UÇUŞ
EKİPLERİ VE DUYGUSAL ZEKA
"Herkes
kızabilir, bu kolaydır. Ancak doğru insana, doğru ölçüde, doğru
zamanda, doğru nedenle ve doğru şekilde kızmak, işte bu kolay değildir."
Aristo.
Dr.
Daniel Goleman, "duygusal zekayı kişinin kendi duygularını
anlaması, başkalarının duygularına empati beslemesi, ve duygularını
yaşamı zenginleştirecek biçimde düzenleyebilmesi yetisi"
olarak tanımlıyor. Goleman'a göre beynin düşünen parçası,
beynin duygusal parçasından ürüyor. Beynin düşünen ve duygusal
parçaları genelde yaptığımız her şeyde birlikte çalışıyor
ve gerek iş yaşamında gerekse özel yaşamda başarılı ve mutlu
olmak, insanların duygusal zeka becerilerine bağlıdır.
Günümüzde
duygusal zeka kavramının ve bu kavramla anlatılmak istenen
niteliklerin profesyonel yaşamdaki önemi de iyice anlaşılmış
bulunuyor ve profesyonel yaşamdaki liderlerin yüksek düzeyde
duygusal zeka becerilerine sahip olması gerektiği tartışmasız
kabul görüyor. Günümüz havacılığında en basit modellerinden
en karmaşık modellerine kadar bütün hava araçlarında çalışan
uçuş ekipleri çeşitli seviyelerde liderlik özellikleri göstermektedirler.
Gerek hava aracını gerekse yolcu ve mürettebatı sevk ve idare
ederken bir otoriteye ihtiyaç vardır. Duygusal Zeka
Becerileri açısından uçuş ekiplerini şöyle değerlendiriyorum;
Kendinin
Farkında Olmak, kişinin kendi duygularını, güçlü ve zayıf yönlerini,
sınırlarını bilmesi ve anlamasıdır. Yüksek düzeyde duygusal
zekaya sahip olan lider pozisyonundaki kişiler, kendi kişilik özelliklerinin
birlikte çalıştıkları insanları doğrudan etkileyeceğinin farkındadırlar,
bu yüzden kendilerini dürüst ve komplekssiz olarak değerlendirirler.
Kendi kapasitelerini bildikleri için altından kalkamayacakları işlere
girmezler; giriştikleri işlerde de ne kadar risk almaları gerektiğini
ya da nerede yardıma gereksinimi duyabileceklerini bilirler. Kendini
bilen liderler, özgüvene de sahiptirler; bu anlamda kendilerine yöneltilen
eleştirileri tehdit olarak değil, kendilerini geliştirme fırsatı
olarak görürler. Jere E.Yates, Gerilim Altındaki Yönetici kitabında;
“Gerilimi azaltıcı önlemlerden birinin iyi ruh sağlığı alışkanlıklarını
geliştirmek ve uygulamak olduğunu, fiziksel sağlığın yanında
“Kendini Kabul Etmenin” ruh sağlığının işareti olarak gördüğünü
açıklamaktadır.
Uçuş
ekiplerini gözlemlediğinizde, genelde özgüveni yüksek kimseleri
tanıma fırsatını bulursunuz. Çünkü zor olanı başaran ve birçok
engeli aşarak eğitimler alan bu insanlar için bundan doğal bir şey
yoktur. Fakat bu özgüvenin zaman zaman aşırı olabileceğini de görmek
mümkündür.
Kendini
Yönetebilmek, kişinin duygularını kontrol ederek dürüst ve
tutarlı davranması ve değişimlere karşı kendi kendini
ayarlayabilmesidir. Refleksif duygularını kontrol edebilen liderler,
birlikte çalıştıkları insanlara bir güven ve adalet ortamı içinde
bulunduklarını hissettirirler. Başarılı bir lider, başarısızla
karşılaştığında mantıklı ve soğukkanlı davranarak, yapıcı
çözümler üretebilendir. Kendini yönetebilen lider, teknolojik,
ekonomik ya da yönetsel değişikliklere karşı önyargısız yaklaşabilir
ve kendini yeni duruma soğukkanlı bir şekilde adapte edebilir.
Kaptan
pilot (Birinci Pilot/Komutan Pilot) veya yardımcı pilot (İkinci
Pilot) olarak görevlendirilen kişiler sakin, soğukkanlı, kendinden
emin tutumları ile dikkat çekerler. Onlara asla kendi performanslarını
zorlamamaları, uçağın limitlerini aşmamaları defalarca tekrar
edilerek öğretilmiştir. Yapılan hatalar farkedildiğinde en kısa
sürede düzeltilir. Israrcı bir tutumun uçuş emniyetin tehlikeye düşüreceği
yine eğitim sırasında öğrenilmiştir. Aviation International News
dergisinde okuduğum bir Boeing 747 kazasında, kaptanın hatasını söylemeye
çekinen uçuş ekibinin tereddüdü esnasında kazanın meydana geldiğini
okumuştum. Kaza sebepleri arasında ise “Otoriteye Saygı” ikinci
sırada idi.
Savaş
Sanatı adlı kitabında Sun-Tzu bu konu ile ilgili olarak şunları
ifade etmektedir. “...Diğerlerini kontrol edenler kuvvetlidir.
Olabilirler de ama kendini kontrol edebilen çok daha güçlüdür...
Duygularından arınmış sakin, serinkanlı, kayıtsız savaşçı
kazanır; hırslı talih avcısı değil... Dövüş ustası olanlar
öfkelenmezler, kazanma ustası olanlar korkmazlar. Dolayısı ile akıllılar
dövüşmeden önce kazanır, cahiller kazanmak için dövüşür...Hem
kendini hem de karşısındakini tanıyan asla tehlikeye düşmez,
kendini tanıyıp da karşısındakini tanımayanın kazanma olasılığı
yarı yarıyadır, ne kendini ne de karşısındakini tanımayanlar
ise her muharebeyi yitireceklerdir... “
Motivasyon,
kişinin kendisini ve birlikte çalıştığı insanları başarıya
odaklayarak motive edebilmesidir. Yüksek duygusal zekaya sahip
liderler, işlerini daha iyi yapmak için güçlü bir istek içerisindedirler,
bu anlamda başarıya ulaşmak için öğrenmeye hevesli ve yaratıcılıklara
açıktırlar. Başarıya odaklı bir motivasyon, liderin çıtayı sürekli
daha yükseğe koymasını, örgütüne bağlı kalmasını ve başarısızlıklarda
yılgınlığa kapılmamasını da beraberinde getirir. Konfüçyüs
idealizminde kişi akılcı ya da adil olduğunu düşünmediği bir
örgüt ya da davaya katılmaz. Uçucu personel genelde işini çok
bilinçli seçmiştir ve isteyerek yapar. Bu nedenle uçuş
ekiplerinde genel bir motivasyon eksikliğinden söz etmenin doğru
olamayacağını düşünüyorum.
Empati,
başkalarının fikir ve duygularını anlamaya çalışma, tavırlarını
onların ruhsal durumlarına göre ayarlama becerisidir, yani liderin
çevresinden haberdar olmasıdır. Takım çalışmasının giderek önem
kazandığı günümüzde, empatinin iyi bir lider için vazgeçilmez
bir özellik olduğu açıktır. Birlikte çalıştığı insanların
görüşlerini hisseden ve anlayan lider, bu görüşleri dikkate
alarak hem insanlara örgütün etkin bir elemanı olduklarını
hissettirir, hem de bu görüşlerden yapıcı eleştiriler olarak
faydalanır. Böylece çalışanlarının bireysel verimliliklerini yükseltir
ve liderlik gücünü pekiştirir. Bir kabin görevlisi, yolcuları,
bir ikinci pilot, hostesi, kaptan pilot tüm uçuş ekibini iyi tanımalı
ve onları anlayabilmelidir. Aksi halde iletişim eksikliğinin
sonunun nerede biteceğini kestirmek zordur.
İlişki
Yönetimi, kişinin açık ve ikna edici bir şekilde iletişim
kurabilmesi, sorunları çözebilmesi ve etrafıyla güçlü bağlar
kurabilmesidir. Bu yetenek aslında duygusal zekanın ilk dört özelliğinin
bir sonucudur. Ancak yüksek duygusal zekaya sahip liderler, ilişki yönetimi
ve sosyal yetenekleri sayesinde birlikte çalıştıkları insanları
başarı için motive edebilecek, onları yönetmede ve ikna etmede başarılı
olabilecektir. Uçucu personelin hem normal zamanda hem de acil
durumlarda, açık ve ikna edici bir şekilde iletişim kurabilmesi,
sorunları çözebilmesi gereklidir.
Etkin
Uçuş Ekipleri ve Duygusal Zeka
Ekip
oluşturma ve geliştirmenin temel amaçları arasında; kendiyle
ilgili farkındalık kazandırmak, başkalarını tanıma ve ilişkileri
yönetebilme becerilerini geliştirmek, kendini denetlemek için de
gerekli becerileri güçlendirmek yer alır.
Uçuş ekipleri ise eğitimlerinin hemen her safhasında ekip
olarak eğitilirler. Bu da onların daha baştan itibaren ekip ilişkileri
yönetebilme becerilerinin artmasına sebep olur.
Günümüz
havacılık ortamı, uçuş ekiplerinin bilişsel, duygusal ve
bedensel gücünü bir bütün olarak daha yoğun ve daha etkin
kullanmayı gerektirmekte ve bu bağlamda duygusal zekanın önemi her
geçen gün artmaktadır. Duygusal zeka düzeyi, hem bireysel tatmini
hem de iş başarısını doğrudan etkilemekte, sinerji yaratmak için
ekip çalışmasının geliştirilmesi zorunlu özellikler arasında
yer almaktadır.
Bireylerin
karşılıklı bağımlı ekipler halinde, kurumların da karşılıklı
bağımlı bölümler halinde etkinlik kazandığı, her düzeyde
liderlik davranışına olan ihtiyacın arttığı böyle ortamlarda,
duygusal zekanın önemi ve eğitimi öne çıkmaktadır.
Bir
uçuş ekibinde, yönetimin kalitesi, uçuş emniyetini
etkilemektedir. Duygusal zeka başlığı altında yer alan
yetkinlikler, uçuş emniyetini doğrudan etkileyen, özellikle de yönetim
kademesinden beklenen özelliklerdir. Uçuşta duygusal zekası yüksek
kişiler, işbirliğine, dolayısıyla ekip çalışmasına daha yatkın,
daha güvenilir, daha esnek, iç motivasyonu yüksek, daha iyimser ve
çevrelerinde daha çok sevilen kişiler olurlar. Çatışmalardan
uzak durabilir ya da çatışmaları yatıştırmakta daha ustalıklı
davranırlar.
Bence,
havacılığa ilgi duyan insanlar belirgin lider özellikler taşıyan
ve bağımsız karakterde insanlardır. Bağımsız çalışmayı
seven özgür kişilikleri vardır. Fakat havacı olup, uçuş
ekipleri denilen takım çalışmasına girmeleri gerektiğinde nasıl
çalışacaklardır?
Havacılıkta
hiçbir uçuş sadece hava aracının içindeki uçuş ekibi ile gerçekleştirilmez.
Hava aracının bakımını yapan teknisyenler, meydan ve hangar
hizmetlerini yürütenler, hava aracının emniyetle muhafazasından
sorumlu personel, uçuş mühendis veya makinistleri, seyrüseferciler,
pilotlar, yer, kule, radar operatörleri gibi bir dizi insanlar
koordineli çalışarak uçuşun gerçekleştirilmesini sağlarlar.
Fakat genel tanımı ile uçuş ekibi hava aracı içindeki pilot,
yardımcı pilot, uçuş mühendisi, makinist ve kabin görevlisinden
oluşur. Hava aracının büyüklüğüne, teknolojisine, askeri veya
sivil oluşuna ve havacılık kural ve kaidelerine göre bu ekipte küçük
farklılıklar olabilmektedir.
Kokpit
de bir çeşit iş yeridir, ofistir, fabrikadır ve hatta bir
makinedir diyebiliriz. Bu sayılanlardan her birinde olduğu gibi düzenli
ve sağlıklı bir işleyişe, kriz zamanlarında iyi yönetilmeye, çalışanların
sosyal ihtiyaçlarını tatmin edecek bir motivasyon havasına ihtiyacı
vardır. Bunu sağlayacak olan ise başta kaptan (kıdemli /
sorumlu / komutan) pilot olmak üzere uçuş ekibinin tamamı yani çalışanlardır.
Kaptan pilotu yönetici müdür, diğerlerini de ofis elemanları
olarak düşünerek aralarındaki
ilişkileri inceleyelim.
Kaptan
pilot, uçuşun tamamının emniyetle yapılmasından, hava aracı içindeki
her hareketten sorumlu, tüm uçuş ekibi ve hatta yolcular üzerinde
yetki ve sorumluluğa sahip kimsedir. Yardımcı pilotla ve ekibin
kalanıyla koordineli olarak çalışarak kokpiti dolayısıyla hava
aracını yönetir. Gerektiğinde gerektiği kadar işi yardımcı
pilota devreder. Yapacağı her hareket ulusal ve uluslararası havacılık
kuralları, hava aracının kullanım kitapları ile büyük ölçüde
belirlenmiştir. Her şeye rağmen meydana gelebilecek sıra dışı
olaylarda en uygun şekilde hareket etmesi beklenir.
Yardımcı
pilot ise her zaman kaptanın görevlerini yapabilecek özelliklerde
olup kıdem ve sorumluluk açısından kaptandan sonra gelir. Kaptan
pilot için geçerli kurallara o da uymak zorundadır. Kaptan pilotun
en büyük yardımcısı ve işbirlikçisidir.
Uçuş
mühendisi, silahçı, seyrüseferci, kabin memuru, hostes, uçuş
makinisti, teknisyen olarak bilinen uçuş ekibi elemanları da
belirlenmiş kurallar çerçevesinde kabindeki iş yükünü azaltmak
için verilen görevleri yapmaktadırlar.
Uçuşta
kullanılmak üzere geliştirilen Mürettebat Kaynak Yönetimi (MKY) (Crew
Resource Management, CRM) teknikleri uçuş eğitimlerinin önemli bir
safhasıdır. Bu teknikler vasıtası ile mürettebatın uyum içinde,
koordineli ve senkronize çalışması sağlanır. Ayrıca muhtemel
iletişim hataları da bu yöntemle azaltılır. Yine uçuştan önce
yapılan mürettebat brifinginde kimin neyi, ne zaman yapacağı son
kez yazılı kontrol listelerine (çeklist) göre konuşulur.
Peki
neredeyse hemen her şeyin kurallarla yapıldığı bir ortamda
duyguya yer var mıdır? Duygusal zeka gerektiren bir emercensi (acil
durum) meydana gelebilir mi?
Bayan
olan yardımcı pilotu ve hostesi empati eksikliğinden kaybedebilir
miyiz? Bizden daha iyi iniş yaptığını düşündüğümüz ikinci
pilota kendimizi ispatlamak uğruna tehlikeli manevralara kalkar mıyız?
Ya da çalışmadığını bildiğimiz halde kaptan pilotun düzgün
çalıştığını zannettiği bir seyrüsefer yardımcısını söylemek
için densizlik adına tereddüt eder miyiz?
Evet,
bu ve buna benzer olayların olması muhtemeldir;
Kızgınlığını
kontrol edemeyen bir mürettebat kendini işine yeterince veremeyip görmesi
gereken bir ikaz ışığını zamanında göremeyebilir.
Kaptanın
uygun olmayan yer ve zamanda yanlış bir üslupla ikaz ettiği mürettebatın,
dikkati dağılarak işine konsantre olması zorlaşabilir.
Kaptan,
kendisinden belki yaşça küçük, tecrübe olarak eksik yardımcı
pilotun sık kullanılan gayri-nizami bazı terminolojiyi bilemeyeceğini
düşünememesi iletişim hatalarına ve kazaya yol açabilir.
Bağımsız
karakterdeki yardımcı pilot, kaptanın ikazlarına rağmen kendi doğru
bildiği şekilde uçuş tekniği kullanarak uçuş emniyetini
zafiyete uğratabilir.
Kısa
uçuşlara alışmış olan mürettebat, henüz uzun uçuşlara uyum gösterememiş
olabilir. Bu da sıkılma, dikkatin dağılması ve yorgunluk gibi uçuşa
kötü aksedecek zafiyetlere yol açabilir.
Kendini
güçlü ve zayıf yanları ile tanıyamayan uçuş ekibi personeli,
birbirine nerede daha çok destek olacağını kestiremeyebilir.
Yüksek
düzeyde işine motive olamamış uçuş ekibi, uçuşta meydana
gelebilecek ufak problemleri panikleyerek büyütebilir.
Sosyal
becerileri yüksek olan kabin görevlileri yolcularla daha rahat iletişim
kurarak her durumda uygun davranmalarını temin edebilirler.
Kendine
güvenen, nazik, aklı başında, sağlıklı ve otoriter bir kaptanın
sesini hoparlörlerden duymak her yolcuyu rahatlatır. Aksi ise uçuş
ekibi dahil herkesi tedirgin eder.
Uçuş
ekiplerine dahil olan insanlar zaten belirli eğitim seviyesinde dolayısı
ile yeterli bir zeka seviyesinde olmalıdır. Belirli uçuş eğitim
kurslarına, sağlık muayeneleri, psiko-motor testleri ve uzun bir
elemeli uçuş eğitiminden geçerek devam edebilirler. Uçuş eğitim
kursları, her gün aşılması gereken yeni hedefler, 100 puan alınması
gereken dersler ve mutlaka kazanılması gereken kabiliyetlerle dünyanın
her tarafında zor olarak kabul edilen uzun ve ayrıntılı kurslardır.
Bunların hepsi uluslar arası kurallarla belirlenmiştir. Hatta
askeri mürettebat daha zor ve kompleks koşullar için daha fazla eğitimden
geçmek zorundadır.
Uçuş
hadisesinin doğasında tehlike vardır. Her şey yolunda giderken
bile durumsal dikkatle muhtemel tehlikeleri önceden fark etmek hatta
sezinlemek gerekir. Hava aracını meydana gelecek bir arızada yolun
kenarına çekip tamirci çağıramazsınız. Hava aracını en uygun
şekilde sevk ve idare ile mümkün olan en emniyetli şekilde yere
indirmek uçuş ekibinin sorumluluğundadır. Bu sırada büyük bir
ihtimalle, çok bol zaman da olmayacaktır.
Tüm
bu koşullar altında tam bir kriz yönetimi gerekir. Soğukkanlılık,
kendine güven, ekibin birbirini iyi tanıması ve güvenmesi fakat
yine de kontrol etmesi gerekir. Kabin içindeki iş yükü arttığında
sürekli ve kaliteli bir iletişim, strese dayanıklılık her uçuş
ekibinin ihtiyacı olan kabiliyetlerdir.
Ekip
çalışmasına yatkın kişi; Saygı, yardımseverlik ve işbirliği
gibi ekip niteliklerine örnek olur. Bütün ekip üyelerinin katılımını
sağlar ve isteklendirir. Ekip kimliğini, ekip ruhunu ve bağlılığı
teşvik eder. Ekibi ve ekibin adını savunur ve başarıyı paylaşır.
Bu
insanların kendileri hakkında olumlu görüşlere sahip, yaptıkları
şeylerden memnun kişiler olduklarını, iyi sosyal ilişkiler
kurabilen, diğer insanları anlayabilen, takım çalışmasına yatkın,
sorumluluk sahibi ve güvenilen kişiler olduklarını, problemli
durumlarla veya değişen koşullarla esnek, etkin ve gerçekçi bir
şekilde başa çıkabilen kişiler olduklarını, stresli durumlara
dayanabilen, ani tepkiler vermeyen, sakin kişiler olduklarını, yaşamdan
zevk alan, mutlu ve iyimser kişiler oldukları görülmektedir.
Sonuç
Uçuş
ekipleri de kokpit içinde bir organizasyon gibi çalışmaktadırlar.
Uçuş ekiplerinin yaptıkları hatalar sadece kar-zararla değil aynı
zamanda ölüm-kalımla sonuçlanabilmektedir. Bu yüzden uçuş
ekiplerinin tam bir ruh ve beden sağlığına ihtiyacı vardır.
Duygusal zekanın ise günlük hayatta bile gerekliliği bilim adamlarınca
ispatlanmıştır. Uçuş ekiplerinin duygusal zeka eksikliği göz
ardı edilmemeli ve dikkatle takip edilmelidir.
Bir
uçuş ekibinde, yönetimin kalitesi, uçuş emniyetini
etkilemektedir. Duygusal zeka başlığı altında yer alan
yetkinlikler, uçuş emniyetini doğrudan etkileyen, özellikle de yönetim
kademesinden beklenen özelliklerdir. Uçuşta duygusal zekası yüksek
kişiler, işbirliğine, dolayısıyla ekip çalışmasına daha yatkın,
daha güvenilir, daha esnek, iç motivasyonu yüksek, daha iyimser ve
çevrelerinde daha çok sevilen kişiler olurlar. Çatışmalardan
uzak durabilir ya da çatışmaları yatıştırmakta daha ustalıklı
davranırlar.
Duygusal
Zeka Yetkinlikleri açısından uçuş ekiplerini değerlendirirsek,
şunları söyleyebiliriz;
Başkalarının
duygularını uygun biçimde paylaşabilme, doğru anlama, uyarma ya
da yatıştırma, duygu ile akıl arasında sağlıklı bir denge
kurarak zekice kararlar verebilme, kendi duygularının sorumluluğunu
üstlenebilme öncelikle birinci ve ikinci pilotun sonra tüm uçuş
ekibinin asli görevidir.
Duygularını tanıyan ve etkilerini
izleyen kişi; Ne hissettiklerini bilir, duygularını tanır.
Düşünceleriyle söyledikleri ve sözleriyle hissettikleri arasındaki
bağlantının farkındadır. Uçuş ekibi hislerinin, performansını
nasıl etkilediğini fark eder ve performansını gereksiz yere
zorlamaz. Değerlerinin ve hedeflerinin kendisine nasıl yön verdiğinin
farkındadır. Kendini doğru değerlendiren pilot; Güçlü ve zayıf
yönlerinin farkındadır bu yüzden zayıf yönlerini geliştiren bir
uçuş ekibi başarılı olabilir. Uçucu yaşantılarını gözden geçirir,
ders çıkarır. Geribildirimlere, yeni bakış açılarına, sürekli
öğrenmeye ve kendini geliştirmeye
açıktır. Kendiyle barışıktır, hatta dalga geçebilir.
Kendine güvenen kişi; Kendini içinde bulunduğu duruma ve kişiye
yoğunlaştırabilir, tüm varlığıyla “orada” olabilir. Görüşleri
kabul görmese de yüksek sesle dile getirir, doğru bildiklerinden şaşmaz.
Uçucular belirsizlik ve baskı altında bile kararlı ve tutarlıdır.
Uçucular
uçuşun dolayısı ile yolcuların ve mürettebatın ve hatta yerdeki
masum insanların emniyeti için, kendini denetleyebilen, anlık
duygusal tepkilerini ve moral bozucu duygularını yönetebilen
insanlar olmalıdırlar. Zorlayıcı anlarda bile kendini
kaybetmemeli, olumlu bakış açısını korumalı ve sarsılmamalıdırlar.
Baskı altında da berrak düşünmeli ve odak noktasını
yitirmemelidirler. İşlerinde dikkatli ve düzenli olmalı, aynı
anda birkaç görevi, değişen öncelikleri ve hızlı değişimi
yumuşak bir biçimde ele alabilmeli, tepkilerini ve taktiklerini değişen
koşullara uydurmalıdırlar.
Genelde
başarı yönelimine sahip uçucu kişiler; Sonuç odaklıdır; hedef
ve standartlarını tutturmak için çaba gösterir. Belirsizlikleri
azaltmak için bilgi toplar ve daha iyisini yapmanın yollarını
bulur. Performansını geliştirmeyi öğrenir.
İşine
bağlı uçucular; uçuş emniyeti için, bireysel ve ekip adına
kolaylıkla özveride bulunabilir. Temel hedefe odaklanmayı anlamlı
bulur, karar verirken ve seçenekleri değerlendirirken ekibin temel
değerlerinden yararlanır. İnisiyatif sahibi uçucu; Yapması
gerekenden ya da kendisinden beklenenden fazlasını yapar. Gerektiğinde,
kural ve talimatları aşmayı ya da esnetmeyi bilir.
İyimser
uçucu; Engeller ve direnişlere karşın hedeflerinden vazgeçmez. Başarısızlık
korkusundan çok başarı umuduyla hareket eder.
Empati
sahibi kişilerden oluşan uçuş ekibi; Duygusal ipuçlarına duyarlıdır
ve iyi dinler. Duyarlı davranır ve başkalarının bakış açısını
anlar. Başka insanların ihtiyaç ve duygularını anlayarak onlara
yardımcı olur. Yolcuların istek ihtiyaçları bu şekilde anlaşılır.
Hizmet
yönelimli kabin görevlisi; yolcuların ihtiyaçlarını anlar ve
bunları hizmet ya da ürünle eşleştirir. Müşteri tatmini ve
sadakatini artırmak için yollar arar. Gereken yardımı seve seve
verir. Yolcuların bakış açısını kavrar ve güvenli bir danışman
gibi davranır.
Başkalarını
geliştiren kaptan pilot; İnsanların güçlü yönlerini, başarılarını
ve gelişimini takdir eder. Yapıcı geribildirim verir ve insanların
gelişme ihtiyaçlarını ayırt eder. Kişilerin becerilerini geliştirmek
için akıl hocalığı yapar, zamanında yönlendirir ve mücadele
gerektiren görevler verir. Yeni ve yeterli uçuş ekipleri de böylece
yetişmiş olur.
Etki
sahibi kabin görevlisi/hostes; İkna becerisine sahiptir. İletişim
becerisine sahip kabin görevlisi/hostes; Etkin mesaj alış verişi
yapabilir ve mesajlarında duygusal ipuçlarına dikkat eder, zor
durumları doğrudan yaklaşır, iyi dinler, karşılıklı anlaşma
sağlar, bilgi paylaşımını önemser. Açık iletişimi teşvik
eder; iyi haberlere olduğu kadar kötü haberlere de açıktır.
Liderlik
davranışı gösteren kaptan pilot; Ortak vizyon ve misyonu ifade
eder ve bu yönde isteklilik uyandırır. Pozisyonu ne olursa olsun,
ihtiyaç duyulduğunda öne çıkar. Başkalarının performansına
rehberlik eder ve hesap sorar. Örnek
olur.
İyi
ilişkileri olan uçucular; Yaygın ve samimi ilişkiler kurar ve sürdürür.
Karşılıklı yarar sağlayabilecek ilişkiler kurmaya çalışır.
Duygusal bağlar kurar ve başkalarını da dahil eder. İş arkadaşlarıyla
kişisel ilişkiler kurar ve sürdürür. İşbirliği kuran ve başkalarıyla
birlikte çalışan kişi;
İşe odaklanırken ilişkilere de dikkat eder ve denge kurar.
Uçucu
bireyler daha seçim aşamasında duygusal zeka açısından değerlendirilmeli
ve takip edilmelidir. Gözlemlerim mevcut uçuş ekiplerinde zaten
orta ve yüksek düzeyde duygusal zekaya sahip bireylerin bulunduğunu
göstermektedir. Fakat unutulmamalıdır ki duygusal zeka geliştirilebilir.
Dolayısı ile uçuş ekibi personeli duygusal zekalarını geliştirebilecekleri
hizmet içi kurs, seminer vb. programlara tabi tutulmalıdır.
KAYNAKÇA
“Emotional Competence Framework”, www.eiconsortium.org
COOPER,
Robert K./ Ayman Sawaf; Liderlikte Duygusal Zeka, Yönetimde ve
Organizasyonda Duygusal Zeka (EQ), Çev., Zelal Bedriye Ayman-Banu
Sancar, Sistem Yayıncılık Şirket Kültürü Dizisi, İstanbul,
2000
|