Her nekadar Yeşilköy'de küçük bir uçak tamir atölyesi
kurulmuş ise de alet ve makine noksanlıağı yüzünden ancak pek
küçük tamirler yapılabiliyordu.
Kırılan, kopan veya bozulan parçaların
tamiri Zeytinburnu fabrikasındaki atölyelerde yapılmakta idi.
Fakat burada işler pek yavaş yapıldığından amaca hizmet
edemiyordu. Her nekadar bu gibi yedek parçaların süratle tamiri için
Harbiye Nezareti tarafından gerek İmalat Müdürlüğüne ve
gerekse Zeytinburnu Fabrika Müdürlüğüne birçok defa yazılmış
ise de yine işler uzun sürüyordu.
Torna ve freze gibi lüzumlu
makinelerin satın alınması için daha yüksek makamlara Hava
Okulu Müdürlüğü tarafından yazılmış ise de bir sonuç elde
edilememişti.
Hava Okulu Müdürlüğünün Başkomutanlığa
yazdığı 18 Ağustos 1913 gün ve 255 sayılı aşağıda aynen
aktarılan yazısında hiç olmazsa harbiyenin satacağı
tezgahlardan birkaç tanesinin Hava Okuluna verilmesi istenmektedir.
"Hava Okulundaki tamirhaneye
şimdiye kadar iki, üç yüz lira harcanarak bir torna ve bir
freze, bir meşin universal, bir delik tezgâhı alınamadı. Düzgün
bir ağaç kesecek tezgahımız ve ufak bir vida açacak makinamızın
bulunmaması yüzünden binlerce lira harcanarak Avrupa'dan
getirtilmesine veya haftalarca Zeytinburnu'nda imal ettirmeye mecbur
kalıyoruz. Bu hal ise savaşın şu önemli günlerinde katiyen
kabul olunamayacağından ve ergeç de böyle bir iki tezgah alınacağından
bütçeyi de zorlamamak için Deniz Kuvvetleri fabrikalarında kadro
haricine çıkarılan ve hurda olarak satılacak olan yukarıda arz
ettiğim tezgahlardan belge karşılığında veya senetle verilmesi
için gerekli yerlere emir buyrulması için bu yazı arz
edildi."
Bazan birlik komutanları ile havacılar
arasında anlaşamamazlıklar da meydana geliyordu. Mesela uçuşa
başlayan bir uçağın yerden kesilir kesilmez geçirdiği kazanın
bilerek yapılıp yapılmadığının incelenmesi için yazılan 27
Ağustos 1913 gün ve 3554 sayılı yazı bu husus hakkında bir
fikir vermektedir.
Başkomutanlık Vekaletine
Bu gün hava uygun olduğu için uçak
havalanacaktı. Fakat hemen hareketi esnasında yerden biraz kalkınca
devrilerek düşen bu uçağın bir çok parçası uzun tamire
ihtiyaç gösterecek şekilde hasar gördü.
Bunu pilotun uçmamak için kasten
yaptığını zannediyoruz. İşi yerinde incelemek üzere bir uzmanın
acele olarak gönderilmesi arz olunur.
Sol Kanat Komutanı
Ferik Hurşit
Eylül 1913'ün ilk haftasında
Avrupa'dan uçak taşımaya ait özel araba gelmişti. Bu arabanın
hangi sipariş üzerine geldiği anlaşılamamış olduğundan
Kurmay Albay Süreyya'nın raporu aynen aşağıdadır.
29 Eylül 1913
Fen Kıt'ası ve Müstahkem Mevki Genel Müfettişliğine
Orduda havacılık kuruluşu için
oluşturulan komisyon, gerekli incelemede bulunduğu sırada hazırladığı
projede birlikleri takip etmek üzere uçakların nakli konusunu da
dikkate almıştı. Avrupa'daki askeri ataşelerimizle fabrikalardan
aldığı bilgi, o zamana kadar Avrupa'da uçakların hep
otomobillerle bir yerden diğer bir yere nakledilmelerinden
ibaretti. Halbuki memleketemizde yolsuzluk yüzünden uçakların köprücü
takımlarının tombazları gibi hayvanlarla çekilen arabalar üzerinde
uçakların nakli konusu düşünülmüştü. 1912 yılı Nisan ayında
konuyu incelemek üzere seçkin istihkam Binbaşılardan Mehmet Ali
Beyle birlikte Avrupa'ya gidilmiş ve Avusturya, Almanya, Fransa ve
İngiltere'de bulunan bütün uçak ve balon fabrikaları ile hava
okullarını incelemiştik.
1911 yılında Genelkurmay dairesi
ve Paris askeri ataşeliği aracılığı ile satın alınmış olan
bir anzani motorlu bir kişilik uçak ile iki kişilik Deperdussin uçağından
başka İstanbul'da uçak mevcut değildi. Bununla beraber inceleme
komisyonunun kurulmasından önce askeri ataşe yardımcısının öneresi
ile İstanbul'a gelen REP fabrikası yöneticisi ile yapılan
anlaşma gereğince ücretsiz olarak altı subayın havacılık ve
bu miktardaki personelin makinistlik ve marangozluk eğitimi şartiyle
iki uçak alınmıştı.
Avrupa'daki incelememiz sonucu
havacılık henüz olgunlaşmadığından ve her gün her fabrika
tarafından yeni yeni sistemlerle uçaklar icat edilmekte olduğundan
en iyi sistemlerden beş, altı sistem uçağın satın alınmasıyla
arazimize göre hangisinin daha uygun olduğu İstanbul'da tecrübe
edilerek ondan sonra ordu için o sistemin kabulu yönünde karar
verilmiş olmakla dönüşümüzde de bu doğrultuda rapor vermiş
idik.
Şu karara nazaran o sıralarda bir
de İstanbul'da Deperdussin sistemiyle REP sistemi mevcut olduğundan
diğer sistemlerden bir kaç uçağın satın alınmasının lüzumu
belirtilmişti.
Babam serasker Rıza Paşa
orduda görev yapmak üzere bir uçak almayı istediğinden
Paris'ten gönderilen telgrafın Harbiye Nezareti'nden kabul edilip
edilmeyeceğini düşünmüştük. Gelen cevapta kabul edildiği teşekkür
edilerek bildirilmiş acizleri o zamanlar ordu için henüz daha satın
alınmamış olan Bleriot sisteminden iki kişilik bir uçak Rıza
Paşa adına sipariş etmiştik. Aynı zamanda daha önce
arzedeldiği gibi arabalar için de incelemelerde bulunuyorduk. O
zamana kadar araba keyfiyeti hiç bir fabrika tarafından tasavvur
bile edilmemiş idi. Yalnız Bleriot fabrikası Fransızların Fas için
araba siparişi verdiklerini bildirmişti. Böyle bir arabanın kaça
mal olabileceği sorusuna karşılık 4.000 Frank istediler. Bir
araba planı hazırlattırdım. Söz konusu arabaların 40 - 50
liraya İstanbul'da pek güzel yapılabileceğini tahmin ettiğimden
bu konuda bir model oluşturmak üzere Rıza Paşa'nın namına
sipariş edilen uçak için bir de araba yapılmasını fabrikaya
sipariş ederek anlaşmayı imzaladım. Rıza Paşa namına sipariş
edilen uçak ve araba yaklaşık olarak üç haftada yola çıkarılacaktır.
Parası peşin olarak ödendiği halde bir ay kadar bir gecikmeden
sonra nihayet fabrika uçağı yola çıkardı. Uçak da İstanbul'a
geldi. O sıralarda savaşın başlaması nedeniyle bu uçak Yüzbaşı
Fesa efendi ile Selanik'e gönderildi. Bir kaç kez görev yaparak
keşifte bulundu ve daha sonra orada tahrip edildi. Romork tabir
edilen araba ise zamanından önce fabrika tarafından gönderilmemesi
sebebiyle meydana gelen karışıklıkta Sırbistan'da elkonulmuş
idi. Tarafımdan fabrikaya yaptığım talep üzerine fabrika
yeniden bir romork inşa etmiş ve Sırbistan'da elkonulan araba
yerine İstanbul'a bu defa gönderilmiştir. Evvelce sipariş edilen
araba ön arabası ile birlikte olmak üzere iki parçadan ibaret
olup üzeri örtülü idi. Bu sefer gönderilen araba örtüsüz
olup iki parçadan oluşmaktadır. Tekerlekleri lastiklidir. Üç
hayvan ile çekilebilecek düzeni vardır.
Bu nedenle bu romork bu kez satın
alınan Bleriot uçağına ait olmayıp Rıza Paşa tarafından alınan
ve Selanik'te tahrip edilen uçağa aittir.
Geçen sene Mısırlı Prens Celâlettin
bey namında bir kişi de Deperdussin sisteminde bir uçak hediye
etmişlerdi. Uçak, kuruluşumuzun pek çok noksanı olmakla beraber
şimdiye kadar büyük kısmının yardımsever kişiler tarafından
verilen paralar ile meydana geldiğini bu vesileden yararlanarak arz
ederim.
Romork hakkında ödenmesi Başkomutanlık
Vekaleti tarafından emir buyurulan detayların yukarıdakinden
ibaret olduğu arz olunur.
Kurmay Albay Süreyya
|