir av uçak müfrezesinin
kurulmasına imkan görülmediği; Av uçaklarından üçünün 13
ncü Kolorduya, diğer üçünün de 18 nci Kolorduya verildiği,
13 ncü Kolordunun verilen bu uçaklardan kuracağı av müfrezesini
Kifri alanında. 18 nci Kolordunun ise Şeriye alanına yerleştireceği,
Av müfrezelerinin personel, yakıt, avadanlık ve diğer gerekli
malzemelerinin tayyare bölükleri tarafından sağlanacağı ve
Musul'daki tayyare parkının yakıt, malzeme, avadanlık ve
personel bakımından gerekli yardımı yapacağı,
Her uçak alanında ve cephenin lüzumlu yerlerinde telefonlu gözetleme
postalarının kurulacağı ve bu postaların düşman uçaklarının
gelişlerini zaman geçirmeden Türk hava alanlarına haber
vermeleri bildirilmişti.
28 Aralık'ta Samarra, İstablat, Belt, Simige, Sindiye dolaylarında
yapılan keşiflerde buradaki düşman durumu tespit edilmiş ve
Samarra'da bulunan düşman hava alanına üç tayyare takımı ve
bir sabit balon görülmüştü. Yapılan keşif sırasında uçağa
ateş açılmış ancak bir isabet olmamış, uçak Sindiye ve Etem
çayındaki ordugahlara üçer bomba atarak üsse dönmüştü.
Yine 28 Aralık'ta sekiz düşman uçağı Bünyan'a gelerek 2 nci
Tayyare Bölük hangarlarına, karargaha ve 15 nci Seyyar Hastaneye
40 bomba atmış ve bu akında hangarda bulunan iki uçak hasara uğramış,
üç er yaralanmıştı. Bombardıman sırasında düşman uçakları
ile muharebe etmek üzere iki Türk uçağı havalanmış, fakat yapılan
hava muharebesinde bir sonuç alınamamıştı.
6 ncı Ordu Komutanlığı düşman uçaklarının bu harekatına
karşılık olmak üzere düşman hava alanlaına mehtaplı
gecelerde bombardıman akınları yapılması ve aynı zamanda gündüzleri
de düşman hava alanlarına çok sayıda uçakla hücum edilmesini
emretti.
|