Batı
dünyası mevcut savaş uçaklarının gelecekte yerini alacak
yeni uçak projelerine uzun süre önce başlamış ve çalışmaları
çok ileri safhalara gelmiş bulunmaktadır. Amerika Birleşik
Devletleri Hava Kuvvetleri’nin XF-22 projesi neredeyse tamamlanmış
olup imalat safhasına geçilmek üzeredir. XF-22’lerin 2003 yılından
itibaren hizmete girmesi planlanmaktadır. Avrupa Ülkelerinin
“Rafale”, “Eurofighter” gibi projeleri de çok ileri aşamalardadır.
ABD, F-22 sonrasını dahi planlamış ve
JSF projesini (XF-32) başlatmış
bulunmaktadır. Batı dünyasındaki bu gelişmelere karşın Rus Hava
Kuvvetleri de olanaklar elverdiğince 2000’li yıllara hazırlık çalışmalarına
başlamış bulunmaktadır.
CFE
görüşmeleri başladığında Sovyetler Birliği’nin elinde, Ural Dağları’nın
batısında konuşlandırılmış 6611 askeri uçak bulunmaktaydı. Anlaşmanın
yürürlüğe girmesinden sonra Sovyetler Birliği Hava Kuvvetleri, 300
adedi orta menzil bombardıman, 1550 adedi hava muharebe ve 440 adedi
iki kişilik eğitim uçağı olmak üzere toplam uçak sayısını 3450
ile sınırlandırmayı kabul etmişti. Ancak Sovyetler Birliği’nin
dağılmasından sonra bir türlü düzelmek bilmeyen ekonomik koşullar
bu miktarın dahi elde bulundurulmasına olanak tanımamaktaydı. Bu
nedenlerle Hava Kuvvetleri’nde kısıntıya gidileceği, 2000 uçağın
servisten çıkarılacağı daha 1993 yılında ilan edilmiş ancak bu
program tam olarak uygulanamamıştı. Rus Hava Kuvvetleri’nin üst düzey
yetkilileri de ellerindeki aşırı şişkin kadrodan ve hantal yapıdan
şikayetçidirler ve köklü modernizasyonlar önermektedirler. Bu
konuya geçmeden önce Rusya Federasyonu’nun elindeki askeri uçak tip
ve miktarlarına kısaca bir göz atalım.
Rusya
Federasyonu’ndaki değişik hava birliklerinin 1997 sonu itibariyle uçak
envanteri aşağıdaki gibidir.
1.
Hava Kuvvetleri (VVS(1)): Dökümü aşağıda gösterildiği
gibi toplam 3795 uçak
-
Uzun
Menzilli Havacılık: 103 adet stratejik bombardıman uçağı
-
Cephe
Havacılığı: 2235 adet Taktik bombardıman, hava muharebe, saldırı
ve yakıt ikmal uçaklarından meydana gelen toplam 2235 uçak
-
Ulaştırma
Havacılığı: 1457 adet nakliye uçağı
2.
Hava Savunma
Kuvvetleri (PVO(2)): Hava muharebe ve erken uyarı (AWACS) uçaklarından meydana gelen toplam 882 uçak
3.
Deniz Kuvvetleri: Bombardıman, hava muharebe, saldırı, yakıt
ikmal, keşif, denizaltı savunma uçakları ile nakliye
helikopterlerinden meydana gelen toplam 1345 uçak ve helikopter.
Buna
göre Rusya Federasyonu silahlı kuvvetlerinin elinde
2019’u hava muharebe, 1072’si saldırı olmak üzere toplam
6022 uçak bulunmaktadır. Bu sayıya eğitim uçakları dahil değildir.
Bu kadar çok uçak içinde çok
değişik tipler de bulunmaktadır. MiG-21bis ve MiG-21PF’ler 1993 yılında
MiG-21-93 adı altında modernize edilmiş olmalarına rağmen
servisten çıkarılmışlardır. Mevcut hava muharebe uçakları
içinde MiG-23,
MiG-25,
MiG-29,
MiG-31,
Su-27
ve
Su-33’ler
(Deniz Kuvvetleri) yer almaktadır. Saldırı uçakları da Su-17,
Su-24,
Su-25,
MiG-27
ve
Yak-28’lerden
oluşmaktadır.
Bu
kadar çok sayıda uçağa ve çeşitli uçak tiplerine sahip Rus
Hava Kuvvetleri’nde modernizasyon çalışmaları tek bir hedefe yönelmiştir.
Daha küçük fakat daha efektif bir güç yaratmak. Bunun gerçekleşmesi
için iki yöntem seçilmiştir.
1.
Uçak ve personel sayısında azaltmaya gitmek,
2.
Hizmette kalacak uçakları modernize etmek.
1999
yılında Hava Kuvvetleri Komutanı General Anatoli Kornukov küçülmeye
gidileceğini açıkladı. Bu program uygulamaya konduğunda genel karargahtaki üst rütbeli subay sayısı 40 kadar azaltılacak, personelde
%45, uçak sayısında da %40 azalmaya gidilecektir. Bu programın 2003
yılına kadar gerçekleştirilmesi, bütçede de 1,7 milyar Dolar
tasarruf sağlanması öngörülmektedir. Aynı program çerçevesinde
PVO ile VVS’nin tek çatı altında birleştirilmesi; ordu, tümen ve
alay seviyesindeki 15 hava birliğinin
tasfiyesi, Hava Ulaştırma Komutanlığı’nın
An-124,
An-22
ve
Il-76’lardan
oluşan 10 birlik ile sınırlandırılması planlanmaktadır. Uzun
Menzilli Hava Komutanlığı ise ilgili birimler arasında paylaştırılarak
tasfiye edilecektir.
Su-27
"Flanker",
"Flanker", MiG-29
"Fulcrum" ve MiG-31
"Foxhound" hava muharebe filolarının belkemiğini teşkil etmeye devam edecek diğer
uçak tipleri, MiG-23’ler de dahil olmak üzere kademeli olarak servis
dışı bırakılacaktır. Ancak Deniz Kuvvetleri’nin elinde bulunan
52 adet Su-33
Su-27’nin gelişmiş bir türevi olduğundan bu tasfiye işleminin dışında
tutulacaktır. Ancak bu uçaklardan en yenisi prototip uçuşunu 1977 yılında
gerçekleştirmiş, 1982’den itibaren de servise girmeye başlamıştır.
MiG-25’lerin geliştirilmiş bir türevi olan MiG-31’lerin hizmete
girişi 1970’lerin ikinci yarısına kadar gitmektedir.
F-15 ve F-16’lerin
modernizasyonunun gündemde
olduğu günümüzde Rus Hava Kuvvetleri’nin belkemiğini teşkil
edecek uçakların da eskimeye yüz tutmuş bir teknolojiye sahip
oldukları bilinen bir gerçektir. Bir uçağın ekonomik ömrünün 2500 saat çivarında olması da Rus yetkilileri yeni uçak projeleri geliştirmeye yöneltmiştir. Beşinci jenerasyon Rus hava muharebe uçakları olarak
adlandırılacak iki protip bu çalışmalar neticesi tamamlanmıştır.
OKB(3) Sukhoi tarafından dizayn edilen ve öne açılı
kanatlarıyla dikkati çeken Su-37
“Berkut” ilk
uçuşunu 1997’de yapmıştır. MAPO(4) MiG tarafından
dizayn ve imal edilen MiG-1.42’nin
“01” borda numaralı ilk ve tek prototipi ise 1999’da görücüye
çıkmıştır. HOTAS(5), MFD(6),
“fly-by-wire”, geriye ateşlenebilir roketler ve radarda çok küçük
görüntü veren kısmi “stealth” özelliklerini içeren bu uçak ta
partneri ile aynı akibete uğramış,”Sovyet” döneminin son yıllarından
beri Rusya’nın yakasını bir türlü bırakmayan ekonomik problemler
ve son olarak 1998’de meydana gelen ekonomik kriz neticesi, 2004 ve
2005 yıllarında seri imalata geçilmesi planlanan her iki proje de
belirsiz bir tarihe kadar rafa kaldırılmıştır.
Rus
Hava Kuvvetleri, bütün imkanlarını, hava kuvvetlerinin 2010 yılına
kadar belkemiğini teşkil etmesi planlanan uçakları modernize etmeye
yöneltmiş bulunmaktadır.
Modernleştirme
çalışmalarında ağırlık MiG-29’lara verilmiştir. İlk planda
150 adet MiG-29’un modernize edilerek
MiG-29SMT seviyesine
çıkarılması planlanmaktadır.
Bu çalışmalar
MAPO MiG ile
DASA
(Daimler-Chrysler Aerospace Administration) tarafından birlikte yürütülmektedir.
DASA ilk olarak İki Almanya’nın birleşmesi neticesi Luftwaffe’ye
katılan MiG-29’ları modernize ederek NATO standartlarına yükseltmiştir.
Daha sonra Polonya Hava Kuvvetleri elinde mevcut 22 adet MiG-29 da aynı
şekilde modernize edilmiştir. Planlanan modernizasyonlar üç ana başlık
altında toplanabilir.
1.
Uçak güç potansiyelinin arttırılması:
-
1150 litrelik harici yakıt tanklarının eklenmesiyle menzil ilk
aşamada 2900 km’ye; son aşamada ise 1800 litrelik ilave yakıt
tankları uygulamasıyla 3300 ila 3500 km’ye çıkartılacaktır.
-
Havada
yakıt ikmalinin sağlanması. Bu sayede 3 adet harici tank ve havada
bir sefer yakıt ikmali ile menzil 5200 km’ye çıkmış olacaktır.
-
AFCS(7)
ve “fly-by-wire” uçuş kontrol sistemlerinin uygulanması, TVC(8)
itiş gücü vektöryel kontrolu ile düşey ve yatay düzlemlerde uçak
kontrolunun iyileştirilecek ve manevra yeteneği arttırılacaktır.
-
Hareketli
egzost nozulları içeren TVC sistemli RD-33 motorlarının geliştirilecek
ve modernize edilen uçaklarda kullanılacaktır.
2.
Akıllı silah sistemlerinin geliştirilmesi:
-
Silah kontrol sistemi yazılımı (software) güncelleştirilecek
ve Batı orijinli silahları kullanabilir hale getirilecektir.
-
R-27R
infrared (kızıl altı) orta menzil güdümlü havadan havaya roketler
kullanıma girecektir,
-
R-27RE
semi-aktif radar güdümlü ve R-27TE roketlerin kullanılmasıyla HEAD
ON saldırılarda MiG-29’ların avantajlı duruma getirilmesi sağlanacaktır.
-
İlk
tiplerde olamayan havadan karaya saldırı yetenekleri arttırılacak,
X-29T(TE) TV-güdümlü saldırı roketleri ile KAB-500KR güdümlü
bombaların kullanılmasına olanak sağlanacaktır.
-
F-16’larda
uygulanan HOTAS sistemine geçilecektir.
-
Ön
panelde MFD ve HUD(9) uygulamalarına geçilecektir.
-
Hava
muharebelerinde aynı anda 10 hedefin elektronik olarak takibini ve dört
hedefle aynı anda savaşabilmeyi mümkün kılan elektronik donanımlar
kullanılacaktır.
3.
Uzun ömür ve düşük işletme masraflarının gerçekleştirilmesi.
-
Başlangıçta
planlanmış olan 2500 saatlik faydalı ömrün 4000 saate çıkartılarak
uçak ömrünün 2010, 2015 yıllarına kadar uzatılması sağlanacaktır.
MiG-29SMT’lerin
çok ekonomik bir çözüm olduğu ve hava kuvvetlerinin taleplerini
fazlasıyla yerine getirdiği ifade edilmektedir. Yapılan modernizasyon
çalışmaları sonucu yalnız hava muharebe uçağı olan MiG-29’lara
kara saldırı yeteneği de kazandırılmış bulunmaktadır. Bu verimli
ve ekonomik çalışmanın Su-27’ler için de yapılması arzu
edilmektedir. Ancak OKB Sukhoi
yetkilileri ile bakanlığın tam bir fikir birliği içinde olduğu söylenemez.
Savunma Bakanlığı yetkilileri elerinde bulunan 400 adet Su-27’yi
biran önce modernize etmeyi, enaz Su-27SK ihraç tipi seviyesine çıkarmayı
istemektedirler (1997 sonu itibariyle VVS’de 250, PVO’da 200 ve
Deniz Kuvvetleri’nin emrinde 50 adet Su-27 bulunmaktadır). Ancak OKB
Sukhoi’nin tercihi ise, daha karlı gördükleri için, Su-27’yi
esas alarak geliştirilmiş yeni modelleri üretmektir. İki kişilik
ileri eğitim uçağı olan Su-27UB’den sonra uçak gemilerinden kalkış
ve iniş yapmaya müsait olan, sonraları Su-33 olarak adlandırılan
Su-27K tipini 1982-83 arasında geliştirmiş ve Deniz Kuvvetleri için
60 adetlik bir sipariş te almıştır.
Su-27UB
esas alınarak geliştirilen iki kişilik hava muharebe ve saldırı
modeli ise önceleri Su-27PU, bilahare Su-30MK ve Su-30MKI olarak adlandırılan
ihraç versiyonları da hazırlamış ve 50 adetlik bir
partinin lisans altında
Hindistan’da üretimine yönelik
anlaşma imzalanmıştır.
Parçaların tamamı Sukhoi tarafından sağlanacak ve üretim
2000 yılı içinde başlayacaktır.
Su-27IB
ise iki pilotun yanyana oturduğu eğitim uçağı olarak tasarlanmış
ancak geliştirilerek Su-34 (Su-32FN) kodu ile üstün nitelikli kara
saldırı ve kombat uçağı olarak geliştirilmiştir. 1998’den
itibaren servise girmeye başlayan Su-34’ler
yaşlanmış Su-24’lerin yerini almaya başlamıştır.
|