www.tayyareci.com                  ANA SAYFA Tayyareci Türkçe Site YDK ENERJI
Tayyareci English Site
Tayyareci Deutsch Site
Sitede Arama :
 

''KURTULUŞ SAVAŞI HAVA HAREKATI'' 

 

(9)  Hava Kuvvetleri Müfettişliği'nin Kuruluşu:

    5 Temmuz 1922'de Millî Savunma Bakanlığı'nın emri ile, Hava Kuvvetleri Genel Müdürlüğü lağvedilerek yerine merkezi Konya'da olmak üzere Hava Kuvvetleri Müfettişliği teşkilatı kuruldu. Bütün Hava kuruluş ve birliklerinin sorumlusu olan Müfettişliğe, lağvedilen Genel Müdürlük Teşkilatında olduğu gibi, İkmal ve İdari bakımından Millî Savunma Bakanlığına, Harekat bakımından Genelkurmay Başkanlığı ile Batı Cephesi Komutanlığına bağlı idi.

    22 Temmuz 1922 tarihli emirde de Müfettişliğe Kurmay Yarbay Muzaffer (ERGÜDER) atandı. Hava Kuvvetleri Müfettişi Topçu Albay Latif başka bir göreve atanmıştı. Bu arada Adana Hava Okulu'nun Konya'ya getirilmesi düşünüldü, fakat Konya'nın meteorolojik durumu ve deniz seviyesinden yüksek oluşu dikkate alınarak, okulun Adana'dan Konya'ya nakledilmesi hususu Genelkurmay'ın 8 Ağustos 1922 tarihli emri ile durduruldu. Adana'daki Hava Okulu'nda çift kumandalı Fiat yapısı bir Aviatik eğitim uçağı, bir Albatros-D III av uçağı, bir de Breguet-14 B2 uçağı bulunuyordu.

                                   (a)  Müfettişlik Teşkilatı:

    1922 yılında Müfettişlik Karargahı şu şubelerden oluşuyordu.

    I nci Şube          :  Hava Sınıfının eğitimi, Harekat ve Seferberliği ile görevli olup, Hava Dergisini hazırlar, Avrupa'daki gelişmeleri takip eder. Kadrosu 4 Hava Subayı.

   II nci Şube          :  Zat işleri. Kadrosu 1 subay, 1 katip.

   III ncü Şube        :  Uçakların bakımı, onarımı ve ikmalleri ile ilgili konular. Kadrosu 3 subay, 1 mühendis, 1 katip.

   IV ncü Şube        :  Levazım. Kadrosu 1 subay, 1 katip.

    V nci Şube         :  Sağlık. Kadrosu 1 Tabip subay.

    VI ncı Şube        :  İnşaat, bina, hangar ve meydanlar. Kadrosu 2 subay, 1 mühendis.

    Adli Amirlikler   :  Birliklerin bulundukları yerlerdeki Kolordu Komutanları idi.

                                     (b)  Birlik ve Tesislerin Yerleri:

                                           (I)  Cephe Uçak Bölüğü; Pilot Yüzbaşı Fazıl komutasında Çay ile Bolvadin arasında Akşehir'de.

                                          (II)  Konya Uçak İstasyonu; Çadır hangarlardaki tamirhaneler ile Konya'da. İtalya'dan satın alınan ve Mersin yolu ile getirilen ve montesine başlanan 20 adet Spad XIII uçağı.

                                         (III)  Samsun'da; Almanya'dan satın alınan uçak ve uçak malzemeleri.

                                         (IV)  Adana Hava Okulu; Binbaşı Salim (İLKUÇAN) komutasında beş öğrencisi ve dört uçağı var.

    Sivil pilotların bir kısmı uzun süredir uçmadıkları için antreman uçuşları için Adana'ya gönderiliyor, bir kaç ay sonra bölüklerine katılıyorlardı.

    Uçak Tamir Fabrikası istasyona bağlıydı. Ankara'da Müfettişliğe bağlı yeni bir malzeme deposu kuruldu. Hava Kuvvetleri Müfettişi olarak atanan Kurmay Yarbay Muzaffer (ERGÜDER) anılarında özetle şöyle anlatır.

    "Son görevini Ankara'da Türk Milletinin topyekun seferberliğini ve savaşan ordularının sefer planını hazırlayan en yüksek makam olan Fevkalade Harp Encümeni'nin Genel Sekreterliği idi. Encümen, Türkiye Büyük Millet Meclisi Hükümeti Başkanı'nın siyasetinde, ilgili bakanlar ile, Meclis Komisyon Başkanları ve Genelkurmay Başkanı'ndan kuruluydu. Encümen 1922 yılı Temmuz ayı sonralarına doğru görevini bitirmiş gibiydi. 22 Temmuz'da Hava Kuvvetleri Müfettişliğine atama emrini aldım. Bu atama benim için sürpriz oldu. Gerçi bugüne kadar orduda birçok görevler yapmış, hatta Çanakkale Muharebeleri'nde Akbaş'taki karargahımda ordu nakliyatını korumaya memur ganbotlara birkaç da emir vermiştim. Fakat havacılıkla temasım sadece Balkan ve Birinci Dünya Savaşı'nda uçaklarımızı seyretmekten ibaret kalmıştı. Bu düşüncelerimi üstlerime arz ettim. Yapamayacağın bir görev sana emredilmemiştir cevabını aldım. Biraz moralim takviye oldu. Hava Kuvvetlerinin Milli Savunma Bakanlığı'nda İrtibat Subaylığını yapan eski bir hava subayı Mithat (TUNCEL) Bey'den beni aydınlatacak bir kitap istedim, aradı. Almanca bir kitap verdi bundan çok istifade ettim."

                                       (c)  Uçaklara Silah Montesi:

    Hava Kuvvetleri Müfettişliği emrindeki Konya İstasyonu büyük bir gayretle uçakları hazırlarken, bir yandan da Spad XIII ve Breguet-14'lere makineli tüfek yerleştirilmekteydi. En önemli mesele pervane arkasından ateş eden silahlarda pervane devri ile atılan mermilerin senkronizasyonunu sağlamaktı. Fransa ve İtalya'dan satın alınan uçaklar üzerinde makineli tüfekleri yoktu. Konya meydanında bulunan askeri depoda ise Birinci Dünya Savaşı'ndan kalma bir miktar Alman uçaklarında kullanılan makineli tüfekler bulunuyordu.

    Kurmay Yarbay Muzaffer (ERGÜDER) hatıratında ilginç bir anısı şöyle anlatmaktadır. "İlk uçağa makineli tüfeğin tatbiki esnasında, o ana kadar bu işi hiç denememiş insanların uçak etrafından düşünerek dolaşmaları, sabah aydınlığından karanlık basıncaya kadar uçağın üzerinde çalışmaları görülecek manzara idi. Yemek yemeyi unutuyorlar, gözlerine uyku girmiyordu. Makine Yüzbaşı Murat, Sivil Makinist Eşref (KOŞMAN), Küçük Eşref ve diğer ustaların çalışmaları görülmeye değerdi. Eşref bu işin sırlarını keşfettiği zaman, yağız çehresi gülümsemiş, ela gözleri parlamıştı. Yüzbaşı coşmuş, bu işi yapacağız diye haykırmıştı.

    İman dolu bu karar karşısında herkes hem seviniyor hem irkiliyordu. Ya muvaffak olmazlarsa, ya pervane parçalanırsa... İlk tüfek uçağa yerleştirilmiş, onların ifadelerine göre her şey hazırlanmıştı.

    Ateş için hedefler hazırlandı, uçak hedeflerin karşısına götürüldü, yer tecrübesi yapılacaktı. Kalpler çarpıyordu. Motor çalıştırıldı, pervane döndü, Eşref makineli tüfeğin üstüne başını yatırdı, nışan aldı. Eli tetikte durdu, kimse sesini çıkarmıyordu. Tak, tak, tak, bir daha... Bu tiz seslerden sonra motor durduruldu. Heyecanla pervane yoklandı, pervanede hiçbir delik, hiçbir isabet yoktu, ama hedef parçalanmıştı. Muvaffakiyet, yükselen sevinç çığlığı meydanı inletiyordu. Herkes Yüzbaşı Murat'ın, Eşref'in elini sıkıyor, daha fazla coşanlar bunları kucaklıyordu. İlk uçak silahlanarak böylece cepheye uçtu gitti.

    22 Ağustos 1922 akşamına kadar ikincisi, uçüncüsü, dördüncüsü, nihayet beşinci ve altıncı Spad uçağı uğraşılarak hazırlanıp uçuruldu. Diğerlerinin hazırlanmasına başlandı. İş devam ediyordu."

    Eski Alman uçaklarından kalan silahlar 160 beygir gücünde ve azami motor devri 1400 olan pervane ile senkronize olarak çalışıyordu. Spad motorları 250 beygir gücünde ve motor devri de dakikada 1800 idi. Mermiler pervaneye isabet ediyordu. Görev dönüşü inen uçağın ilk kontrol edilen parçası pervane oluyordu. Tüfek ayarı havadaki titreşimden veya ateş esnasında tüfeğe binen yükten bozulabiliyordu. 18 Haziran 1916'da Alman Max Immelman'ın senkromaj dişlilerinin arızalanması sebebiyle pervanesini vurduğu, parçalanan pervane sarsıntı ile uçak motorunun dağılmasına ve pilotun ölümüne sebep olduğu kaydedilir. Bizde de görevden dönen Sivil Pilot Hayri'nin (Hayri Hoca) pervanesinde yedi mermi isabeti sayılmıştı. Bir anlamda pilot ateş ettiği zaman bazen önce kendini vuruyordu.

                                         (d)  Konuş Değişiklikleri.

    Hava Kuvvetleri Müfettişliği; İzmir'in kurtuluşundan sonra, 17 Eylül 1922 tarih ve 261 sayılı Genelkurmay Başkanlığı emri ile Adana'daki  Eğitim Okulu'nu İzmir'e nakletti. Hava birlikleri ve Eğitim Okulu Seydiköy'deki meydan ve civarındaki binalara yerleştirildi. Uçak İstasyonu ve İstasyon Komutanlığı Halkapınar'a intikal etti. Uçak tamir fabrikası ve Halkapınar'daki bazı tamir tesislerinden faydalanmak amacıyla bu bölgeye nakledildi. Hava Kuvvetleri Müfettişliği Karargahı ise Kordonboyu'ndaki bir binaya taşındı.

                                          (e)  Deniz Uçaklarının Faaliyetleri:

    İstanbul'dan deniz yolu ile kaçırılan deniz uçakları güçlükle faal hale getirildiler. Bu uçaklarla 1922 yılında Amasra Deniz İstasyonu'nda malzeme ve eksik parçaları tedarik edilen bir GOTHA deniz uçağının onarımı da 18 Haziran 1922'de tamamlandı ve faal oldu.

    3 Temmuz 1922'de Amasra'dan keşfe çıkan bir deniz uçağı, Şile Koprıca ağzında Yunan Deniz Kuvvetlerinin Panter sınıfı bir muhribini görerek hücuma geçti. Gotha deniz uçağı ile muhribi bombalayan Yüzbaşı Cemal, muhribin isabet alarak uzaklaşmasını sağlamıştı. Bu başarı deniz havacılığının etkinliğini göstermekteydi. 1922 yılı Ağustos ayında da ikinci bir deniz uçağı uçuşa hazırlanmıştı. Üçüncü uçak tamamlanmak üzereydi. Uçaklar eski, çok yıpranmış ve ahşap gövdeli idi. 7 ve 8 Ağustos'ta Akçakoca bölgesinde uzun menzilli keşif uçuşları yapan bir uçak kırım geçirdi. İstasyonun faal olan iki deniz uçağı, 1922 yılı Ağustos ayı boyunca ve Eylül ayının ortalarına kadar, Batı Karadeniz Bölgesinde keşif ve devriye uçuşları yaptı. Eylül ortalarında müfrezenin Sapanca Gölü'ne intikali emredildi. 13 Eylül'de Yüzbaşı Nuri, Gotha'lardan biri ile Sapanca'ya doğru havalandı, biraz sonra arızalanan uçak Akçakoca kıyısına mecburi iniş yaptı, tamir için Amasra'ya getirildi.

    16 Eylül 1922'de Yüzbaşı Cemal, Gotha uçağı ile Sapanca Gölü'ne indi.

    25 Eylül 1922'de Gotha uçağı Binbaşı Salim (İLKUÇAN) idaresinde İzmit'e doğru hareket etti. Sakarya'nın Karadeniz ile birleştiği bölgede motoru arızalanan uçak denize indi. Tamir edildikten sonra İzmit'e gönderildi.

    2 Aralık 1922'de; Binbaşı Salim (İLKUÇAN), İzmit Uçak İstasyonu Komutanlığına atandı. Haliç ambarlarında bulunup henüz Anadolu'ya getirilmemiş olan iki deniz uçağı da İzmit'e gönderildi.

    13 Aralık 1922'de; Genelkurmay Başkanlığı'nın emri ile Deniz Uçak Bölüğü İzmir'e gönderildi. 18 Aralık 1922'de bir deniz uçağı devriye uçuşu sırasında denize düşmüş, mürettebatı kurtarılmıştı.

                                             (f)  2 nci Uçak Bölüğü'nün Faaliyeti:

    1921 yılında 1 nci ve 2 nci Uçak Bölükleri birleşerek Cephe Uçak Bölüğünü oluşturmuştu. 1921 yılı sonunda uçak bölükleri tekrar ayrıldı. 2 nci Uçak Bölüğü 30 Kasım 1921'de Akşehir'in yedi kilometre kuzeybatısındaki Maruf Köyü'ne intikal etti. 2 nci Uçak Bölüğünün iki keşif ve bir av uçağı bulunuyordu. 2 nci Uçak Bölüğü, Aralık 1921 ve Ocak 1922 aylarında biri Uçaş, ikisi Afyon-Seyitgazi bölgelerinde olmak üzere üç keşif uçuşu yaptı. Akaryakıt durumu uçuşlara etkili oluyordu. O tarihlerde uçaklarda kullanılan benzin tamamen dış kaynaklardan tedarik ediliyordu. Bu kaynaklar Rusya ve İtalya idi.

    Rusya'dan alınan benzin hudutlar veya Karadeniz kıyılarından teslim alınıyor, Ruslar'a bunun karşılığı kömür gönderiliyordu. İtalyanlar'dan alınan benzin ise Antalya yolu ile yurt içine giriyordu. Benzinler teneke içinde at, katır veya arabalarla uçuş birliklerine taşınıyordu. Şubat ve Mart aylarında havaların uçuşa müsait olmaması nedeni ile, fazla uçuş yapılamadı. Fakat Cephe Komutanlığı çeşitli keşif uçuşları istemekteydi.

    2 nci Uçak Bölüğünün 1 Ocak 1922 günü itibariyle personel, uçak, araç ve gereçleri şöyleydi.

                                                                                  2 nci Uçak Bölüğünün Personel ve Uçak Durumu

                                                                                                        Bölük Komutanı   

                                                                                                         Pilot Yüzbaşı Fazıl

                                                                                                         Pilotlar  

                                                                                                         Deniz Pilot Yüzbaşı Yahya

                                                                                                         Sivil Pilot Vecihi (HÜRKUŞ)

                                                                                                         Sivil Pilot Hayrettin

                                                                                                         Rasıtlar    

                                                  Rasıt Yüzbaşı H. Hüsnü (BİLGE) / Batı Cephesi emrinde irtibat subayı.

                                                  Üsteğmen Ömer Avni (OKAR) / Batı Cephesi irtibat subayı.

                                                  Üsteğmen Sıtkı (TANMAN)

                                                  Üsteğmen Osman Nuri (BAYKAL)

                                                  Üsteğmen Hasan Basri

                                                  Üsteğmen Hamdi (ÇAYPINAR)

                                                                                                        Bölükte Görevli Diğer Subaylar

                                                                                                         Tabip Yüzbaşı Nedim

                                                                                                         Teğmen Hulusi / Muhafız Takım Komutanı

                                                                                                         Asteğmen İhsan / Fotoğraf Subayı

                                                                                                         Asteğmen Nuri / Hesap Memur Vekili

                                                                                                         Stajyer Uçucular    

                                         Sivil Pilot Mükerrem / Tazeleme ve staj için Adana Hava Okuluna gönderildi.

                                                  Sivil Pilot Remzi / Tazeleme ve staj için Adana Hava Okuluna gönderildi.

                                                                                                         Bölük Makinistleri   

                                                                                                         Eşref (KOŞMAN) / Baş Makinist

                                                                                                         İsmail (SERVER) / Makinist

                                                                                                         Hasan Ruhi / 4. Sınıf Makinist

                                                                                                         Marangoz Ustaları    

                                                                                                        Bilal / 4. Sınıf Marangoz Ustası

                                                                                                        Celal / 4. Sınıf Marangoz Ustası

                                                                                                         Aziz / 2. Sınıf Marangoz Ustası

                                                                                                         Bölük Erleri   

                                                                                                         110 Er

                                                                                            Uçaklar  

                                                                                           1 adet Albatros D-III / Av

                                                                                          2 adet Breguet-14 B2/ Keşif ve De Havilland-9/Keşif

                                                                                           1 adet Aviatik / Çift Kumand, Eğitim

                                                                                                                              Nakil Vasıtaları    

                                                                                                                          3 adet Binek hayvanı

                                                                                                                          9 adet Koşum

                                                                                                                          5 adet Mekkari

                                                                                                                          6 adet Öküz

    7 Şubat 1922'de Antalya'da teslim alınan İtalyan yapısı Aviatik (Karga) isimli eğitim keşif uçağı Sivil Pilot Vecihi (HÜRKUS) tarafından uçurularak Akşehir Meydanı'na getirildi. Pilotaj eğitiminde hiç bir uçak Karga kadar faydalı olmamıştı. Mart ayında havalar müsait olunsa yedi keşif uçuşu yapıldı. Bu keşifler sırasında Yunan ordusunun konuşu tespit edildi ve Yunan birliklerine bildiriler atıldı. (sayfa 92'deki resim)

     18 Mart 1922 günü yapılan keşif uçuşunda Akşehir Çobanlar İstasyonu'ndaki düşman siperleri, gerilerdeki ordugahlar, Türkmenbaba, İntepe, ve Simlitepe bölgeleri keşfedildi. Bu keşifler sonunda Sülmeli - Çavdarlı arasından Simlitepe'ye kadar uzanan hat boyunca düşmanın durumunda bir değişiklik tespit edilmemişti. Çavdarlı'nın kuzeyinde beş büyük baraka ve bir alay ordugahı, bunun kuzey batısında iki grup halinde bir alaylık çadırlı ordugah vardı. Bostanlı ve İntepe'de bir alay ordugahı, Türmenbaba ve Simlitepe civarında üç büyük çadırlı alay ordugahı tespit edilmişti. Bunlardan biri topçu alayı idi. Bu bölgede küçük gruplar halinde başka ordugahlar da görülmüştü.

     Sonuç olarak; Yunan kuvvetlerinin ağırlık merkezinin Simlitepe, Türkmenbaba, İntepe - Bostanlı bölgesi olduğu görülüyordu. Afyon'un doğusu, Çavdarlı, Simlitepe bölgesinde iki tümenlik Yunan kuvveti bulunmaktaydı. 1922 yılının Nisan ayı ortalarında, Cephe Uçak Bölüğünde dört adet keşif uçağı mevcuttu. Bölük Komutanı Yüzbaşı Fazıl Niğde adlı Breguet uçağını tecrübe ederken, motor arızası sebebiyle meydan dışına mecburi iniş yapmış, kabotaj sonucu Yüzbaşı Fazıl 7 Mayıs 1922'de çenesinden yaralanmıştı. Bu sıralarda, bölüğün mevcudu 2 Pilot Subay, 6 Sivil Pilot ve ayrıca 6 Rasıt Subaydan oluşuyordu. Uçak kazasını duyan İsmet Paşa (İNÖNÜ) kazanın ucuz atlatılmasına sevinmişti. (sayfa 92 sol alttaki resim)

     Fransızlarla yapılan Ankara Anlaşmasına göre Adana'da bulunan Fransız Hava Birliklerinin terhisine 24 Nisan 1922'de başlanmıştı. Aziziye'nin kuzey doğusundaki Akviran Köyü yakınında ufak bir meydan hazırlandı ve bölükten iki keşif uçağından kurulu bir müfreze oraya sevkedildi.

 (h)  1 nci Uçak Bölüğü'nün Faaliyeti:

     1 nci Uçak Bölüğü Konya'da konuşlanmıştı. Bölük 21 Mayıs 1922'de 2 nci Uçak Bölüğünün yanına, Akşehir'e nakledildi. Bölükte; dört adet Breguet-14 B2 tipi silahlı keşif uçağı bulunyordu. Fakat uçuş faaliyetinin daha faydalı olması için, tek merkezden idare edilmesi gerektiği düşünüldüğünden 1 Haziran 1922'de tekrar 2 nci Uçak Bölüğü ile birleşmesine karar verilerek yeni birliğe "Cephe Uçak Bölüğü" adı verildi.

                                              (i)  Cephe Uçak Bölüğünün Faaliyetleri:

     Cephe Uçak Bölüğünün ikişer keşif uçağından oluşan müfrezeleri 1 nci ve 2 nci Ordu emrine verildi. Bu birlikler 1 nci ve 2 nci Ordu Keşif Müfrezesi adı ile anılmaktadır. 2 nci Orduya bağlı 2 nci Keşif Müfrezesi Aziziye civarında Akviran'a, 1 nci Orduya bağlı 1 nci Keşif Müfrezesi 24 Haziran 1922'de Çay kasabası civarındaki Mandıra Köyü yakınlarında hazırlanan meydana yerleşti. Müfreze Komutanı Yüzbaşı Bahattin'in emrinde iki adet Breguet-14 uçağı bulunuyordu. Apa köyünde bir akaryakıt dolum tesisi hazırlandı. Uşak ve Akşehir yönlerindeki keşif uçuşlarının da benzin ikmali buradan sağlanacaktı. Haziran 1922'de Cephe Bölüğü; Akviran ve Çay'daki keşif müfrezeleri vasıtası ile toplam 20 keşif uçuşu yaptı.

     1922 yılı Haziran ayında 4 ncü Kolordu Komutanı Kemalettin Sami Paşa ve Halide Edip (ADIVAR) Cephe Uçak Bölüğü Karargahını ziyaret etmiş ve her ikisi de Yüzbaşı Fazıl ile uçmuştu. ( sayfa 94'deki resimler)

     2 nci Ordu Uçak Keşif Müfrezesi 26 Haziran 1922'de Döğer - Altıntaş - Kazlıgöl bölgesini keşfetti. Bu keşifte; Yunan birliklerinin durumu şöyle idi. Sarıcaova'da iki alay, Döğer'de bir alay ve otomobil kolları, Kayalar'da iki tümen, Kırkpınar'ın güneybatısında bir tümen, Böyce köyünde bir alay, Eğret'te bir süvari alayı ve dört topçu bataryası, Cumali'de üç-dört batarya, Kazlıgöl İstasyonu güneyinde 150 konik çadırdan kurulu bir alaylık ordugah olduğu tespit edilmişti.

     Aynı gün sabahı, Cephe Uçak Bölüğü de Afyon'un doğusunda bir hava keşfi yaptı. Bu keşifte; Kazviran - Simlitepe arasında bir alay, Simlitepe - Türkmenbaba ve güneyindeki bölgede bir tümen, Çakıllı kuzeyinde bir Yunan taburu olduğu tespit edilmişti.

     27 Haziran 1922 günü 1 nci  Çay Müfrezesine ait, bir Breguet-14 keşif uçağının, Afyon doğusundaki tahkimat hattını ve Yunan ordugahını incelemek amacıyla çıktığı keşif uçuşunda motoru arızalandı ve Yunan hattı gerisine mecburi iniş yaptı. Pilot Fehmi Maltepe ve Rasıt Üsteğmen İhsan (Emekli Korgeneral İhsan ORGUN) Yunanlılar tarafından esir alındı. Yunan bölgesine iniş yapan uçak, Yunanlıların eline geçmeden önce mürettebatı tarafından yakılmıştı. 28 Haziran 1922'de 2 nci Müfreze Eskişehir, Ağapınar, Seyitgazi bölgesinde bir keşif uçuşu yaptı. Bu keşifte Ağapınar, Keçiköy güneyinde bir Yunan alayı, Hamidiye, Seyitgazi güneybatısında bulunan tahkimat hattının gerisinde bir tümen, Arapören'de beş, Karakulak'ta üç süvari bölüğü olduğu tespit edildi. Akın'daki alay eski yerinde duruyordu.

 (j)  Yapılan Keşif Uçuşlarının Sonuçları:

     1922 yılı Haziran ayında toplam 26 keşif uçuşu yapılmıştı. Bu keşifler ile; Bölgede 12 Yunan tümeni ve bir de yarım tümenlik Yunan kuvvetinin bulunduğu tespit edilmişti. Yunan tümenlerinin yerleri şöyleydi.

               Tümen Adedi       Bulunduğu Yer

                                  1                Dumlupınar, Garipçe

                                  1                Afyon güneyi

                                  1                Afyon doğusu

                                 1 1/2          Afyon doğusu demiryolu kuzeyine kadar Kızılveren bölgesinde

                                 4                Döğer, Kayalar, Altıntaş ve Sarıcaova bölgesinde

                                 3                Seyitgazi, Kırgız, Hamidiye, Lütfiye, Sarıkovakça Dağı, Ağapınar, Danişment, Sekiveren ve Eskişehir bölgesinde,

 toplanmış bulunuyordu. Temmuz 1922'de Cephe Uçak Bölüğü ve kademeleri 24 keşif uçuşu yaptı.

     9 Temmuz 1922 günü yapılan keşif, Yunan ordusunun durumunu kesin olarak belirtiyordu. 9 Temmuz 1922'de öğleden önce yapılan keşif uçuşuna göre; Düşmanın Kütahya-Afyon demiryolunun doğusunda 2.5, Kütahya Afyon demiryolu batısında 3.5, Afyon'dan batıya uzanan demiryolunun Afyon-Dumlupınar kesimi güneyinde iki tümen gücünde kuvvetinin olduğu tespit edilmişti. 

    23 Temmuz 1922'de yapılan keşif, Yunanlıların faaliyetinde canlılık olduğunu gösteriyordu.

    24 Temmuz 1922'de Sivil Pilot Vecihi ve Rasıt Teğmen Hamdi, Breguet-14'le Afyon bölgesinde uçarken bir Yunan Spad XIII uçağının saldırısına uğradılar. Breguet-14'ün makineli tüfeği arızalı olduğu için ateş etme imkanı olmadığı halde, tecrübeli bir pilot olan Vecihi'nin kaçınma manevraları sonucu, Yunanlıların bütün cephanesini sarfetmesine rağmen uçak yara almadan üssüne dönmüştü.

                            (k)  Pilot Teğmen Cemal İle Rasıt Yüzbaşı Ahmet Bahattin'in Şehadeti:

    25 Temmuz 1922 günü Döğer çevresinde keşif yapmak için çıkan Breguet-14 tipi keşif uçağı bir Yunan av uçağı ile hava savaşına girişti. Üzerindeki Alman yapısı eski makineli tüfekleri tutukluk yaptığından ateş edemedi. Düşman ateşlerinden isabet olan uçak düştü ve Pilot Teğmen Cemal ile Rasıt Yüzbaşı Ahmet Bahattin şehit oldular. (sayfa 95'deki resimler)

                                             (l)  Alınan Yunan Telgrafı:

    Daha sonra çekilen telgrafla, "Kahraman Türk Havacı Kardeşlerimize; Dün iki saat dört uçağımızla kahramanca çarpışan ve bir uçağımızı yaralayıp diğerini düşürdükten sonra, Keşif uçağınızdaki iki kıymetli kardeşimiz Gazlıköy civarında düşerek şehit olmuşlardır. Yarın kahramanlara layık ve şerefli bir şekilde cenazelerini merasimle kaldırmayı Yunan meslektaşlarınız bir görev addeder ve kahraman Türk Havacılarına mağfiret diler." Durumu Yunan uçakları, Türk tarafına yazılı mektup atarak da bildirdiler. Malzeme ve yedek parça eksikliği orduların emrindeki uçak müfrezelerinin bakım hizmetlerini hem aksatıyor, hem de uçuşların verimli yapılmasını engelliyordu. Bu nedenle birinci ve ikinci müfrezelerin Akşehir meydanına dönmeleri uygun görüldü. Batı Cephesi Komutanı bu konudaki gerekli emirleri 1 nci ve 2 nci Orduya bildirdi.

                                            (m)  Yunan Hatları Üzerine Atılan Bildiriler:

    1922 yılı Temmuz ayı içinde düşman hatları üzerinde ve gerilerinde yapılan uçuşlarda  bildiriler atılmıştı. Atılan bildirilerden birinin içeriği aşağıdadır.

                                                                                     YUNAN ASKERLER

    Sonunda sizler de anlayacaksınız ki Yunanistan Anadolu'dan çekilmeye mecbur kalacaktır. O halde siz burada daha ne bekliyorsunuz.

    Politikacılar sizin kanınızın akmasını seyretmek istiyorlar. Kral nefsini yaşatmaktan başka bir şey düşünmüyor. Nasıl ki Avrupa'lı tüccarlar mallarını yüksek fiatlarla pazarlarda satıyorlarsa kral da bu usülü takip ediyor. Gözlerinizle gördüğünüz gibi Yunanistan'da yaşayanlar refah içindeler. Sizler cennet gibi olan memleketinizi terk ederek çorak Haymana'ya geldiniz. Orada bir tek Hristiyana bile raslamadınız o zaman hangi söze inanarak yerinizi terk ettiniz. Siz budala değilsiniz. Bunları daha evvelden niye düşünmediniz. Şuna emin olmalısınız ki Anadolu Hristiyanları, bu güne kadar bizimle beraber rahat ve huzur içersinde yaşamaktadır ve sonuna kadar da öyle yaşayacaklardır. Bizler müttefiklerimiz için bütün hazırlıklarımızı tamamlamış bir durumdayız. Kan dökülmesini istemediğimiz için sulhun sonunu böylece beklemekteyiz. Fakat zaman geçiyor, beklemeniz için pek az vakit kalmıştır. Az bir zaman sonra emellerimize kavuşmak için bütün gayretlerimizle çalışacağız. Bu sefer askerlerinize öyle bir darbe indireceğiz ki Sakarya'daki hezimetiniz onun yanında hiç mesabesinde kalacaktır. Askeri kayıplarınızdan sonra Balkan'lı düşmanlarınız o zaman sizleri küçük görecek, Selanik ve diğer yerlere yerleşmekten mahrum kalacaksınız. Ailelerinizi kötü akibetler beklemektedir. Daha vaktiniz vardır. Şu halde sizler de memleketinize gelmeye çalışınız, nasıl ki bundan evvel binlerce din kardeşiniz gelip yerleştiler. Serbest olarak istediğiniz yerlere yerleşebilirsiniz. Bu güne kadar memleketimize gelip yerleşenlerden sizler de Avrupa mıntıkasından, Kıbrıs'tan ve Mısır'dan gelenler bir daha geldikleri yere dönmek istememişlerdir ve bu gün bunlar huzur içinde çocuklarının yanında yaşamaktadırlar. Şunu da nazarı dikkate almalısınız ki, harekatımız başladığı zaman mevcut olmayacağı gibi göreceğiniz muamele de kardeşane olacaktır. Aynı zamanda köylere kaçanlar da aynı muameleyi göreceklerdir. Fakat bize karşı silahlarını çevirmiş olanların cezası pek ağır olacağı gibi bunlara karşı darbelerimiz de pek ağır olacaktır. Bu kağıdı yanında saklayıp ta bize teslim olduktan sonra hiç bir şeyden korkusu olmayacaktır. Bütün bu söylediklerimi dinleyecek olursanız hemen harp sona erecek ve hep birlikte memleketimize gidip ailemizin yanında mesut hayat süreceğiz, nitekim onlar bizi beklemektedirler. Yüzlerce defa sizleri selamlarız.

 Türk askerleri (Çavuş S. Karaoğlu

              (n)  Komutanın Cephe Uçak Bölüğü'nü Denetlemesi:

    30 Temmuz 1922 günü Batı Cephesi Komutanı General İsmet (İNÖNÜ) denetleme ve tanışma amacı ile Cephe Uçak Bölüğü'ne geldi. Cephe Komutanı; Düşmana yapılacak taarruz öncesi taarruz bölgesine yakın, uçakların benzin ve cephane ikmalini yaparak, Cepheye müdahalelerinin daha az zamanda yapmalarını sağlayacak ara meydanlara ihtiyaç olacağını kabul ederek meydan yeri seçimine değinmiş ve bu maksatla kullanılacak vasıtayı tahsis etmişti.(sayfa 96, üstteki resim ve sayfa 98'deki resim)

                                                (o)  Cephe Uçak Bölüğü'nün Güçlenmesi:

     İtalyan havacı Parakini'den satın alınan Spad-XIII av uçakları, Ağustos 1922'de partiler halinde uçarak Akşehir bölük merkezine gelmeye başladı. Sivil Pilot Vecihi, İsmail Zeki ve Rasıt Tevfik, Almanlardan alınan 21 adet Albatros-C XV uçaklarından faal olanları getirmek üzere 1 Ağustos'ta Samsun'a gittiler. 20 Ağustos'ta başlayan savaşlara Albatros-C XV uçaklarından sadece ikisi katıldı. İki uçak 28 Ağustos 1922 günü saat 17.10'da Bolvadin ile Çay İstasyonu arasındaki meydana indi.

     17 Ağustos 1922'de Bolvadin, Dinar, Kazlıgöl, Cumalı, Kayalar, Döğer, Aziziye ve Sultandağ bölgesi havadan keşfedildi. Keşif sonucu; düşman kuvvetlerinin durumunda bir değişiklik olmadığını göstermekteydi. Yalnız Diner köyünün kuzey doğusunda üç bölükten kurulu bir süvari alayı yürülüş halinde görülüyordu. Uçuş esnasında bir Yunan av uçağı keşif uçağımıza saldırmış fakat karşılık görünce, birkaç atıştan sonra geri dönmüştü.

     19 Ağustos 1922 tarih ve Harekat-İstihbarat Şubesi 2165 sayılı Cephe Komutanlığı emri ile, Akşehir'de bulunan Cephe Uçak Bölüğünün dört keşif uçağını Çay'da hazırlanmış olan meydana intikali istenmişti. İki keşif uçağı da Akşehir'de uçuşa hazır bulundurulacaktı.

     Düşman uçaklarının faaliyeti ve uçuş istikametlerinin Çay'daki bölüğe anında bildirileceği, düşman uçaklarını gören birliklerin telefonla haber vermede önceldiğe sahip olacakları ve haberi Çay'daki birliğe ulaştırmalarının Ordu Komutanlıkları tarafından sağlanması istenmişti.

     Cephe Uçak Bölüğü, 20 Ağustos 1922'ye kadar Akşehir meydanında uçuşlarına devam etti. Çay'a intikal eden uçaklarla keşif, Konya'dan yeni gelen dört adet Spad-XIII av uçakları ile cephe hattı önünde taarruzi devriye uçuşları yapılıyor, düşman uçaklarının keşif uçuşları önleniyordu.

     Cephe Uçak Bölüğünün Spad-XIII uçakları ile teçhizi, Yunan uçaklarının cephe hattına kadar dahi gelmeye cesaret edemez hale getirmişti. Bu durum, Büyük Taarruz için yapılan kıt'aların yer değiştirmesi ve muazzam yürüyüşlerin düşman gözünden gizli yapılmasının ve tabiyevi baskının sağlanmasını temin etmişti.

     Bu durumla ilgili olarak, Yunan Başkomutanı Hacı Anesti, Divanı Harpte "Son zamanlarda Türklerin yabancı hükümetlerden tedarik ettikleri 50 kadar (20 Spad-XIII ile Almanya'dan alınan, Rusya üzerinden Samsun'a gelen Albatros-C XV'ler toplamı) son sistem takip uçakları yüzünden uçaklarımız Türk yığınağı ve taarruz hazırlıklarını görememişlerdir." şeklinde açıklama yapmıştı.

     Bu ifade; Cephe üzerinde hava üstünlüğü kesinlikle Türk tarafında idi, anlamındadır. Son aylarda üzerine fotoğraf makinası monte edilen Türk keşif uçakları havadan fotoğraf çekme imkanına kavuşmuştu. Ağustos ayında yapılan keşifler sonucu, Cephe Komutanlığına aşağıdaki rapor verilmişti.

     Seyitgazi, Kırgızdağı, Hamidiye, Lütfiye, Danişment ve Eskişehir bölgesinde üç tümen, Döğer, Kayalar, Karapınar, Sarıca, Eğret, İhsaniye bölgesinde dört tümen, Afyon'un güney doğusu ve batısında birer tümen, Afyon'un doğusu ile demiryolu kuzeyinde iki tümenden fazla Yunan kuvveti bulunmaktaydı. Yani, Eskişehir'in kuzey doğusundan, Seyitgazi doğusuna ve Ahırdağı'na kadar uzanan hattın batısında toplam 11 Yunan tümeni mevzilenmiş bulunuyordu.

     Yunan harp tarihi yazarları, o dönemde sözü edilen bölgede 10 tümenden fazla kuvvet bulunduğunu ifade etmektedir. Cephe Komutanlığına verilen rapor, havacılırımızın, bir tümen farkla, mükemmel keşif yaptığını gösteriyordu. O dönemde görev yapan çok kabiliyetli hava rasıtlarının bulunması doğru sonuçların alınmasını sağlamıştır.

     Keşifler sırasında Yunanlıların Eskişehir, Afyon, Garipçe ve Uşak'ta birer uçak birliği olduğu tesbit edilmişti. Bu birliklerin her birinde dört veya beş adet av ve bombardıman tipi uçak olduğu görülmüştü.     

 Devamı için tıklayınız

Editör :     Ercan ÇETİNERLER

KAYNAKLAR

Copyright © 2000-2003 Tayyareci