Dördüncü Evre
: Müttefiklerin Gidişi / Çanakkale Savaşında Türk
Zaferi
10
Ağustos Conkbayırı Savaşı, çıkartma kuvvetlerinin Gelibolu
yarımadasında, kara muharebelerinde de artık şansları kalmadığını
açığa vurdu. Nitekim ondan sonra, Büyük Britanya ve onun
emrinde çarpışan
Avustralya, Yeni Zelanda ve
Hindistan askerlerinden hiç bir grup,
10 Ağustos’da terk ettikleri tepeleri bir daha aşamadılar. O günden
sonra da hiç bir düşman askeri, Conkbayırı hattı, Besimtepe,
Kocaçimen üstünden Çanakkale Boğazı sularını seyredemedi.
Gerçi düşman çaresizlik
içinde gene de bazı talihsiz
denemeler yaptı. Müttefikler büyük takviyeler aldıktan
sonra 13 Ağustos’da bu sefer Anafartalar Cephesinde, İkinci
Anafartalar Muharebesini verdi. Fakat bütün saldırılar püskürtüldü.
15-17
Ağustos’da Anafartalar Cephesinde, Kanlıtepe, Aslanlıtepe ve
Kireçtepe’yi üçüncü Anafartalar Muharebesini de kaybettiler.
21-22 Ağustos’daki son Anafartalar Muharebesine ise, tam altı tümen
sürdüler. Bütün gemileri, Türk topraklarına gene cehennem
kustular. Ama bu saldırının da sonu başarısızlık oldu. Böylece
netice artık belirlemeye başladı. Düşman bütün tarruzlarını
durdurdu.(45)
Çanakkale’de
savaş artık siperlere saplanmıştı. Mustafa Kemal düşmanın çekileceğinden
şüphe etmediği için bir saldırı ile hepsini denize dökmeyi
teklif etmişse de üst komutanlara anlatamamış, kendisine “boşuna
harcayacak kuvvetimiz hatta bir erimiz yoktur” cevabını vermişlerdi.
Büyük bir fırsatın kaçırılmakta olduğunu gören Mustafa
Kemal 10 Aralık 1915’de görevinden istifa ettiğini bildirmiştir.
Mustafa Kemal’e saygı gösteren Liman Von Sanders istifayı hava
değişimine çevirmiş, Mustafa Kemal’de İstanbul’a geldikten
sonra düşmanın Çanakkale’yi zararsızca boşalttığını öğrenmiştir.
(19 Aralık 1915) (46)
Müttefik
hava birliklerinin geri çekilmesinin ilk adımı, HMS Ark
Royal’in ve onun birkaç deniz uçağının bölgeyi terk ederek
Selanik’e gitmesi olmuştur Daha sonra, R.N.A.S Suvla Körfezi bölgesinden
ayrılıp Bulgaristan Trakyası’ndaki Yunanlılara yardım etmek
ve Bulgar muharebe hatlarına havadan saldırılar düzenlemek üzere
harekete geçmek zorunda kalmıştır.
26
Ekim’de Avusturya-Alman kuvvetleri Bulgarlarla birleşerek Sırbistan’ı
ikiye böldüler. Böylece Sirbistan’ı savaş dışı bırakıp,
Berlin’den Bağdat’a uzanan “Orient Hattı”nı açtılar. Bu
zaman zarfında Müttefiklerin Suvla Körfezindeki başarısızlığı
nedeniyle yönetimdekilerin üzerindeki
politik baskılar,
Çanakkale macerasından vazgeçmeye doğru bir eğilim doğurmuştur.
14 Kasım’da Lord Kitcher durumu araştırmak üzere,
Gelibolu’yu ziyaret etmiştir.
Bir
aydan daha kısa bir süre sonra, geri çekilmek üzere ortak bir
Fransız-İngiliz anlaşması yapıldı. 12 Aralık’ta Suvla
(Anafarta) Körfezini boşaltma işlemi başladı ve ayın 20’sine
kadar devam etti. Dokuz gün sonra 3 nolu R.N.A.S filosuna İngiltere’ye
geri dönme emri verildi. Müttefiklerin boşaltma işlemlerinin bir
sonraki adımı, Helles (İlyas) ve Gelibolu yarımadasının
ucundan birliklerin geri çekilmesiydi. Balon gemileriyle birlikte 2
no.lu R.N.A.S filosunun bölgeden çekilmesine göz yumulmasına rağmen,
Hector ve Canning hala faal durumda kalarak Osmanlı Hava
Kuvvetlerinin körfezde kalmasına neden oldu. 10 Ocak 1916 akşamı
Müttefiklerin bu filosu ve Fransız Escadrille M.F 98T.
Gelibolu’yu terketti.
Müttefiklerin
çekilmesi süresince, Osmanlı Hava Kuvvetleri mükemmel keşif görevleri
icra etti. Gözetleme raporları ve havadan çekilen fotoğraflar, Müttefiklerin
çekilmek üzere hazırlandıklarını şüphe götürmez biçimde açığa
çıkardı. Türk deniz uçakları Suvla Körfesi’nde sadece kısa
bir süre görünmelerine rağmen, düşman denizaltılarını
saptamak için Marmara Denizi’ni gözleyerek ve İstanbul Boğazının
Karadeniz’e açılan girişi üzerinde havadan koruyucu gözlem
yaparak Alman İmparatorluk Donanması’na yardım ettiler.
Gelibolu yarımadası üzerine gönderilen deniz uçaklarımıza
Anzak topçu kamplarını ve nakil hatlarını bombalama emri
verilmişti. Boşaltma döneminde, on yedi gözetleme uçuşu (çoğunlukla
geceleri olmak üzere) gerçekleştirildi. Boşaltma öncesinde işgal
kuvvetlerinin tüm ikmal ve malzemeleri tahrip etmekte olduğunu açığa
vuran pek çok yangına tanık olunmuştur. Bu zaman zarfından Türk
hava birlikleri 32 bomba atmış ve Seddülbahir’deki kamplara 17
tam isabet kaydedilmiştir. Buna ilaveten, Mondros Körfezindeki iki
malzeme hangarı ve Bozcaada’daki bir uçak hangarı tahrip edilmiş
ve dört atış da düşman gemilerinin yakın çevresine isabet
etmiştir. 4 Ocak 1916’da pilot Schubert Escadrille MF 98 T’den
Maurice Farman uçaklarından birini vurup düşmüştür.(47)
Bu
arada Çanakkale’ye gelen (5 Ocak) Alman Hava Kuvvetleri Müfettişi
Binbaşı Siegert, Binbaşılığa terfi eden Serno ile birlikte Çanakkale
Cephesini(Albatros C-I ile Serin no: 577) teftiş etmiştir. Pilot
Faller ile birlikte Siegert’de A12 keşif tayyaresi ile uçuşa iştirak
etmiştir. Uçuştan sonra yapılan toplantıda Siegert İngilizlerin
2-3 günde çekilebilecekleri fikrine katılmıştır. Binbaşı
Siegert yazmış olduğu hatıratında, “Türkiye’nin bu sırada
birkaç bin esir alabileceğini bundan daha iyi bir fırsat
olamayacağını, 6 Ocakta İstanbul’a dönerek durumu bizzat
Enver Paşa’ya anlattığını ne Enver Paşa’nın ne de Harekat
Dairesi Başkanı Binbaşı Feldman’ın kendisinin ve Serno’nun
görüşlerine katılmadığını belirtmiştir. (48)
Çanakkale
Boğazı’ndan Müttefiklerin geri çekilmesinin tamamlanması ile
Enez Körfezi’nden İzmir Körfezine ve İskenderiye Körfezine
kadar uzanan bütün sahilin havadan savunulması görevi
Galata’da konuşlanmış 1 nci Tayyare Bölüğüne yani Çanakkale
Boğazı filosuna verilmiştir. Verilen emre
göre Müttefiklerin birkez daha Türk topraklarını istila etmeye
kalkışmaya karar vermesi halinde söz konusu sahili gözetleyecekti.
Ocağın ilk haftasında Fokker Av Bölüğü Çanakkale’ye yerleşip
harekata katılacaktır (49)
Çanakkale
Cephesindeki muharebelere çok kısa bir süre için katılmasına
rağmen Fokker Staffel uçaklarının Osmanlının gelecekteki hava
muharebelerinde önemi büyük olmuştur. Fokkerler Gelibolu
Cephesinde av önleme görevinde başarılı olarak görev yapmıştır.
Eylül
1915’de 1 adet, Aralık 1915’te ise 3 adet Alman Fokker uçağı
Çanakkale Cephesine ulaşmıştır.
Staffeller , Gelibolu yarımadasındaki Galata üssünde
Pilot Teğmen Hans Joachim Buddecke’nin komutası altında
tertiplenmiştir. Bu uçakların pilotları Alman idi. Bu
pilotlardan Teğmen Theodor Jakob Croneiss Seddülbahir’de 6 Ocak
1916 günü bir Farman uçağı tarafından düşürülmüştür. Bu
uçaklar olağanüstü başarıyla görev yapmıştır. Teğmen Hans
Buddecke 4 düşman uçağını düşürmüş, diğer pilotların
(Schuz, Meinecke ve Muhra) düşürdüğü 5 uçak dahil edildiğinde
Fokker’ler bir kayba karşılık 9 düşman uçağı düşürmüştür.
Ocak
1916’da Fokkerler 5 nci Ordu emrindeki 6 ncı Tayyare Bölüğünün
Harekat Komutasına verildi. Müttefik kuvvetlerin Gelibolu’dan çekilmesinden
sonra bile Fokkerler İngiliz deniz hava uçaklarına büyük zayiat
verdirmiştir. Sadece muharebenin son günlerinde 6 düşman uçağı
düşürülmüştür. (50)
Son
Müttefik birlikleri 10 Ocak 1916 gecesi gizlice ayrılırken Çanakkale
Boğazının bulunduğu yarımada da havacılık durumu böyleydi.
|
Phase
four: Allied Abandonment / Turkish Victory of the Dardanelles
Campaign:
On
the August 10 Conkbayırı Battle showed that the landing troops had
no chance in the Gallipoli peninsula by the land battles. Thus, no
group from Great Britians and Australia, New Zealand and İndia
which participated under Great Britons command could go back to the
hills they abandoned on the 10th August. Never again
could an enemy watch the Çanakkale strait from the Conkbayırı
line, Besimtepe, Kocaçimen. The enemies tried unsuccessful
attempts. The Allied Force attacked Anafartalar for the second time
on 13th August
after receiving reinforcements, but all the attacks were driven
back.
On
15-17 August they lost the 3rd Anafartalar Battle on the
Anafartalar front, Kanlıtepe, Aslanlıtepe and Kireçtepe. At the
last Anafatalar Battle on 21-22 August, 6 enemy divisions
participated. All the ship launched heavy fire against the Turkish
territory. But this attack was unsuccessful too. Thus the conclusion
began showing itself. The enemies stopped all their attacks.(45)
The
battle at Çanakkale was stuck at the trenches. Because Mustafa
Kemal had no doubt that the enemy would withdraw. He proposed to
attack but the higher commander rejected stating that “they had no
force or men to spare”. Mustafa Kemal, thinking that they had lost
a great chance, resigned on the 10th
December 1915. Liman Von Sanders who respected Mustafa Kemal
rejected his resignment. After arriving to Istanbul Mustafa Kemal
learned that the enemies abandoned Çanakkale with no harm. (19
December 1915) (46)
The
first step of the retreat for
the Allied Forces was the departure
of the HMS Ark Royal and several of its seaplanes to
Salonika. The R.N.A.S. was then forced to leave the area of Suvla
Bay and begin operations to aid the Greeks in securing Bulgarian
Thrace and be in a position to attack Bulgarian lines of
communications from the air.
By
the 26th October, the Austria-German forces met the
Bulgarians and effectively split Serbia in two, hence putting Serbia
out of the war and opening the “Orient Line2” from Berlin to
Baghdad. In the meantime, the Allied failure at Suvla Bay put
political pressure on those in charge to abandon the Dardanelles
adventure. Lord Kitchner visited Gallipoli on the 14th
November to survey the situation for himself.
Less
than a month later, a joint French-British agreement was made to
abandon the campaign. On December 12th, evacuation began
in Suvla Bay and lasted until the 20th. Nine days later
No.3 Squadron R.N.A.S. was ordered back to Great Britain. The next
stage of the Allied evacuation was to remove troops from the Cape
Helles area and the tip of the Gallipoli peninsula. Despite the
Allied evacuation overlooked by No.2 squadron R.N.A.S. in
conjunction with and kite balloons from the balloon ships, Hector
and Canning remained active in keeping the Ottoman Air Force at bay.
On the evening of the 10th
January 1916 this squadron and the French Escadrille M.F.98 T
left with of the Allied forces from Gallipoli.
During
the allied retreat, the Ottoman Air Force conducted excellent
reconnaissance missions. Observation reports and aerial photographs
revealed beyond doubt the Allied preparations for withdrawal.
Although Turkish seaplanes made only a brief appearance in Suvla
Bay, they assisted the Imperial German Navy by watching the Sea of
Marmara for enemy submarines and providing a protective
aerial observation of Bosphorus entrance to the Black Sea.
The seaplanes sent out
over the Gallipoli peninsula were ordered to bomb the Anzac camps
and artillery positions. During the evacuation period, seventeen
observation flights, carried out mostly at night. A large number of
fires were observed revealing to the Turks that the invasion force
was destroying supplies prior to evacuation. During this time the
Turkish air units dropped 32 bombs and recorded 17 direct hits on
camps at Sedd ul Bahr. In addition hits were scored with two supply
sheds at Mudros Bay, one aircraft hanger at Tenedos was damaged, and
four hits were round on enemy shipping. On January 4. 1916, shortly
after the final evacuation Vıze-flugmeister Schubert shot down one
of the Maurice-forman aircraft from Escadrille MF 98 T.(47)
Meanwhile
Major Siegert, commissioner of German Air Force, together with Major
Serno inspected the Çanakkale front (Albatros C1 and serial no:
577). Siegert participated in the flight together with Pilot Faller
with an A-12 reconnaissance flight. At the afterflight Meeting
Siegert agreed in the thought that the English troops would withdraw
in 2-3 days. Siegert stated in the memoir he wrote that Turkey could
have captured a few thousand prisoners of war, and that there
couldnt have been a better situation, and he returned to Istanbul on
6 January and explained the situation to Enver Pasha, but neither
Enver Pasha nor Major feldman, the chief of operation branch, agreed
with him.(48)
With
the completion of the Allied retreat from the Dardanelles, the
aerial defense of the entire coast from the Gulf of Enos to Smyrna
and to the gulf of Auxandretta was assigned to the Dardanelles
Squadron. Fliegerabteilung 1 based at Galata, by ordering to keep a
watchful eye on the coast in case the Allies ever decided to once
again attempt to invade Turkish soil.(49)
Although
used for a short time at the battles at the Çanakkale front, the
importance of the Fokker Staffel aircrafts in the future of the
Ottoman air battles was great. The fokkers served successfully at
the Gallipoli front.
In
September 1915 1, and in December 1915 3 German Fokker aircraft
arrived at the Çanakkale front. The Staffels allocated at the
Galata base on the Gallipoli peninsula under Pilot Lieutenant Hans
Joachim Buddecke’s command. The pilots of these aircraft were
German. On 6 January 1916 Lieutenant Theodor Jakob Croneiss was hit
by a formen aircraft at Seddülbahir. These aircraft were extremely
successful. Lieutenant Hand Buddecke hit 4 enemy aircraft, including
the 5 aircraft that the other pilots (Schuz, Meinecke and Muhra)
hit, 9 planes were hit against 1 loss.
In
January 1916 the Fokkers were put under the command of the 6th
Aircraft unit operation Command under the command of the 5th
Army. Even after the Allied forces left Gallipoli the Fokkers
greatly damaged the English seaplanes. 6 enemy aircraft were hit on
the last days of the war.(50)
This
was the aeronautical situation in the Dardanelles peninsula, as the
last Allied troops slipped into the night of January 10, 1916.
|