Yeni
ürün örneklerinin geliştirilmesi ve mevcutların modernize edilmesi
planlandığında daima mali, politik ve kurumsal önceliklerin organize
edilmesi problemi gündeme gelmiştir. Değişik jenerasyonlara sahip uçakların
ömür ve işletme maliyeti unsurları dikkate alındığında bu husus
tarafsız bir şekilde gelişmeye yansımaktadır ve en güzel şekilde
beşinci jenerasyon hava muharebe uçaklarında görülmektedir. Bu gelişmenin
gradyanı jenerasyondan
jenerasyona değişmektedir. Ancak beşinci jenerasyon uçakların
maliyetlerinin yüksek oluşu onların seri üretiminin hiçbir zaman hızlı
ve büyük miktarlarda olmayacağını ortaya koymaktadır. Bu özellik
te, yakın gelecekte dördüncü jenerasyon uçakların birçok ulusun
hava kuvvetleri filolarının neden belkemiği olmaya devam edeceğini
izah etmektedir.
MiG-29
bu ailenin en belirgin örneğidir. Netice olarak yenilenmesindeki hedef
kombat verimliliğini arttırmak “MiG” MAPO(1)
spesyalistlerinin önündeki en büyük görevlerden biri olacaktır.
Bu
görevler üç ana başlık altında toparlanabilir.
I-
Uçak
Güç Potansiyelinin Meydana Getirilmesi:
Bu
en zorlayıcı modernizasyondur, çünkü gövde ve motor yapılarında
önemli tasarım modifikasyonları yapılmadıkça pozitif neticeler
elde edilemez. Mig-29’ların orijinal versiyonunun dengeli bir güç
potansiyeli olması ve beşinci jenerasyon uçaklarında bu oranın güç-ağırlık
oranında geçilmesi, günümüzün aynı sınıftaki bütün uçaklarına
aşağıdaki gibi bir çözümü
mecburi kılmaktadır.
Menzilde
artış:
·
MiG-29’ların
mevcut tiplerinin herhangi birine 1150 litrelik harici yakıt tankları
eklenerek menzil 2900 kilometreye çıkartılabilir. Şu anda geliştirme
aşamasında olan 1800 litrelik yakıt tankları ile bu menzil 3300 ila
3500 kilometreye çıkartılmış olacaktır.
·
1995’de
MiG-29’lara eklenen havada
yakıt ikmal sistemi ile dahili ve harici tankların dolumu sağlanmıştır.
Bu sistem son derece esnek olup Rus veya başka orijinli tanker uçakların
bu maksat için kullanılmasına olanak tanımaktadır. Uçak menzili
üç adet harici tank ve bir sefer havada yakıt ikmali ile
5200 kilometreye çıkarılmış olacaktır ki; Bu husus ta bir
kimsenin MiG-29’un kombat potansiyelini yeni bir görüş açısı ile
incelemesini gerektirecektir.
·
Gövde
kaplaması üzerine band gibi birleşik bir tank yerleştirilmesi (muhtemelen
gövde altında iki motor arası kastedilmektedir),
hava alıklarının üzerine ızgaraların yerleştirilmesi ve daha ufak
boyutta güncel ve az yer işgal eden ekipmanların kullanılmasıyla
1000 litrelik ilave bir yakıt kapasitesi sağlanabilir.
Uçak
manevra yeteneğinin geliştirilmesi:
·
Otomatik
uçuş kontrol sisteminin (Automatic Flight Control System) montajı ile
“aileron” ve “rudder”ın büyük hücum açılarında
optimizasyonu ve uçağın iyileştirilmiş stabilite ve kontrolu sağlanmıştır.
Bu sayede MiG-29’un 28-30 derece hücum açılarında uçması mümkün
olmuştur.
·
RD-33
motoru, mevcut durumda monte edilmiş olan “itiş vektör kontrolu
(Thrust Vector Control)” ve itiş kontrol kompüteri hücum açısının
dengelenme sınırını arttıracak, dikey ve yatay düzlemlerde uçak
kontrolunu iyileştirecek ve pilota hava kombatında süper çeviklilik
gösterme imkanını verecektir.
RD-33
motorunun modernizasyonu:
·
Halen
yürümekte olan iş 2000 yılında
tamamlanacaktır. Motor parçaları üretilen seri ile tamamen değiştirilebilir
olacaktır. Yeni motorların verilmesi ile MiG-29 güç-ağırlık oranı
açısından beşinci jenerasyon uçakları ile eşit duruma gelmiş
olacaktır. Bu özellikler MiG-29’a güç üstünlüğünü en az 2010
ila 2015 yıllarına kadar korumasını sağlıyacaktır.
II-
Akıllı
Silah Sistemlerinin Geliştirilmesi:
MiG-29’un
silah kontrol sistemi yazılımının (software) güncelleştirilmesi, gürültü
şiddetine karşı bağışıklılık, silah kontrol sistemlerini
destekleyen “backup” fonksiyonları uçakların yeni silah donanımları
ile uyumlu hale getirilmesi de tasarımcıların ana uğraşılarından
olmuştur.
1980’lerde
başlanan çalışmalarla MiG-29 aşağıda sıralanan silah
sistemlerini kullanabilir duruma gelmiş bulunmaktadır.
·
R-27R(2)
infrared (kızılaltı) güdümlü orta menzil havadan havaya roketler.
·
R-27RE(3)
semi-aktif radar güdümlü ve R-27TE(4) infrared güdümlü
roketlerin kullanılmasıyla dost uçakların kafadan hücumlarda
(head-on attacks) saldırıda öncelikli hareket imkanı sayesinde üstün
duruma gelmesi.
·
Bomba
yükünün 3000 kilograma yükseltilmesi ve havadan karaya geniş güdümsüz
roket yelpazesinin kullanılması.
Bütün
bu modernizasyon çalışmaları 1991 yılında tamamlanmıştır.
Yenilenmiş uçak tipi MiG-29S olarak belirlenmiştir. İki hedefe aynı
anda hücum edebilme, aktiv radar güdümlü RVV-AE roketlerinin ilk
kullanımı, radar gürültü bağışıklığının arttırılması,
bomba yükünün dört tona çıkartılması ve hava hedeflerine topla
atışın optimizasyonu da
gerçekleştirilmiştir.
Pilotun
eli uçak ve motor kumandalarında iken silah seçiminin yapılabilmesine
imkan sağlıyan, yakın kombat tercihlerini yapabilen HOTAS(5)
prensibinin uygulanmasına da başlanmıştır.
Son
zamanlarda MiG-29SM’in kara hedeflerine taarruz kabiliyetini arttırıp
bu uçağı “multi-role” sınıfına sokmak için önemli çabalar
harcanmıştır.
Uçağın
bu paraleldeki savaş yeteneğini arttırmak için, güçlendirilmiş küçük
kara hedeflerine karşı kullanılacak X-29T(TE) TV-güdümlü roketler
ve KAB-500KR güdümlü bombalar ile ilgili çalışmalar tamamlanmıştır.
Bu
roket ateşlemeden sonra bağımsız olarak uçmakta ve bu şekilde taşıyıcı
uçağın uzak konumda durarak kara hedefleri ile doğrudan irtibata geçmesine
gerek bırakmamakta ve müttefik güçlerin kara hedeflerine olabilecek
taarruzlarındaki kayıpları azaltmaktadır.
Radarlara
ve gemi radarlarına karşı kullanılacak pasif radar güdümlü
roketlerin kullanımı ile ilgili çalışmalar da tamamlanmak üzeredir.
Bu roketler uçağın düşman savunmalarını minimum kayıplarla
delmelerine ve düşman gemilerine karşı koymalarına olanak sağlıyacaktır.
Uçar
sistem ve ekipmanların hızlı gelişimi dikkate alınarak
“MiG”MAPO MiG-29 uçaklarını
“Zhuk” diye adlandırılan, çubuk (slot) antenli ve aşağıdaki
avantajları olan yeni bir radar sistemiyle donatma çalışmalarına başlamıştır.
Havadan
havaya saldırı:
·
Aynı
anda dört hedefle savaşabilme
·
Yoğun
hedef gruplarındaki birey hedeflerin iyi tarif ve belirlenmesi
·
Havada
durmakta olanlar da dahil (hovering) helikopterlerin tespiti ve onlara
saldırı düzenlenmesi
Havadan
yere saldırı:
·
Kara
(ve deniz) yüzeyinin haritasının alçak, orta ve yüksek ayrışma
(resolution) ile çıkartılması
·
Aktif
radar güdümlü X-31A gemisavar roketlerle radar kontrastlı deniz
hedefleri ile savaşma
·
Hareketli
kara (ve deniz) hedeflerinin belirlenmesi
·
Güdümsüz
cephanenin gerekli bilgi temini ile kullanılabilmesi (kör bombardıman)
“Znuk”
uçak radarının kullanımı ile ilgili çalışmalar iki varyant
halinde sürdürülmektedir. İlk varyant mevcut uçaklara mevcut uçar
ekipmanın, kontrol, endikasyon ve navigasyon sistemlerinin minimum
modifikasyonları ile tatbikidir. Bu özellik, uçakların
modifikasyonlarının kendi hava üslerinde ve minimum parasal
harcamalar ile yapılmasını mümkün kılacaktır.
İkinci
varyant ise uçakta mevcut avioniklerin büyük çoğunluğunun değiştirilerek
modernizasyonu şeklindedir.
Radara
ilaveten, uçağa yeni bir dijital bilgisayar takılacaktır. Bu
bilgisayar MIL-STD-1553B ve STANAG-3910 standartlarına uygun, yüksek hızlı
“interface” modullü ve INTEL486DX33 yüksek kapasiteli işlemcili
olacaktır. Bunun sağlıyacağı avantajlar şöyledir:
·
Uçan ekipman ve silah sistemlerinin bilgi alış-verişinin
kurulması ve kontrolu integrasyonu (Uçak ekipmanı ile komünikasyon
FRINC-429 standartına uygun enformasyon alış-veriş kanalları ile
olacaktır.)
·
Etraflı bir şekilde avionik ve silah sistemlerinden gelen
bilgilerin gerekli işlemlere tabi tutulması.
·
Genel uçuş ve kombat operasyonları hakkında genel bilgi
·
Uçuş görev datalarının girilmesi, saklanması ve
avioniklerle silah sistemleri arasında dağıtımı
·
Tüm ekipmanın testlerinin organize edilmesi
Navigasyon
ve kombat verimliliğini arttırmak ve pilota kontrol ve enformasyon
temini konularında kolaylık getirebilmek için kokpite aşağıdaki
elemanların montajı tasarlanmaktadır.
·
İki adet çok fonksiyonlu, likit kristal göstergeli ve buton
kumandalı MFD(6).
·
Modernize edilmiş HUD(7)
·
Rutin bilgilerin, avioniklerin kontrolunu ve uçuş bilgilerini
kolay girmeyi sağlayan çok fonksiyonlu kontrol paneli.
Bu
değişiklikler HOTAS tatbikatını da son derece kolaylaştıracaktır.
Navigasyon sistemi de GPS(8) içeren lazerli jiroskop kullanımı
ile daha hassas bir duruma getirilecek, hata payı azaltılacak ve uçuş
hazırlık süresi kısaltılmış olacaktır.
|