Kamuoyuna;
‘’ Hava
Trafik Kontrolörlüğü, dünyanın en zor ve en stresli
mesleklerinden biridir. En ufak bir hata veya dikkatsizlik büyük
facialara neden olabilir. Hava Trafik Kontrolörleri için söylenen
bir söz vardır. Kontrolörler, pilotların gözü ve kulağıdır
diye. Bu sözü şöyle bir örnekle açıklayabiliriz. Bir odaya
yaklaşık 20 kör insanı koyalım. Sonra da bu insanlara odanın içinde
yürümelerini söyleyelim. Bu insanlar ister istemez, birbirlerine çarpacaklardır.
İşte havada da durum aynen böyle sayılabilir. Eğer Hava Trafik
Kontrolörü pilota ne yapacağını söylemezse, daha doğrusu
gerekli ayırmaları yapmazsa, uçakların birbirleri veya başka
engellerle çarpışması kaçınılmazdır. Kontrolörün dikkati yanında,
soğukkanlı ve anında karar verme yeteneği de olmak zorundadır. Eğer
bir uçak zor bir durumda ise, kontrolör çok kısa bir düşünmenin
ardından gerekenleri yapmalıdır.’’
Biz
Hava Trafik Kontrolörleri, Avrupa’nın en yoğun 6. Hava sahası
olan Türk Hava Sahasında günlük 4000 civarında hava
trafiğine hizmet vermekteyiz. Sadece bu
istatistikle bile, yaptığımız işin ne kadar yüksek konsantrasyon
ve motivasyon gerektirdiği aşikârdır.Son yıllarda artan ekonomik
göstergelerden anlaşılacağı üzere, hava trafik kontrol
hizmetinde olabilecek bir kesinti Türkiye’ de turizm, hizmet ve
dolayısıyla üretim sektörlerinde günlük 200 milyon $ civarında
kayba neden olacaktır. Aynı zamanda yaşanacak
gecikme ve iptaller tüm havayolu şirketleri ve yolcuları çok ciddi
problemlerle baş başa bırakacaktır. Maddi
kayıplar bir yana, meydana gelebilecek bir ‘’hava
hadisesini’’ düşünmek bile istemiyoruz.
Yukarıdakileri
neden özetlemeye çalıştığımız konusuna gelirse;
Motivasyonun son derece önemli olduğu işimizde, biz
‘’Hava Trafik Kontrolörleri’’, son 9 aydır çok büyük bir
mağduriyet yaşamaktayız.
1
Ağustos 2010 tarihinde resmi gazetede yayımlanan ‘’çeşitli
mali kanunlarda değişiklik yapan 6009
sayılı Kanun’’la yasalaşan, DHMİ personeline ödenen havacılık
tazminatının artırılmasına yönelik yasa hala uygulamaya konulmamıştır.
Sık Sık DHMİ Genel Müdürü ve Ulaştırma Bakanı Sayın Binali Yıldırım’
ın açıklamalarından da anlaşılacağı üzere yasanın
uygulanmaması için hiçbir geçerli hukuki mazeret yoktur. Hem yasanın
Resmi Gazete de yayınlanması, hem de ilgili Sayın Bakan ve Genel Müdürün
açıklamalarıyla ümitlenen Hava Trafik Kontrolörlerinin tamamına
yakını yüksek meblağlarda kredi kullanıp, şuan ciddi maddi yükümlülüklerin
altına girmişlerdir.
Bu
kadar ciddi hayal kırıklıkları olan ve borç yükü altında
bulunan Hava Trafik Kontrolörlerinin, orta vadede yapabilecekleri
hatalardan kimler sorumlu olacaktır? Ya da bu hayal kırıklığı ve
çaresizlikle ortaya çıkabilecek herhangi bir eylem kararında Türkiye’nin
yaşayacağı ekonomik kayıpların sorumluları kim olacaktır? (ki
bu kayıp günlük 200 milyon $ civarında olacaktır ki yasayla
uygulanacak iyileştirmenin bir yıllık maliyetinin 2 katı kadardır).
23.07.2010
tarihinde TBMM’ de kabul edilen ve 01.08.2010 tarihinde resmi
gazetede yayınlanan 6009 no’ lu kanunun ilgili maddesinin,’’ Türk
Hava Sahasında hizmet kalitesinin azalmaması, uçuş güvenliğinin
kesintisiz yürütülmesi, gecikme ve iptallerin yaşanmaması, yaz
tarifelerine geçmeye hazırlandığımız şu günlerde biran önce yürürlüğe
geçmesini, aksi takdirde, Türk Hava Trafik Kontrolörlerinin, 1
HAZİRAN 2011 tarihi itibariyle inisiyatif kullanmamaya kararlı olduğunu
kamuoyuna saygılarımızla duyururuz…
TÜRKİYE
HAVA TRAFİK KONTROLÖRLERİ
|