(7)
İkinci İnönü Savaşı'nda Hava Harekatı:
(a) 1 nci Uçak Bölüğü'nün Harekat ve Faaliyetleri:
Muttalip Meydanı'ndaki
1 nci Uçak Bölüğü Personeli
Bölük Komutanı Rasıt Yüzbaşı Muhsin
Rasıt Yüzbaşı Kenan
Pilot Üsteğmen Sıtkı Remzi
Rasıt Üsteğmen Hasan Basri
Rasıt Üsteğmen Celal
Pilot Astsubay Hayrettin
Pilot Astsubay Fehmi
Sivil Pilot
Fazıl
Sivil Pilot
Behçet
Sivil Pilot
Vecihi
İkinci İnönü Savaşı, 23 Mart 1921 sabahı Yunanlıların üç
kolorduyla saldırıya geçmesiyle başladı. Aynı gün Pazarcık'ta
bulunan Batı Cephesi Komutanı düşman ileri harekatını izlemek
için bir hava keşfi yapılması için saat 13.00'da Pazarcık
postahanesinden verdiği telgraf emri 40 dakika sonra Muttalip
Meydanı'na iletildi.
23 Mart 1921 günü saat 15.00'da Sivil Pilot Hasan Fehmi ve Rasıt
Üsteğmen Hasan Basri AEG C-IV keşif uçağı ile havalandılar.
Kalkıştan sonra meydana gelen motor arızası nedeniyle uçak geri
dönmek zorunda kaldığından görev yerine getirilememişti.
Sivil Pilot Vecihi, av uçağı ile Yunanlıların Kuzey Kolordu bölgesi
olan; Yenişehir, Bilecik, Söğüt, İnegöl ve Pazarcık bölgesinde
bir keşif uçuşu yaptı. Yürüyüş halindeki Yunan kıt'alarına
bomba ve makineli tüfek taarruzu yaptı.
24 Mart 1921'de Vecihi bir sorti daha yaparak Söğüt - Bilecik
arasındaki yoldan ilerleyen bir Yunan alayını bombaladı ve
makineli tüfek ateşine tuttu.
25 Mart 1921'de Vecihi düşmanın
Hamamlı - Domaniç yolu üzerindeki kuvvetin sınıfı, miktarı,
kol başının yerini tesbit için teşif uçuşuna hazırlanırken
Eskişehir'e doğru iki Yunan uçağının yaklaştığını haber
aldı ve karşılamak üzere havalandı. Kalkıştan sonra motoru arızalandığı
için geri dönmek zorunda kaldı. Arıza giderildikten sonra işgal
altındaki İstanbul'dan kaçan Üsteğmen Fehmi Yemen, Yunan uçaklarıyla
savaşmak üzere Vecihi'nin uçağı ile havalandı. Kalkıştan
sonra uçak yine motor arızası yaptı. Meydana dönüp inmek için
yaptığı sola dönüşte sürat kaybına uğrayan uçak çakıldı
ve Üsteğmen Hasan Fehmi Yemen şehit oldu. (sayfa 60'daki resim)
Hasan
Fehmi Yemen'in babası da asker idi. Babası Yemen'de görevli iken
burada doğmuştu. Rasıt olarak görev yaparken Almanya'ya gönderildi.
Orada rasıt olarak uçtu. Londra bombardımanına birkaç kez katıldı.
Kendini sevdiren Hasan Fehmi Almanlar tarafından pilot olarak eğitilmişti.
Meydan üzerine gelen Yunan uçakları meydan ve civarnı bombalamış
ancak önemli hasar olmamıştı.
Bu
sıralarda eldeki uçaklar faal olmadığından 2 nci Uçak Bölüğünden
uçak istendi. 27 Mart 1921'de 2 nci Uçak Bölüğünden Teğmen
Halil Ziver bir av uçağı ile geldi. Bu sırada Yunanlıların
ilerleyiş yönleri ve kuvvetlerinin yerini öğrenmek için bir keşif
uçuşu yapılması istendi. Bu emir üzerine Sivil Pilot Vecihi 27
Mart'ta Söğüt dolaylarının keşfi için bir uçuş yaptı. Söğüt'ün
kuzeyinde, çadırlı bir ordugâh ve iki tabur, güneyinde; bir
piyade alayı ve karargahı, daha güneyde; bir bölük kuvvetinde
Yunan birliği ve çeşme mevziinin 15 kilometre doğusunda iki bölük
kuvvetinde bir yürüyüş kolu olduğunu tesbit etti. Alayın
karargahını bombaladı ve makineli tüfek taarruzu yaptı.
28 Mart 1921 sabahı Vecihi av uçağı
ile tekrar keşfe çıktı. Keşif sırasında Söğüt'ün bir
kilometre kuzeyinde; iki tabur ve çadırlı ordugah, bir kilometre
güneyinde; yol kenarında uçaklara karşı kamufle edilmiş yürülüş
kolunda bir tabur, bunun bir kilometre kuzeyinde; bir alaylık
ordugah olduğunu tesbit etti. Alay karargahını bombaladı ve
makineli tüfek taarruzu yaptı.
29
Mart 1921 günü öğleden sonra Vecihi av uçağı ile İnönü
Savaş alanı üzerinde bir keşif uçuşu daha yaptı. Bozalan'ın
kuzeydoğusunda savaş siperlerini keşfetti. Bozalan'ın kuzeyinde
Yunan topçusu uçağa ateş açtı. Daha geride yürülüş kolu görülmüyordu.
Gündüzbey kuzeyi bulutlarla kaplı olduğundan herhangi bir şey görülmedi.
30 Mart 1921 günü sabahı Asteğmen Halil Ziver, ALBATROS D-III av
uçağı ile bir uçuş yaptı. Gündüzbey ve Söğüt bölgesi
bulutlarla kaplı olduğu için hiçbir şey görülmüyordu. Öğleye
doğru bulutlar dağıldı ve Asteğmen Halil Ziver 12.22'de tekrar
havalandı. Bozüyük - Çepniyörük yönünde keşif uçuşu yaptı.
Keşif sonucu sağ kanat gerisinde yürüyüş kolu olmadığı, Kızılcapınar'a
iki kilometre mesafede çadırlı bir ordugah bulunduğunu tesbit
etti. Bozöyük'e girmekte olan 300 kadar Yunan süvarisi tesbit
edildi. Sol kanatta ve düşman gerilerinde herhangi bir faaliyet görülmüyordu.
31 Mart 1921 günü öğle üzeri Sivil Pilot Vecihi, İnegöl - Bozöyük
- Yayla, Bozöyük - Söğüt - Gündüzbey yönlerinde birer keşif
görevi daha yaptı. İnönü'nün kuzey sırtlarında bir Yunan
taburunun istirahat ettiğini tesbit etti. Boyöyük, Karaköy,
Pazarcık yolları üzerinde yürüyüş halinde önemli bir Yunan
kuvveti görülmedi. Bozöyük'ün üç kilometre güneyinde bir
Yunan taburu ile daha geride yol kenarında istirahat eden 400 kadar
süvari olduğu tesbit edildi. Söğüt'te yer yer yangınlar görülüyordu.
Gündüzbey kuzeyindeki yol kenarında bir süvari alayı ve bir topçu
bataryası istirahat halindeydi.
31 Mart 1921 günü öğleden sonra Asteğmen Halil Ziver bir keşif
görevi yaptı. Bu keşif sırasında İnönü - Bozöyük arasında,
Bozöyük'ten 50 kadar Yunan nakliye aracının Karaköy yönünde
hareket ettiği görüldü. Düzdağ Tepesi sırtlarının kuzeyinde
ve vadi içinde, kolbaşı batıya doğru yönelmiş bir Yunan
taburunun yürüyüş halinde olduğunu tesbit etti. Söğüt'deki
yangınların halen devam ettiği görülüyordu. Söğüt'ün
kuzeyinde Ertuğrul Gazi yolunda 30 - 35 araçlık nakliye kolu
istirahat ediyordu. Bu keşifler düşmanın kesin olarak geri çekilmekte
olduğunu göstermekteydi.
1 Nisan 1921 günü Vecihi saat 14.20'de uçağıyle bir keşif görevi
daha yaptı. Gündüzbey'de 60 - 70 kamyonluk bir grup yol kenarında
istirahat ediyordu. Ertuğrul Gazi'nin türbesinden Bilecik'e kadar
yol üzerinde dağınık yürüyüş kolları ve ağırlıklar
kuzeye doğru çekilmekteydi. Bilecik İstasyonu'nda da çok sayıda
Yunan askeri ve nakil aracı bulunmaktaydı.
Karaköy - Bözöyük şosesi üzerindeki beklemenin üç kilometre
güneyinde, kuzeye doğru ilerleyen bir topçu bataryası, gerisinde
düzensiz şekilde ilerleyen bir piyade bölüğü ve topçu
bataryası, onun önünde ise bir süvari birliği yürüyordu.
Bozöyük - Pazarcık yolu ve tepelerde bir piyade taburu istirahat
ediyordu. Bözöyük yönünde 10 kader araba ile ilerleyen bir
nakliye kolu görülüyordu. Havadan yapılan bu keşifleri, kara keşifleri
de teyid ediyordu. Bu duruma göre Yunanlıların sağ ve sol
kanatlarda makineli tüfek kıt'alarıyla takviye edilmiş kuvvetli
artçı birliklerinin korunarak çekilmekte olduğu tesbit edilmişti.
Cephe Komutanlığının bulunduğu Çukurhisar'a atılan keşif
sonu raporu zaferi müjdeliyordu.
İkinci İnönü Savaşı süresince
bölükteki AEG C-IV ve DFW C-V tipi iki keşif uçağı arızalı
olduğu için faydalanılamadı. Buna karşılık bir veya iki av uçağı
ile dokuz çıkış yapan pilotlar görevlerini başarı ile
tamamlamışlardı. Bir hafta sonra Eskişehir'e gelen İsmet Paşa
Ordusunu ve Havacıları kutlamıştı.
(b) 2 nci Uçak Bölüğünün Harekat ve Faaliyetleri:
Tecrübeli ve başarılı havacıların bulunduğu 2 nci Uçak Bölüğü,
12 nci Kolordu emrinde idi. İkinici İnönü Savaşı süresince
elinde faal durumda bulunan tek ava uçağıyla harekata katılmıştı.
Yüzbaşı Fazıl ve Asteğmen Halil Ziver pilot olarak görev yapıyorlardı.
Savaşın ilk iki günü olan 23 - 24 Mart 1921'de bölük harekata
katılmadı. 25 Mart 1921 sabah yapılan keşifte, bir Yunan alayının
Dumlupınar (Düvertepe) civarında istirahat ettiği rapor edildi.
Öğleden sonra Yüzbaşı Fazıl av uçağı ile yaptığı keşifte;
Uşak, Paşacık, Dumlupınar yolunda bir süvari yürüyüş kolu
tespit etti. Sabah keşfinde Dumlupınar kuzeyinde demiryolunun
dirsek yaptığı Düvertepe dolaylarında görülen ordugahın
kalktığı ve kıt'anın yürüyüşe geçtiği, topçu taburunun
Arpagediği tepelerinde toplandığı tesbit edildi. Bu keşifler,
Yunanlıların öğleye kadar Dumlupınar'ın doğusuna geçmediğini
gösteriyordu.
26 Mart 1921'de Yüzbaşı Fazıl av uçağı ile yaptığı keşifte;
Afyon - Altıntaş - Dumlupınar yollarında herhangi bir Yunan
birliği olmadığı fakat bir Yunan yürüyüş kolunun saat
10.00'da Sinan Paşa'ya girdiği, diğer bir kolun Karaköse, Çiftlik
arasında yürülüş halinde olduğunu tesbit etti. Bu birliklerin
gücü ve miktarı hakkında yeterli bilgi alınamadı.
Aynı gün saat 11.45'de Asteğmen Halil (ZİVER) bir keşif daha
yaparak şu raporu verdi. Balmahmut'daki Türk mevzilerine doğru
ilerleyen Yunan kuvvetlerine ait süvari öncüleri Küçükhöyük'le
Sinan Paşa arasına gelmişti. Öncülerle birlikte topçu bataryası
da yürüyüşe devam ediyordu. Üç - beş kilometre uzunluğunda
ve muhtelif birliklerden kurulu yürülüş kolunun iki yanında
giden iki süvari bölüğü, kolun güvenliğini sağlamaktaydı.
Keşif görevi sonucunda Yunanlıların Sinan Paşa'ya doğru
ilerlemekte oldukları anlaşılmıştı.
Bu hava keşifleri ve yerden yapılan diğer keşifler; Yunanlıların
iki piyade tümeni ve bir süvari alayı ile birlikte yolun her iki
yanında Saraylık - Balmahmut - Köprülü hattına doğru
ilerlediklerini gösteriyordu.
Saat 16.00'da yapılan keşiflerle, Yunan birliklerinin Örenköy güneyindeki
Türk mevzilerine yaklaştığı tesbit edilmişti.
27 Mart 1921'de Yüzbaşı Fazıl av uçağı ile bir keşif daha
yaptı. Bir Yunan topçu bataryası ile iki süvari bölüğü Afyon
- Altıntaş yönünde ilerliyordu. Saat 09.00'da bu birliklerin
kolbaşısı Çatalçeşme hizasına gelmişti. Ağırlıklar ve
geriden gelen iki Yunan bölüğü de Balmahmut İstasyonu'na girmişti.
Yunan topçusu da büyük Çukurca yöresine gelmişti. Yunan
birliklerinin Afyon'a yaklaştığı ve şehrin tehlikede olduğu görülüyordu.
Afyon'da konuşlanmış bulunan 2 nci Uçak Bölüğünün tek faal
uçağının düşman eline geçmesini önlemek amacıyla uçak
Pilot Asteğmen Halil Ziver tarafından Eskişehir'e getirildi.
28 Mart 1921'de Yunanlılar Afyon'a girmeden önce, 2 nci Uçak Bölüğü
personeli ve ağırlıkları, 12 nci Kolordu Karargahı ile beraber
geriye çekildi.
Yunan kuvvetlerinin 23 Mart 1921'de başlayan taarruzları bir hafta
kadar sürmüş, 30 - 31 Mart 1921 gecesinden itibaren geri çekilmeye
başladıkları görülmüştü.
1 Nisan 1921'de Batı Cephesi Komutanlığı tarafından görevlendirilen
uçaklarla sabah saatlerinde yapılan keşif uçuşları sonucu,
saat 14.45'de alınan raporda; Bütün cephede Yunan kuvvetlerinin
birbirini takip eden aralıklı gruplar halinde çekildiği anlaşılıyordu.
Raporda, Bilecik civarında görülen bir yürüyüş koluna 16
kilogramlık bir bomba atıldığı ve piyade yürüyüş kollarına
makineli tüfek hücumları yapıldığı belirtiliyordu.
11 Nisan 1921'de Yunanlılar Afyon'u boşaltıp Dumlupınar
mevzilerine çekilince 2 nci Uçak Bölüğü, 12 nci Kolordu
Karargahı ile birlikte yeniden Afyon'a intikal etti. ALBATROS D-III
av uçağı da Asteğmen Halil Ziver tarafından Eskişehir'den
Afyon'a getirildi.
Sonuç
olarak:
Kuruluş bakımından aksaklıkları kalmayan, savaş tecrübeleri
devamlı artan 1 nci ve 2 nci Uçak Bölüğü uçucuları Kara
Kuvvetleri ile işbirliğinde daha aktif rol oynuyorlar ve faydalı
oluyorlardı.
(8) İkinci İnönü Savaşı Sonrası Hava Faaliyetleri:
İkinci İnönü Savaşı sonrası 1 nci Uçak Bölüğünde uçak sıkıntısı
devam ediyordu. Bu arada bölüğe önce AEG C-IV keşif uçağı ve
sonra da Fiat (Erzurum'lu Nafiz-2) uçağı tahsis edildi. Bu uçaklarla
Mayıs - Haziran 1921 aylarında Bursa dolaylarında keşiflere
devam edildi. Erzurum'lu Nafiz-2 uçağı bir uçuş görevinde
motor arızası nedeniyle İnegöl yakınlarında mecburi iniş yapmış
ve uçak araba ile meydana taşınırken daha çok hasara uğramıştı.
Uçak trenle Eskişehir'den Polatlı tamirhanesine gönderildi. AEG
C-IV keşif uçağı da eğitim uçuşları sırasında hasara uğradığı
için Polatlı'ya gönderildi. 1 nci Uçak Bölüğü yine tek av uçağı
ile kaldı. Bu uçağın da motoru revizyon gerektirdiği için bir
süre hizmet dışı bırakılınca Bölüğün uçuş
faaliyetlerine ara verildi. Kısa bir süre sonra Fiat (Erzurum'lu
Nafiz-1) uçağı Bölük emrine verilerek uçuşlar tekrar başlamıştı.
29 Haziran 1921'de keşif görevinden dönen Erzurum'lu Nafiz-1 uçağının
motoru Pazarcık üzerinde durdu ve mecburi iniş yaparken hasara uğradığı
için Polatlı tamirhanesine sevkedildi. Üç dört gün sonra
tamiri tamamlanan bir av uçağı Polatlı'dan Eskişehir'deki Bölüğüne
iade edildi.
(9)
1 nci ve 2 nci Uçak Bölüklerinin Birleştirilmesi:
30 Haziran 1921'de Batı Cephesi Komutanlığı'nın 1337 sayılı
emri ile 1 nci ve 2 nci Uçak Bölükleri geçici olarak birleştirilip
Komutanlığına Yüzbaşı Fazıl atandı. 1 nci Bölüğün teçhizat,
akaryakıt ve personeli Kütahya'ya gönderildi. Emir Hava
Kuvvetleri Müdüriyetine de duyuruldu.
1 nci ve 2 nci Uçak Bölüklerinden kurulu Yüzbaşı Fazıl'ın
emrindeki bu birlikte görevli personel şöyleydi.
Bölük
Komutanı
Yüzbaşı Fazıl
Pilotlar
Sivil
Behçet
Sivil Vecihi (HÜRKUŞ)
Sivil Hayrettin
Rasıtlar
Yüzbaşı M. Nuri (1 nci Uçak Bölük Komutanı)
Yüzbaşı H. Hüsnü (BÜLGE)
Yüzbaşı
Sırrı
Yüzbaşı Bahattin
Üsteğmen
Basri (BİLGİN)
Üsteğmen Sıtkı (TANMAN)
Üsteğmen Ömer Avni (OKAR)
Üsteğmen Hamdi (ÇAYPINAR)
Üsteğmen Osman Nuri
Makinistler
Baş Makinist Eşref (KOÇMAN)
Makinist Ruhi (APA)
Makinist İsmail
Diğer
Personel
Tabip Yüzbaşı Nedim
Muhafız
Takım Komutanı Teğmen Hulusi
Fotoğraf Subayı Asteğmen İhsan
Hesap Memuru Nuri
Marangoz Ustası Bilal
Marangoz Ustası Celal
Tüfek Ustası Aziz
Gerektiğinde
düşman faaliyetlerini izlemek amacıyla bir miktar benzinle
birlikte bir av uçağı Eskişehir'de bırakıldı. Bir av ve keşif
uçağı da Kütahya'ya gönderildi. Eskişehir bölgesinde savaşlar
başlayınca, 16 Temmuz 1921'de 1 nci ve 2 nci Bölükler önce
Eskişehir'e sonra Polatlı'ya intikal etti. Savaş durumu gözönüne
alınarak Hava Kuvvetleri Genel Müdürlüğü ile birlikte
tamirhane da dahil olmak üzere 1 nci Uçak Bölüğünün ağırlıkları
Ankara'ya gönderildi. İki keşif uçağı ile bunların personeli
2 nci Uçak Bölüğü emrinde bırakıldı.
Birlikleri Ankara'da bulunan Hava Kuvvetleri Müdürlüğü ve 1 nci
Uçak Bölüğü 1921 yılının Kasım ayının birinci haftasında
Haymana üzerinden Konya'ya karayolu ile gönderildi.
(a) Nisan - Temmuz 1921 Aylarında Hava Harekatı ve
Faaliyeti:
11 Nisan 1921'de Afyon'un Yunanlılar tarafından boşaltılması
ile Afyon'daki meydana dönen 2 nci Uçak Bölüğü, 13 Nisan
1921'de iki keşif uçuşu yaparak 12 nci Kolorduya verdiği raporda
"Büyükoturak Köyü ile tren istasyonu arasında ve köyün
etrafından iki Yunan piyade alayı ile 40 arabalık bir nakliye
kolu görüldüğü, Banaz yönünde iki piyade bölüğünün yürülüş
halinde olduğu" bildirilmişti. İkinci uçuşta Oturak - İslamköyü
yolu üzerinde 15 kilometrelik bir saha içinde ordugah ve araba
kolları görüldü ve bunlar bombalanarak makineli tüfek ateşine
tutuldu.
15 Nisan 1921 sabahı saat 09.45'de bir hava keşfi daha yapıldı.
Oturak Köyü'ndeki çadırlı ordugah, köyün batısındaki sırtların
gerisine taşınmıştı. Oturak Köy - Karaköse arasında küçük
çadırlı bir ordugah daha görüldü. Oturak Köy - Tren İstasyonu
ve Banaz'daki ordugah halen yerinde duruyordu. İslamköy - Derbent
ve İslamköy - Dumlupınar yolları ile civarındaki diğer
yollarda düşman faaliyeti görülmemişti.
17 Nisan 1921 günü iki keşif uçuşu yapıldı. İslamköy'ün
kuzey doğusundan itibaren Kaplanlıdağ üzerinden Paşacık güneyine
giden yola kadar uzanan yeni bir Yunan mevzii hazırlandığı görülüyordu.
Bu mevzilerin gerisinde gruplar halinde iki alaylık Yunan kuvveti
olduğu tespit edildi. Dumlupınar - İslamköy civarındaki
yollarda Yunanlıların faaliyeti görülmüyordu. Banaz İstasyonu'ndaki
ordugah yerinde duruyordu. Uşak İstasyonu civarında çok çadırlı
bir Yunan ordugahının kurulduğu tespit edilmişti.
19 ve 20 Nisan 1921'de yapılan üç keşif uçuşu ile 7 ve 8 Mayıs
1921'de yapılan iki keşif uçuşunun sonucu şöyleydi.
"Dumlupınar
- Uşak bölgesinde Yunanlıların kayda değer yeni bir hareket ve
faaliyeti olmadığı görülmemiştir." 12 Mayıs 1921'de yapılan
keşif sonucu; İslamköy'deki Yunan birlikleri sayısının arttığı,
Hasanköy civarında bir tümenin toplandığı, Uşak'ın batısında
bir tümenin muntazam bir ordugah ve civarında menzil çadırlarının
kurulmuş olduğu, Uşak hava meydanında ikişer uçaklık üç
hangar ve açıkta üç adet Yunun uçağının olduğu tesbit
edilmişti.
15 Mayıs 1921 tarihinde bir keşif ve iki av uçağı ile takviye
edilen 2 nci Uçak Bölüğü, Afyon'dan Kütahya'ya intikal etti.
Meydan, Kütahya - Alanyurt tren yolunun kuzeyinde Porsuk Çayı
kenarındaki Zivra Köyü yanındaki düzlükte idi. Yeni üssüne
yerleşen birlik Altıntaş - Dumlupınar - Uşak bölgesinde keşiflere
başladı. Kütahya'daki hava meydanı yoğun yağışlarda çayın
taşmasıyla sular altında kalıyor ve uçuşlar engelleniyordu.
Cephe Komutanlığının keşif isteğini yerine getirmek için bir
seferinde; Pilot Yüzbaşı Fazıl, Rasıt Üsteğmen Avni (AKER)
meydanın kuru yerinden kalkışa geçmiş, uçak yeterli sürati alıp
yerden kesilemediğinden suya girmiş, mürettabata bir şey olmamıştı.
19 Haziran 1921'de yapılan keşif uçuşu sonunda Yunan
birliklerinin durumu hakkında aşağıdaki bilgiler alınmıştı.
Uşak'ın 10 kilometre kuzeyinde bir Yunan taburu çadırlı ordugah
ve açık ordugah kurmuştu. İstasyonun iki tarafında menzil
hizmetlerinde kullanılmak amacıyla kurulmuş büyük çadırlar
bulunuyordu. İslamköy yolu üzerinde Kızılca ile Iksağ Köyü
arasında bir alay karargahı, Kapaklar İstasyonu'nda küçük ağırlıklar,
Kapaklar İstasyonu'nun güneyindeki Tabaklar mıntıkasında piyade
ve süvari birliklerinden kurulu bir alaya ait Yunan ordugahı,
Kapaklar İstasyonu'nun kuzeyinde bir alayın yarısı kadar güce
sahip bir ordugah, yolun Derbent mevziinde iki alay gücünde çadırlı
bir ordugah, Banaz'da ağırlıkların bulunduğu bir ordugah, İslamköy'ün
beş kilometre güneyinde 200 metre kara kadar bir alanda ağırlıkları
ile muhtemel bir ordugah, İslamköy doğusuna rastlayan Hüseyin Köyü'nde
ve Kaplangı'nın doğu sırtlarında bir tümenlik ordugah olduğu
tespit edilmişti. Bu keşif uçuşu, Uşak ile Kaplangı Dağı
arasında dört Yunan tümeninin toplandığını göstermekteydi.
(b) Pilot Yüzbaşı Fazıl'ın Hava Savaşı:
21 Haziran 1921 tarihi Türk askeri havacılığının ikinci büyük
savaş günüdür. İlk büyük hava savaşını Birinci Dünya Savaşı
sırasında 25 Ekim 1918 günü İstanbul'u bombardıman amacıyla
gelen beş İngiliz uçağına karşı Pilot Yüzbaşı Fazıl'ın
yaptığı çarpışma kabul edilmektedir.
Yüzbaşı Fazıl ikinci gazilik beratını 21 Haziran 1921 günü
yedi Yunan uçağı ile savaşarak almıştır. 21 Haziran'da yedi uçaktan
oluşan bir Yunan filosunun Kütahya yönünde yaklaşmakta olduğu
haber alındı. Yüzbaşı Fazıl derhal ALBATROS D-III av uçağı
ile havalandı. (Birinci Dünya Savaşı'nda da ALBATROS D-III av uçağı
ile İngilizler ile çarpışmıştı.) Yunan filosu ile Altıntaş
bölgesinde karşılaştı. Yunan uçaklarının dördü geri dönmüş,
muharebeye girmemişti. Geri kalan üç uçak Yüzbaşı Fazıl'a
saldırdı. Yüzbaşı Fazıl iki makineli tüfek ile ateş açtı.
Fakat her iki makineli tüfek de tutukluk yaptı. Kısa bir süre
sonra Yüzbaşı Fazıl makinalı tüfeklerin tutukluğunu giderdi
ve yoğun bir ateşe başladı. Yunan uçakları yüksek hızları
sayesinde kaçmayı başardı. Eski ALBATROS D-III'le Yüzbaşı Fazıl'ın
onları kovalaması mümkün değildi. Yüzbaşı Fazıl bu savaşta
Yunan uçağı düşürememiş, yedi Yunan uçağını kaçırarak
onların harekatını önlemiş ve görev uçuşunu başarıyla sona
erdirmişti.
(c) Birleştirilmiş Uçak Bölüğünün Hava Harekatı ve
Faaliyetleri:
1921 yılı Temmuz ayı başlarında Kütahya Meydanı'nda 1 nci Uçak
Bölüğü ile birleşen 2 nci Uçak Bölüğüne bir av ve bir keşif
uçağı daha katılmış bulunuyordu. Birinci Bölükten gelen uçaklara
Tavşanlı, Beyce/Orhaneli, Bursa, İnegöl, Yenişehir bölgesinin
keşif görevi verildi. Yeni birleşik bölükte, faal durumda iki
keşif ve üç av uçağı bulunmaktaydı. Bu uçaklar Temmuz ayı
sonuna kadar 17 keşif uçuşu yapmıştı. Bu keşiflerden dokuzu
Altıntaş - Uşak - Dumlupınar bölgesinde, beşi Beyce - Bursa -
İnegöl bölgesinde, üçü de Altıntaş - Döğer - Gazlıköy -
Seyitgazi bölgesinde yapılmıştı. Bu keşifler sırasında bir
de hava muharebesi olmuştu.
Sivil Pilot Hayrettin, bir ava uçağı ile 4 Temmuz 1921'de Kütahya
Havaalanı'na yaklaşan dört Yunan uçağından oluşan bir kola
karşı savunmaya çıkta. Yunanlılar 3000 metrede uçuyordu. Sivil
Pilot Hayrettin'in bu yüksekliğe çıkabilmesi için yarım saate
ihtiyacı vardı. Bu sırada Yunan filosu gelişi güzel dört bomba
atarak uzaklaştı. Bombalar meydana isabet etmediği için herhangi
bir bir hasar olmamıştı.
Yapılan keşif uçuşları Yunan yığınağının hergün biraz
daha arttığını, Bursa - İnegöl bölgesinde önemli bir harekat
için hazırlandıklarını göstermekteydi. Bölüğün faal uçakları
oldukça azdı. Polatlı tamirhanesi parçasızlıktan ve
malzemesizlikten cephe bölüğüne uçak yetiştirmekte zorluk çekiyordu.
Zaten bu uçakların havalanması bile mucizeydi. Tamirden çıkan uçaklar
kısa bir süre sonra tekrar Polatlı'ya iade edilmekteydi. Bu şekilde
bir faaliyet önemli bir başarıydı.
11 Temmuz 1921 günü, Beyce/Orhaneli bölgesinde hava keşfi yapıldı.
Beyce'nin 500 metre kuzeyinde bir Yunan piyode alayı, bir kilometre
güneyinde yolun batısında bir süvari alayı, bir piyade taburu,
iki topçu bataryası bulunuyordu. Piyadeler istirahat halindeydi. Süvariler,
bölgenin doğusunda dağınık durumdaydı. Toplar ise mevziye
yerleştirilmişti. Nilüfer Çayı ile Bursa, Beyce/Orhaneli şosesinin
kesiştiği noktada, Atranos Çayı ile birleştikleri yerde, Beyce
yönünde yürüyüş halinde 50 kadar araba görülüyordu. Bu
arabalar havadan bombalanmıştı.
İkinci bir hava keşfi de Gediz, Uşak, İslamköy, Oturak İstasyonu
ve Murat Dağı kesiminde yapıldı. 19 Haziran 1921'de bu bölgede
yapılmış olan hava keşfindeki düşman kuvvetlerinin durumunun
değişmiş olduğu görülüyordu. Yunan kıt'aları ileriye alınmış,
yanların güvenliği daha kuvvetli bir şekilde sağlanmıştı.
15 Temmuz 1921'de Bilecik, Köprühisar yönünde taarruza geçilmesini
emreden Batı Cephesi Komutanı, ayrıca Karaköy - Pazarcık- İnegöl
- Yenişehir - Köprühisar - Bilecik bölgesinde bir hava keşfi
yapılarak Yunan kuvvetlerinin son durumunun öğrenilmesini emretmişti.
Yapılan hava keşfi, Pazarcık - Karaköy arasında piyade ve süvariden
kurulu iki tümenlik bir Yunan kuvvetinin bulunduğunu, iki tümenle
İnönü mevzilerine karşı harekata hazırlandıklarını gösteriyordu.
14 - 15 - 16 Temmuz'da 1921'de güney kesimi, yani cephenin sol
kanadında keşif yapılması için Birleşik Bölüğe görev
verildi. Kütahya, Gediz, Hacıköy, Altıntaş bölgesiyle, Altıntaş
şosesinin demiryoluna kadar olan kısmının her iki tarafı,
Nasuhçal, İkizoluk bölgeleriyle Altıntaş, Arap Çiftliği,
Gazigöl, Kumartaş, Karaböğrüklü bölgeleriyle demiryolu üzerinde
uçulmuş ve düşman kuvvetlerinin durumu tespit edilmişti. Yunanlıların
bölgede çok büyük bir yığınak yapmış olduğu görülmüştü.
Yunan kuvvetlerinin Seyitgazi yönünde ilerlediği görülmüştü.
Yunanlıların bu hareketle Türk ordusunun yan tarafından geçerek,
arkasını kuşatmak istediği anlaşılmıştı.
18 Temmuz 1921'den itibaren Eskişehir, Kütahya savaşlarının başlangıcında
Birleşik Uçak Bölüğü Sakarya gerisine çekilme emrini aldı.
Önce Bölük Kütahya'dan Eskişehir'e intikal etti. Eskişehir -
Sarıköy'de hazırlanarak meydana getirilen uçaklar, 20 Temmuz'da
uçuşa hazırlandı. Daha sonra geri çekilme esnasında Bölük
Sarıköy'den Polatlı'ya intakal ettirilmişti.
26 Temmuz - 3 Ağustos 1921 günleri arasında altı keşif uçuşu
yapıldı. Bu keşiflerde, Yunanlıların Ağapınar, Seyitgazi bölgesindeki
kuvvetlerinin savaşa hazırlandığı anlaşılmış, yollarda önemli
bir düşman kuvveti görülmemişti.
(10)
Türk Ordusu'nda Yeni Cephe Kuruluşları:
Süregelen muharebelerden sonra cephenin kuzey ve güney diye iki kısma
ayrılmasının bir fayda sağlamadığı anlaşıldı. Haziran
1921'de tekrar Batı Cephesi olarak Kuzey ve Güney Komutanlıkları
birleştirildi ve komuta birliği sağlandı.
Batı Cephe Komutanlığı vakit geçirmeden ve yeni bir Yunan
taarruzu başlamadan önce, İnönü -Kütahya - Döğer hattında
savunma tedbirleri almaya başladı. Kuzeyden güneye doğru, İnönü'de
1 nci Grup; dört piyade, bir süvari tümeninden, Kütahya bölgesinde
3 ncü Grup; üç piyade, bir süvari tümeninden kurulu idi. Ayrıca
Eskişehir'de yedekte bir piyade, bir süvari tümeni vardı.
Bunlardan başka Genelkurmay Başkanlığı emrinde; Kocaeli bölgesinde
birleşik kolordu, Afyon'da 12 nci Grup (iki piyade tümeni, bir süvari
tugayı) ve Dinar'da 6 ncı Tümen görevlendirilmişti.
|