Birinci Evre: Müttefiklerin Çanakkale
Boğazına Saldırışı :
Çanakkale Savaşı’na katılan Türk ve Müttefik hava güçlerinin
inceleme noktası olarak olağanüstü önemi olan 18 Mart 1915 alınırsa,
Müttefiklerin Türkiye’den çok ciddi biçimde sayıca üstün
olduğu görülür.
Almanya’dan Mart 1915’de Yeşilköy’e 3 Albatros B.I ve
1 Rumpler B.I
tipi uçak geldi. Bu uçakların üçü Çanakkale’de
hizmete başlayacaktı. Hava keşif raporlarına olan özel ihtiyaç
sebebiyle bir uçak, Çanakkale Müstahkem Mevki Komutanlığı’na
gönderildi. Rumpler B.I olan Alman seri numarası 993/14 (Türk
Askeri Seri K.1) olan bu uçak, 17 Mart gecesi Çanakkale’den 3
km. uzakta inşa edilen havaalanına ulaştı. Müstahkem Mevki
Komutanı, bu uçağı 18 Mart sabahı Bozcaada’daki Müttefik
Deniz Kuvvetleri’ne keşif için gönderdi. Üsteğmen Serno
Rumpleri kullandı, rasıt olarak yanında Deniz Yüzbaşı
Schneider bulunuyordu. Misyon önemli bir başarıydı, çünkü
hava filosunun raporu Müstahkem Mevki Komutanlığı’nın
harekata hazırlanmasını sağladı.
Alman resmi uçuş raporuna göre; Bozcaada’nın
liman girişinde harekete hazır
Queen Elizabeth ve Inflexible savaş gemisi dahil olmak üzere
toplam 14 savaş gemisi, 2-4 küçük kruvazör, 2 tamir gemisi, 2
hastane gemisi,
mayın taramak için 10 balıkçı teknesi ve birkaç
destroyer ve denizaltı vardı.(21)
Serno ve Schneider’in gördüğü, büyük saldırıyı
yapmak ve Çanakkale Boğazı’ndan aşıp geçmek üzere olan
Anglo-Fransız filosuydu. Alman subaylar, gözlemlerinin önemini
anlamış ve Çanakkale’ye geri uçmuştur, iner inmez atlara
atlayıp Boğaz Komutanı Amiral Usedom’un
karargahına gelip, rapor vermişlerdir. Bir anda, Türk
ordusu’nun trampet ve borazanlarının işaretiyle Çanakkale Boğazı’nın
savunma istihkamlarına alarm verilmiştir.(22)
Bu sırada Teğmen Pilot.Cemal’de Ertuğrul’a (Bleriot)
binerek boğaz önüne doğru yaklaşan filoyu görüp, taarruzu
teyit etmiştir.
Taarruz başlamadan önce deniz keşfi yapan düşman
tayyareleri mayınları göremeyerek temiz raporu vermişlerdir. O
zamanlarda 8 m. derinliğe dökülen mayınların 1000 m. irtifadan
görüleceğine inanılmıştı. Halbuki tayyareler deniz yüzeyine
pek yakın olanları seçebilmekteydiler. Denizin hafif çırpıntılı
oluşu da mayınların görülmesini önlemiştir. (23)
Şubat 1915’ten itibaren Çanakkale Boğazının dış
tabyalarını dövmeye başlayan, İngiliz ve Fransız gemilerinden
oluşan büyük armadanın ana saldırısı 18 Mart 1915’te başladı.
Çanakkale Muhaberelerinin bu en bilinen bölümünde, Nusrat mayın
gemisinin döşediği ve Müttefik mayın tarama gemilerinin fark
edemediği mayınlar önemli rol oynamıştır. Müttefik armadanın
Bouvet, Irresistebible ve Ocean adlı gemileri batmış, Gaulois,
Suffren ve Inflexible ise ağır yara almıştır.(24)
Yatık
mermi yoluna sahip Müttefik deniz topçularının karadaki
siperlerde ve sütre gerisinde mevzilenmiş olan Türk topçuları
ve askerleri üzerindeki etkisi azdı.Ayrıca yapılan atışların
isabetini ve de etkisini gözetlemek zordu.Buna karşılık üst açı
grubu ile atış yapabilen Türk topçularının attığı mermiler
denizdeki gemilerin daha zayıf olan güvertedeki zırhlarında önemli
hasarlar yaratmıştır.Müttefik topçuları, Türk topçularının
menzili dışındaki gemilerden karaya yapılan atışları mesafe
ve istikamet olarak gözetleme imkanına kavuştukdan sonra daha da
etkili olmuştur.(25)
Saat
16.00’da, Cemal ve Rasıt Osman Tayyar, Bleriot’a (Ertuğrul)
binerek Boğaz dışına bir keşif yapmıştır. Akşam üzeri
Seidler ve Deniz Yüzbaşı Hüseyin Sedat Rumpler ile ikinci bir keşif
uçuşu yapmıştır. 80 km kadar batı yönünde uçarak Limni’yi
keşfetmişler,bu keşifler sırasında düşmanın kesin geri çekildiği
anlaşılmıştır. Müteakip günlerde yağmur ve fırtına hava keşiflerine
engel olmuştur. 22 Mart’ta topçumuz bir İngiliz deniz
tayyaresini Saroz Körfezi’ne düşürmüştür. Müttefik hava
kuvvetlerinin başarısızlığı nedeniyle 3500 tonluk Manica
isimli bir sabit balon gemisi İngiltere’den hareket ederek 22
Mart’ta Çanakkale’ye gelmiştir. 26 Mart’ta Serno ve
Schneider yeni bir keşif uçuşu yapmış ve akşam üzeri
Schneider ile Hüseyin Sedat Keşfi tekrarlamış, Limni’ye kadar
uçmuşlardır Verdikleri rapordan yeni bir donanma taarruzunun söz
konusu olmayacağı anlaşılmıştır. Aynı gün sonu İstanbul’a
dönmüştür. İki Albatros B1 bu sırada Çanakkale’ye gelmiştir.
(26)
Gelibolu’da
İngiliz hava varlığını sağlayan birlik,Mart sonunda Filo
Komutanı Charles Samson komutasında Bozcaada’ya gelmiş olan
Kraliyet Deniz Hava Servisi’nin (R.N.A.S) 3.ncü
filosuydu.Gelibolu Seferinin ilk günlerinde bunlar keşif görevinde
bulunmuştur,uygun olan zamanlarda da bombalar atmışlardır.Deniz
seferi ve çıkarmalar sırasında hedef saptama ve uzun menzilli
top atışlarını tanzim görevini üstlenmişlerdir.(27)
|
Phase
one: Allied Attack on Dardanelles Strait
If
one takes the date of March 18,
1915, as the point to examine the Allied and Turkish aviation forces
available in the Dardanelles campaign, it can be easily seen
that Turkey was severely out numbered.
3
Albatros B.I and 1 Rumpler B.I type of aircraft came to Yeşilköy
from Germany in March 1915. Three of these aircraft would begin to
service in Dardanelles. According to the reconnaissance report
because of a special need one aircraft was sent to Fortress Command
in Dardanelles. This Rumpler B.I type German aircraft with serial
number 993/14, (Turkish Military Serial Number 1) arrived at the
airfield Constructed 3 km far away from Dardanelles, at the night of
17th March. The commander of Fortress sent this aircraft
to Allied Navy Forces at Bozcaada in the morning of 18th
March for reconnaissance. There were 1Lt Servo Rumpler and Navy
Capt. Schneider on the aircraft. Mission was an important success.
According
to official flight report; at the entrance of Bozcaada harbour there
were 14 battle ship including Queen Elizabeth and Inflexible battle
ship, 2-4 Cruisers, 2 repair ship two hospital ship and ten fishing
boats to sweep mines, and a number of destroyers and submarines.(21)
What
Serno and Schneider saw was that British - French fleet was about to
attack and to pass through Dardanelles strait. German officers
recognized the importance of their observation and flew back to
Dardanelles. Upon landing, went to admiral Usedom’s headquarter,
the commander of straits, and gave him the intelligence report. At
once, the drums and bagels of the Turkish Army sounded the call. The
defense fortifications of the Dardanelles had been given the
alarm.(22)
Mean
while Plt.Lt.Cemal, on the Ertuğrul Ship (Bleroit), confirmed that
the allied fleet was approaching to the mouth of the strait.
Before
the assault began, enemies’ aircraft which couldn’t recognize
the mines reported that the area was mine free. At that time, it was
believed that the mines located at a depth of
8m in the sea could be seen from an altitude of 1000 meter.
However, aircraft could recognize those which were close to the sea
surface. Mines could not be seen due to rough sea.(23)
The
armada which consisted of British and French ships bombing the
external side of Dardanelles since February 1915 started the main
attack on March 18, 1915. In this well-known phase of Dardanelles
campaign, the mines which were laid by Nusret mine ship and the
allied mine ship couldn’t being recognized by the enemy. This
played very important role. Allied ship; Bouvet, Irresistible and
Ocean sank and Gaulois, Suffren, Inflexible were heavely
damaged.(24)
The
Allied Navy Artillery capable of horizontal bombing had an
insufficient ability over the Turkish artillery and forces.
Additionally, it was difficult to observe the effect of the shells
on the target. But the bombshells of Turkish artillery which had an
ability of bombing with high projectile created heavy damage the
thin armour at the deck of warships on the sea. Allied artillery
fires from war ship out of range of Turkish artilery on the land
became more effective after they had an ability of observing the
bombing distance and direction.(25)
At
16.00 hours, Cemal and Raşit Osman Tayyar, by getting on Bleroit
(Ertuğrul), made a reconnaissance out of strait. In the evening
Seidler and Navy Capt Hüseyin Sedat together with Rumpler made a
second reconnaissance. They flew to 80 km west for reconnaissance of
Limni and during this reconnaissance they recognized that the enemy
withdrew definitely. In the following days, rain and storm prevented
the reconnaissance. On March 22, one of British navy aircraft was
hit by Turkish artillery and crashed down at Saroz Bay. Because of
the failure of allied air forces, a fixed balloon ship, weighed 3500
tons and named Manica, came to Dardanelles from England on March 22.
On March 26, Serno and Schneider flew for reconnaissance and in the
evening Schneider and Hüseyin Sedat repeated the reconnaissance and
flew up to Limni. According
to their report, it was understood that there would be no new naval
attack. At the end of the same day, they returned to İstanbul.
Meanwhile two Albatros B1 arrived in Dardanelles.(26)
The
unit which provided the presence of British air force in Gallipoli
was the third squadron of Royal Navy Air Service (R.N.A.S) which
came to Bozcaada under the command of squadron Chief Charles Samson
in March. At the early days of Gallipoli Campaign, they conducted
the reconnaissance mission, they dropped the bombs at the right
time. During Navy campaign and landing, they were charged with the
target acquisition and organizing long range artillery firings.(27)
|
(21)
Richard T.WHISTLER, A.g.e.y, s.233-234.
(22)
Karl Stirling SCHNEIDE, A.g.e., s 94.
(23)
Yavuz KANSU, …., A.g.e., s 196.
(24)
Atlas, Asır Mat., Sayı 77, İstanbul, Ağustos 1999, s.22.
(25)
R.Dick LYMAN,Naval Aviation In The First World War,Naval Instıtute
Press, Annapolis, Maryland,1999,s.139.
(26)
Yavuz KANSU, …., A.g.e., s-196-198.
(27)
Nigel STEEL, Peter HART, Gelibolu, Yenilginin Destanı, Sabah Bas.,
2.Bas., Çev.Mehmet HARMANCI,
İstanbul, 1977, s 249.
|