(2) 1915 Yılı Hava Harekatı ve
Faaliyetleri:
1914 yılı sonlarında Basra ve Korno'yu almış olan İngilizler
ileri kuvvetleriyle Ahvaz ve Korno kuzeyi çizgisine kadar ilerlemişler
ve burada yapacakları yeni bir hamle için hazırlığa başlamışlardı.
Hazırlıklarını arttıran ve takviye edilen İngiliz kuvvetleri
kuzey doğrultusunda ilerleyerek Türk kuvvetlerinin işgal ettiği
Muzeyrea mevziini almışlar ve 9 Aralık'da 38 nci Türk Tümenini
kayıtsız şartsız teslim olmaya mecbur etmişlerdi.
(a)
Rota Muharebesi:
İngiliz kuvvetlerinin 1 Ocak'da Mezbile'deki ve 6 Ocak'da Fırat
nehri dolaylarındaki Türk mevzilerine karşı giriştikleri
taarruz başarıya ulaşamamıştı. Daha sonra takviye edilen düşman
kuvvetleri yeniden taarruz etmişlerse de Türk birliklerinin azimli
savunmaları karşışında püskürtülerek geri çekilmek zorunda
kalmışlardı.
(b) Şuaybe Muharebesi:
Rota Muharebesinden sonra aşiret kuvvetleri ve yeni kurulan
birlikler ile kuvvetlenen ve üç koldan harekete geçen Türk
kuvvetleri küçük çatışmalardan sonra büyük kısmını teşkil
eden sağ yan birlikleriyle 12 Nisan 1915'de İngilizlerin hazırladığı
Şuaybe mevziine taarruz etti. Yapılan taarruz, düşmanın ciddi
direnmesiyle karşılaştığından başarıya ulaşamadı ve Türk
birlikleri geri çekilmek zorunda kaldı. Bu muharebeden sonra Irak
Cephesinde ilk hava faaliyetini İngilizler yaptılar. 14 Mayıs
1914'de Basra'ya gelmiş olan Morris Ferman tipindeki iki İngiliz uçağından
birine 27, diğerine 31 Mayıs'da muharebe sahası üzerinde keşif
ve gözetleme görevi verildi.
Düşman Şuaybe muharebesinde başarı sağladıktan sonra Amara ve
Nasıriye üzerine yürüdü.
(c) İkinci Rota Muharebesi:
Rota mevziinde savunmada bulunan Türk tümenine 31 Mayıs'da
taarruz eden düşman 3 Haziran 1915'de Amara'yı işgal etti.
Bu muharebede İngiliz uçakları kara birliklerine keşif, gözetleme
ve taarruzi destek görevi yapmıştı. İngiliz komutanlığı
eldeki uçakların ihtiyaca yeterli olmadığını gerekçe göstererek
birkaç uçağın daha Irak'a gönderilmesini teklif etmişti. İstek
uygun bulunmuş, Mısır'da bulunan müfrezelerden ikisinin ay
sonuna kadar Irak'a gönderileceğini bildirmişti.
14 Haziran 1915'de iki düşman uçağı Nasıriye yönünden
gelerek Türk birliklerine ve aşiretlerine kışkırtıcı bildirge
ve gazeteler attılar. Haziran ayı sonlarında, Irak'a gönderileceğine
söz verilen uçaklardan biri 19 Temmuz 1915'de diğeri de üç gün
sonra Basra'ya gönderilmiş ve böylece Irak'daki uçakların sayısı
dörde yükselmişti. Bu uçakların gelmesiyle hava keşiflerine hız
veren düşmanın iki uçağı Nasıriye dolaylarında Türk topçusunun
ateşi ile düşürüldü.
(d)
Nasıriye'nin düşmesi:
24 Temmuz 1915'de kuvvetli topçu desteği ile taarruza geçen 10
tabur gücündeki düşman birlikleri Fırat nehrinin sağ ve sol kıyılarında
Nasıriye'nin güney doğusundaki Türk mevzilerine girmeye ve çetin
geçen muharebelerden sonra 25 Temmuz'da Nasıriye'yi elde etmeyi başardılar.
(e) Dicle Nehrindeki Harekat:
Düşman Nasıriye'yi aldıktan sonra takviye birlikleri getirerek
Dicle nehri boyunca ileri harekata devam etti. Bu durum karşısında
Şeyhsaid'deki Türk süvari birlikleri, önceden Kütülamare'ye çekilmiş
bulunan Türk kuvvetlerinin büyük kısmına katılmak üzere
harekete geçmişler, düşman kuvvetleri de 13 Eylül'de Şeyhsaid'e
girmişlerdi.
Bu harekat süresince düşman kuvvetine dört uçak keşif, gözetleme
ve taarruzi destek görevi yapmıştı.
Eylül ayında düşman Dicle nehrinden gambot, nakliye gemileri, ağır
top taşıyan dubalar ve birçok yelkenli gemilerle Türk cephesine
yaklaşarak çıkarma yapmış ve Türk mevzilerini karadan ve
nehirden ateş altına alarak taarruza başlamıştı. Taarruz öncesi
ve taarruz sırasında düşman uçakları Türk birlikleri üzerinde
keşif ve gözetleme yaparak bu birliklerin durumunu tespite çalışmıştı.
Bu uçuşlar sırasında 16 Eylül'de bir düşman uçağı Türk
birliklerinin açtığı ateşle düşürülerek uçuş ekibi esir
edilmişti. 27 Eylül'de de başka bir düşman uçağı yere inmeye
mecbur edilmişti. Esir edilen uçuş ekibinin sorgusunda İngilizlerin
Irak'da yedi uçağı bulunduğu ve Dicle dolaylarındaki kara
birlikleri mevcudunun 15.000 olduğu öğrenilmişti. Gerçekte ise,
kara kuvveti 11.000 muharibe çıkarılmıştı.
Kütülamare'ye taarruz için hazırlanan düşman birlikleri
gerilerine gönderilen Türk süvarileri 27 Eylül'de Şeyhsaid'i
geri almış, düşman telgraf hatlarını tahrip etmiş ve bu
hatları tamir için gönderilen müfrezeyi esir etmişti.
(f) Kütülamare Muharebeleri:
İngilizler, 28 Eylül 1915'de üstün kuvvetlerle taarruza geçti.
Kütülamare dolaylarında yapılan kanlı muharebelerde Türklerin
Dicle kolundaki sol kanat grubunun düşmesi nedeniyle durum ciddi
bir şekil almış, er ve subaylar ertesi gün muharebe edemeyecek
şekilde yorgun, moralleri bozulmuş olduğundan elde kalan
kuvvetlerle, Kütülamare'deki birliklerin ve topçunun Selmanpek
mevziine çekilmesi 28-29 Eylül'de emredilmişti. İngiliz uçaklarının
devamlı taarruzlarına rağmen Türk birlikleri muntazam bir şekilde
Selmanpak mevziine çekilmişti.
İngiliz uçaklarının Türk birliklerine ve karargahlarına yapmış
olduğu akınların gittikçe artması karşısında Türk komutanlığı,
birliklerin havadan yapılacak düşman keşif, gözetleme ve
taarruzlarına karşı bir önlem olarak gündüzleri çadır
kurulmamasını ve uçakların gelişleri esnasında er ve hayvanların
sütre gerilerinde gizlenmelerini emretti.
Düşman uçakları Selmanpak mevzilerine kadar uzayan keşif uçuşlarında
Dicle nehrindeki Türk teknelerine taarruz ediyorlardı. Bu
taarruzlardan birinde yerden açılan ateşle isabet alan düşman uçağı
yere inmiş ise de bir müddet sonra tekrar havalanmıştı.
İngiliz hava faaliyetlerine karşı bu cephede Türk uçagı
bulunmadığından düşman kuvvetlerinin keşfi ve hava
faaliyetlerinin önlenmesi mümkün olmuyordu. Irak ve Havalisi
Komutanlığı Türk kara harekatını destekleyecek, düşman
kuvvetleri hakkında bilgi toplayacak hava birliklerine şiddetle
ihtiyaç hissetmekteydi. Bu sırada 6 ncı Türk Ordusu üç tümen
daha ilave edilerek kurulmuş komutanlığına da Mareşal Vonder Goltz
getirilmişti. Yeni komutan 1915 Ekim ayında cephede çarpışan
birliklere hava desteği yapacak şimdilik dört uçağın gönderilmesini
ve bu uçakların gelmesine kadar ele geçirilmiş olan düşman uçaklarını
onarmak ve uçurmak için bir pilot ile bakım personelinin Bağdat'da
bulundurulmasını Başkomutanlığa teklif etmişti. Bu arada İngiliz
kuvvetleri Aziziye'ye kadar ilerlemiş ve uçaklarını buraya
intikal ettirmişti.
13 Ekim 1915'de Bağdat kuzeyi ve güneyindeki telgraf hatlarını
tahrip etmek için gönderilen düşman uçaklarından biri Türk
kuvvetlerinin ateşleriyle düşürülmüş, pilot ve rasıdı esir
edilmiş ve uçak da ele geçirilmişti.
Düşman hava birliklerini devamlı takviye ediyordu. 5 Kasım
1915'de 3E-2C tipinde dört İngiliz uçağı daha Basra'ya gönderilerek
30 ncu İngiliz Tayyare Bölüğü kurulmuştu. Bölük iki takımlı
olup, her takımda üç-altı uçak bulunacaktı. Bu teşkilat
kurulduğu zaman uçak sayısı yediye yükselmişti.
(g) Selmanpak Muharebeleri:
21 Kasım 1915'de İngiliz Kuvvetleri Komutanı General
Towsnhend 30 ncu Tayyare Bölük Komutanı Binbaşı Reyli'den
Selmanpak mevzileriyle Bağdat dolaylarındaki Türk kuvvetlerinin
durumunu keşfetmesini istemişti. Öğleden sonra emredilen sahaya
uçan Binbaşı Reyli, Selmanpak mevziinin 6.5 kilometre doğusuna
geldiği zaman Türk mevzilerinin iki hat üzerine tahkim edildiğini
ve kuzeydeki hattın çok kuvvetli olarak tutulduğunu haritasına işaret
etmişti. Pilot Selmanpak mevzilerine büyük takviye kuvvetlerinin
geldiğini görerek, mevzinin durumunu daha ayrıntılı olarak
tespit etmek üzere güneydeki hatta döndüğü zaman Türk
birliklerinin açmış olduğu ateşlerden isabet alarak düşürülmüş
ve esir edilmişti. Uçak fazla hasara uğramadığından küçük
bir onarımdan sonra uçabilecek duruma gelecekti. Aynı gün keşif
yapan ikinci bir İngiliz uçağı daha düşürülmüştü.
22 Kasım 1915'de İngilizler Selmanpak mevzilerine taarruza geçtiler.
Yapılan kanlı muharebelerden sonra İngilizler bu mevzilerin bir kısmına
girmeyi başardıysa da kısa bir süre sonra Türkler karşı
taarruza geçmişlerdi.
Türk komutanlığı düşman eline geçen Selmanpak mevzilerini
geri almak için başlattığı karşı taarruzların devam
ettirilmesine karar verdi.
Bu muharebeden önce Birussebi'den gelen Pilot Üsteğmen Fazıl düşmandan
ele geçirilen uçakları faal duruma sokmak için büyük bir çaba
harcayarak birkaç uçağı göreve hazırlamıştı.
25 Kasım 1915'de Türk Komutanlığı Kurmay Başkanı hazırlanan
uçaklardan birini Nehrivan yönünde düşman kuvveti bulunup
bulunmadığını keşfetmek için görevlendirmiş ve görevden
sonra uçağın Diyale köprüsü yakınına inmesini ve keşif
raporunu komutanlığa vermesini emretmişti.
Bu emre göre yapılan keşif sonucu elde edilen bilgilerden, düşmanın
Selmanpak mevziinden çekilmekte olduğu anlaşılmıştı. Düşmanın
çekilme yönünü tespit için bir keşif uçağının daha uçurulması
emredilmişti. Görev bölgesine giden keşif uçağının topladığı
bilgilerden İngiliz kuvvetlerinin Bağdadiye ile Hamas arasında
Dicle dirseklerinde toplandıkları tespit edilmişti. Düşmanın
çekilmesi üzerine Türk kuvvetleri Selmanpak mevzilerini işgal
etmiş ve düşman kuvvetlerini takip etmeye başlamıştı. Takip sırasında
pek çok eşya, erzak, cephane ve iki de uçak ele geçirilmişti.
Düşmanın Kütülamare'de direnen kuvvetleri Türk birlikleri
tarafından sıkıştırılmaya başlandı ve bu bölgede ele geçirilen
dubalarda iki uçak ile pek çok sayıda uçak malzemesi de
bulunuyordu. Düşman Kütülamare'de bir kısım kuvvet bırakarak
büyük kısmı ile Dicle'nin doğusundan Şeyhsaid yönünde çekilmeye
devam etti. Türk kuvvetleri Kütülamare'yi kuşatma ve büyük
kuvvetlerle de çekilen düşmanı takibe devam ediyordu.
Bu muharebeler sırasında Türk keşif uçakları Bağdat dolaylarında
hurmalıklar arasında seçilen hava alanından harekat yaptılar. Düşmandan
ele geçirilen uçaklarla göreve devam edilirken 1915 yılı Aralık
ayında 2 nci Tayyare Bölüğü Bağdat'a gelmeye başlamıştı. 2
nci Bölük gelmeden önce Pilot Üsteğmen Fazıl, Yüzbaşı
Fettah ve
Üsteğmen
Mehmet Ali ile birlikte keşif görevlerine devam ettiler. İlk uçuşlarını
Aziziye'de yapan Türk uçucuları sonradan Kütülamare'de hazırladıkları
ileri alandan uçmaya başladılar. Bölükte, uçucu olarak Çanakkale
Muharebelerine de katılmış olan Üsteğmen Mehmet Ali'nin başarılı
görevleri olmuştu. Bu subaya göstermiş olduğu başarılardan
dolayı bir yıl kıdem verilmesi için üst makamlara yazılmıştı.
Aralık ayı sonlarına kadar düşman durumu hava keşifleriyle
devamlı olarak takip ediliyordu.
|